İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, ‘ihaleye fesat karıştırma’ iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, bugün İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nde yapıldı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, adliye önünde yaptığı açıklamada, “Ekrem İmamoğlu’nu yargılamaya doyamıyorlar. Olmaması gereken bir iddianame ve yapılmaması gereken bir yargılamanın ilk duruşmasından çıktık. Ekrem İmamoğlu bu duruşmada ya da bu ihalede ita amiri değildir. Herhangi bir şekilde imzası yoktur. Bu davanın içerisine Ekrem İmamoğlu’nun dahil edilmeye çalışılması da bir hukuki garabetten ibarettir. Bütün bunlar sürecin siyasi yürüdüğünün en açık işaretleridir. Türkiye’de bu yollar denenmiştir. Bu yollar da her zaman deneyenin elinde patlamıştır” dedi.
“İMAMOĞLU’NU YARGILAMAYA DOYAMIYORLAR”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yaptı.
Günaydın, açıklamasında, "Ekrem İmamoğlu’nu yargılamaya doyamıyorlar. Olmaması gereken bir iddianame ve yapılmaması gereken bir yargılamanın ilk duruşmasından çıktık. Ekrem İmamoğlu bu duruşmada ya da bu ihalede ita amiri değildir. Herhangi bir şekilde imzası yoktur" dedi.
"Bu davanın içerisine Ekrem İmamoğlu’nun dahil edilmeye çalışılması da bir hukuki garabetten ibarettir" diyen Günaydın, "Bütün bunlar sürecin siyasi yürüdüğünün en açık işaretleridir. Türkiye’de bu yollar denenmiştir. Bu yollar da her zaman deneyenin elinde patlamıştır” ifadelerine yer verdi.
“AMA BİLİNMELİDİR Kİ BU BİR SİYASİ KUMPAS DAVASIDIR”
Günaydın, şunları söyledi:
"Peki iddianamede hakkında ne istiyorlar? 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve yeni bir siyasi yasak getirme çabası içerisindeler. Tabloyu elbette takip edeceğiz. Ancak bilmeliyiz ki sevgili dostlar bu Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalar demetinin yalnızca bir son halkasıdır. Biliyorsunuz daha evvel ‘ahmak’ davasından dolayı kendisine, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasaklılık verilmiştir. Bu süreç halen istinaf mahkemesinde beklemekte ve bu aşamadadır.”
“BU BİR SİYASİ KUMPAS DAVASIDIR”
“Ardından da hakkında yürütülen bir terör soruşturmasının hala kovuşturmaya dönmemiş hali vardır. Buradan da bir itibar suikastı yapılarak, peş peşe buna benzer davaların, ihale bazlı davaların gelebileceğini değerlendiriyoruz. Burada hukukçu arkadaşlarım, elbette hukuki değerlendirmeyi yaparlar, yapıyorlar. Ama bilinmelidir ki bu bir siyasi kumpas davasıdır. Açanların elinde patlayacaktır."
CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ise davaya ilişkin ise şunlara yer verdi:
“Duruşmada Ekrem Başkanımızın avukatlarından, Avukat Kemal Polat, Avukat Nusret Yılmaz savunma yaptılar. Diğer sanıkları temsilen de hukukçu arkadaşlarımız, Avukat Gencer Bey savunmalarını yaptılar. Bir sonraki duruşmaya Başkanımızın katılıp katılmayacağı ile ilgili şu an net bir şey söyleyemeyiz. Celse arasında da bir savunma verebilir. Bu konu hakkındaki takdiri hukukçu arkadaşlarımız yapacaktır. Başkanımızla konuşup ona göre hareket edeceklerdir.”
“BU BİR HUKUK GARABETİDİR”
“Bizim özel olarak takip ettiğimiz bir alan değil. Biz işin hukuki boyutunu, siyasi boyutunu takip ediyoruz. İhale yetkilisi olmayan, harcama yetkilisi olmayan bir Belediye Başkanı’nın, 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı iken gerçekleştirilmiş bir ihaleyle ilgili çok ilginçtir ki, 2020 yılında yürütülen bir soruşturmayla ve yine çok ilginçtir ki 2 sene savcılıkta bekletilip 2022 yılında yazılan bir iddianameyle açılan bir davayı biz de takip ediyoruz. Bu bir hukuk garabetidir ve daha önce olduğu gibi bunları kullananların ellerinde patlayacaktır.”
SİYASİ YASAK İSTENİYOR
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede İçişleri Bakanlığı 'İhbar eden' olarak yer alırken Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ise 'şüpheli' sıfatıyla yer almıştı.
Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin 'İhaleye fesat karıştırma' suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da istenmişti.
'AHMAK DAVASI'
Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019’da açıklama yaparak kongredeki konuşmasından dolayı İmamoğlu için, "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye'yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" demişti.
İmamoğlu ise aynı gün, Soylu'nun bu sözlerini hatırlatarak yaptığı açıklamada, "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullanmıştı. İmamoğlu’nun sözlerinin ardından dava açılmıştı.
Davanın 11 Kasım’daki duruşmasında hakim, ”Sözlerin muhatabı Soylu” dedi. Hakimin savcıdan esas hakkında mütalaa istemesi üzerineyse avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Savcıysa mütalaasında İmamoğlu hakkında en üst sınırdan ceza talep ederek siyasi yasak istedi.
Üst mahkeme olan Anadolu 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi de önceki hafta, İmamoğlu’nun avukatının yaptığı reddi hakim talebinin reddine karar verdi. (ANKA)