Beyni hacklenenler ve keklenenler!

BBC, "Koronavirüs antikoruna sahip bir seçkinler sınıfı ortaya çıkar mı?" başlıklı analiz haberinde "Dünya genelinde hükümetler, vatandaşlarını Covid-19 geçirip geçirmediklerini anlamak için, antikor testlerinden geçiriyor" bilgisini paylaştı.

Bilindiği gibi Türkiye'de de, 150 bin kişiye antikor testi yapılmasına başlandı.

BBC, Reuters kaynaklı haberinde antikor testi ile birlikte bazı ülkelerde "bağışıklık pasaportları" adını verdikleri bir uygulama başlatıldığını hatırlatarak, "Diğer insanlar kısıtlamalar altında yaşarken randevulaşabilen, istediği gibi seyahat edebilen bir antikor taşıyıcısı seçkinler sınıfı yaratılabilir mi?" sorusunu sordu.

***

Amerika'nın Sesi ise Fransa, Almanya, İtalya ve Hollanda'nın, AstraZeneca laboratuvarıyla yılbaşından önce tüm AB yurttaşları için, Covid 19'a karşı 400 milyon aşı tedariki için anlaşma imzaladıklarını hatırlattıktan sonra firmanın sahibi Pascal Soriot'un sözlerine dikkat çekti.

Soriot, Ekim ayından itibaren dağıtıma geçeceklerini ve aşıyı "kâr amaçsız olarak, maliyet fiyatına, yaklaşık 2 Euro'ya satacaklarını" söyledi!

Soriot, virüsün mutasyona uğraması ihtimaline dönük olarak İngiltere'de incelemelerin devam ettiğini, ABD'de 30 bin Brezilya'da 5 bin kişi ve Kenya, Güney Afrika, Hindistan ve Rusya'da da gönüllüler üzerinde aşı denemelerinin devam ettiğini bildirdi.

Yani henüz insan üzerinde denemeler yeterince yapılmamış ve virüsün mutasyon geçirmesi de mümkünken, dört ülke, bir firmadan 400 milyon aşı için anlaşma imzaladı!

Avrupa Birliği ülkelerinin toplam nüfusu 445 milyon olduğuna göre herkesi aşılamayı planlıyorlar!

***

Peki herkesi aşılayıp nereye varmak istiyorlar? Bu sorunun cevabını en açık bir şekilde veren kişi Cüneyt Zapsu'dur.

Zapsu, 2018'de Davos'ta yapılan toplantılara katıldıktan sonra burada alınan kararlarla ilgili izlenimlerini paylaşmıştır.

Rehan Gündoğmuş, Zapsu'nun sözlerinin halen youtube'ta yayında olduğunu, 18 Mayıs 2020 tarihli Star gazetesinde Yakup Köse'nin yazısında da duyurulduğunu bildirdi.

Zapsu şöyle diyordu:

"Dünya Ekonomik Forum siyasi bir sirk değil sadece. 90'ların başında ilk geldiğimde kök hücre konuşuluyordu, 15 sene sonra dünya konuşulmaya başlandı... Bu sene dikkatimi çeken, beni de rahatsız eden bir konu... Prof. Harari'nin oturumuna girdim, bazı notlar aldım... Çok değil, 15-20 yıl sonra insanların bambaşka bir cins haline gelme durumu var. Şu an son insan jenerasyonu...

Bizden sonraki jenerasyon bağımsız olarak yaşayamayacaklar... Küçük bir elit grup idare edecek insanlığı, sadece memleketleri değil... Bağımsız düşüncelerini kaybetmiş bir insanlıktan bahsediyoruz... Beynimiz hacklenmeye başlandı bile. Beyin dalgaları bir takım biyometrik sensörlerle ölçülmeye başlandı. Bunlar elektrik akımına çevrilerek analiz edilmeye başlandı. Sizin ne düşüneceğinizi, birini gördüğünüz an nasıl reaksiyon vereceğinizi anlamaya başladılar... Kurtulmanın imkânı yok. Siz akıllı telefon kullanmasanız bile yanınızdaki kullanıyor. Veriler ışık hızıyla depolanıyor... Bundan sonra, bu biyoteknolojinin sahipleri bizi yönlendirecek. Ne yiyeceksin, ne içeceksin... Prof. Harari Kudüs'te Hebrew Üniversitesi'nde... Enteresan bir şey söyledi. Şu anda İsrail hükümeti sadece insanları değil her canlıyı 24 saat 365 gün kontrol altında tutuyor. Bunu İsrail dışında, bu işin ne kadar önemli olduğunu anlayıp bir kontrol hâline getiren bir de Çin var... Batı'da bunu belki devletler yapmıyor ama şirketlere hiç bakan yok..."

***

Herkesi akıllı moleküllerle aşılamaya çalışmalarının sebebi, çok net değil mi?

Gerçi dünyada ve Türkiye'de çok kimsenin akıllı moleküllerle aşılanarak beyinlerinin hacklenmesine gerek yok! Keklenmişler çünkü... Çıkarlarına odaklanmış durumdalar.

dfs-004-001-011-001-001-001-002-016-1-007.jpg

Yazarın Diğer Yazıları