Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Biden KKTC için tehdittir!

ABD eski Başkan Yardımcısı, 3 Kasım'daki seçimde Demokratların Başkan adayı Joe Biden'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye için sarfettiği iğrenç sözler gündeme oturdu. Bugün bu köşede geçmişte yayınlanmış yazılarımdan alıntılar yaparak Biden'in Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de hedeflediklerini özetlemeye ve bu çirkin Amerikalı'nın gerçek yüzünü göstermeye çalışacağım.

21 Mayıs 2014 tarihli 'Biden'e Dikkat!' başlığı taşıyan köşe yazımda, o günlerde Biden'in Kıbrıs'a yapacağı ziyarete değinmiş ve sözkonusu ziyaretin hedeflerini anlatmak için şunları yazmıştım:

"ABD Başkan Yardımcısı Biden'in ziyaretinin ana hedefinin, Kıbrıs sorununa çözüm bulmaktan çok, bölgedeki petrol ve doğal gaz yataklarının geleceği ve ABD'nin çıkarlarının korunmasının sağlamlaştırılması amacını güttüğünü söylemek yanlış olmayacaktır… ABD'nin bölgemizdeki siyasetinde belirleyici unsurlardan birinin Başkan Yardımcısı Biden'in olduğu aşikardır. Bu noktada Biden'in biz Türklere bakış açısıyla ilgili birkaç not düşmek istemekteyim.

Rum-Yunan lobisine yakınlığı ile bilinen Biden, uzunca bir süre ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyeliği ve başkanlığı yaptı. 1974 Barış Harekatı sonrasında Anavatan Türkiye'ye karşı uygulanan silah ambargosu kararının alınmasının baş aktörlerinden biri Biden'di.

Biden'in sayısını bulmakta zorlanacağınız kadar Türkiye karşıtı karar önergesi Senato'da gündeme alınmıştır. Anavatan Türkiye'ye yardımın kesilmesi, Türk askerlerinin Kıbrıs'tan çıkması, Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği'ne girmesi, sözde Ermeni soykırımının desteklenmesi, Türkiye'ye tazminat için yaptırım uygulanması, PKK teröristlerinin desteklenmesi vs. gibi konulardaki önerilere ve tasarılara destek verdi.

Rahmetli Başbakan Ecevit'in ABD Senatosu'na yaptığı ziyarette Biden'in nezaket kurallarını çiğneyen küstahça tavrını ben unutmadım. Biden'in, "Siz ABD'ye muhtaçsınız ancak ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı yok. Kredi ihtiyacınızın da olduğunu biliyorum. Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yerine getirin, size yardımcı olalım. Aksi takdirde hiç bir yere varamazsınız" şeklindeki sözlerini unutmadık. Başbakan rahmetli Ecevit'in, "Kıbrıs meselesi 1974'te bitmiştir. Bunu son kez söylüyorum. Bilmem anlatabildim mi" ve rahmetli Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in "Kıbrıs'ta bir yere varamazsak varamayız. Avuç açmaya gelmedik" diye sert çıkışlarıyla daha da küstahlaşan Biden'e ağzının payını vermesi unutulmamalıdır. Biden'in, Türkleri kesinlikle sevmediği bilinen bir gerçektir.

Anavatan Türkiye'nin, Milli Kıbrıs davamızda dik durması gereken kritik bir süreçteyiz.Türkiye'nin, her istediğini yaptırabileceğine inanan ABD mantalitesine karşı, büyük bir sınavdan geçmekte olduğu açıktır. Teslimiyetçi, emperyalist sömürücülere boyun eğen siyaset, biz Kıbrıs Türklerinin sonu olacaktır."

Rum-Yunan dostu

3 Şubat 2016 tarihinde yine bu köşede kaleme aldığım 'Oltadaki Balık Kıbrıs' yazımda da, Biden'in Anavatan Türkiye'ye yaptığı ziyareti gündeme getirerek şunları paylaşmıştım:

"ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in son Türkiye ziyaretindeki temasları ve basına yansımalar Kıbrıs Türkleri olarak bizler adına iç açıcı değildir. Kendisini Rum-Yunan dostu olarak ön plana koyan hatta kendisine 'Bidenopulos' diye hitap edilmesinden oldukça memnun olduğunu belirten ABD Başkan Yardımcısı göreve geldiğinden beri başımıza çorap örmekle meşguldür. Bidenopulos, Kıbrıs'ı Rum-Yunan ikilisine peşkeş çekerek, aklı sıra Türkiye ve Kıbrıs Türklerini cezalandıracak, aynı zamanda da stratejik öneme sahip Kıbrıs'ı tamamen bir İngiliz-ABD uydusu haline getirecektir."

'Biden'e Dikkat!' ile 'Oltadaki Balık Kıbrıs' yazılarımda vurguladığım endişelerimde haklı çıktığım bir müzakere sürecini, ABD'ye yakın Akıncı'nın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, görüşmelerin başladığı Mayıs 2015'te başarısızlıkla sonuçlandığı Temmuz 2017'ye, Crans Montana 5'li Konferansı'na kadar yüreğimiz ağzımızda izlemek zorunda kaldık. Biden'in görev süresince iki lidere, Kıbrıs sorununun anlaşmayla sonuçlanması için olumlu mesajlar verdiği, özellikle tavize dayalı siyasetinden dolayı CB Akıncı'yı yere göğe sığdıramadığı zihinlerimizde tazedir. Akıncı'nın verdiği tavizlere rağmen Rum-Yunan ikilisinin anlaşmaya razı olmaması ABD tarafından 'kaçırılmış fırsat' olarak değerlendirilmiş ise de, Biden'in ABD Başkanı seçilmesi halinde ortaya konacak yeni 'plan' ve 'fırsatlarla' Kıbrıs Türk halkının yok edilmesi hedefine kaldığı yerden devam edileceğine kuşkunuz olmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları