BES bankaların yeni oyuncağı
BES yani Bireysel Emeklilik Sistemi.
Bütün dünyada milyonlarca insana ikinci bir emeklilik fırsatı veren sistem.
Türkiye'de BES çok daha cazip bir durumda.
Bu sisteme girenlere devlet yatırdığı her 100 liraya 25 lira katkı sağlıyor. Muhteşem bir para. Tasarruf yapmak isteyenler için gerçekten çok iyi bir fırsat.
Devlet yüzde 25 katkı payını verirken bir amacı var. O da halkın tasarrufa yönelmesini sağlamak.
Türkiye gelişmiş dünya ülkeleri arasında tasarruf oranı en düşük ülke.
Bunda yaşanan ekonomik krizlerin de etkisi var. Ancak yine de gerek gönüllü gerekse zorunlu Bireysel Emeklilik ile halkı tasarrufa zorluyor.
Bireysel Emeklilik Sistemine girişi en çok bankalar sağlıyor. Emeklilik şirketleri genelde bankaların iştiraki. Bu nedenle bankalara kampanyalar adı altında teklifler sunuyor. Bankalar sisteme soktukları her kişi başına belirli bir komisyon alıyor.
Son dönemde bankacılığı unutan sadece komisyon ve ücretlerle karını katlamaya çalışan bankalar resmen bireysel emeklilik sistemini manipüle ediyor.
Devletin her ay Hazine'den para aktararak desteklediği sistem resmen darmadağın ediliyor.
Dedim ya emeklilik şirketleri bankaları istediği gibi kullanıyor. Tabii ki, bankalar da emeklilik şirketini.
Birisi giriş için her şeyi yapıyor, diğeri alacağı komisyon için.
Sistemin zarar görmesinde en büyük sorun bankaların Bireysel Emeklilik Sistemi'ni personeline hedef olarak dayaması.
Zoraki bir hedef olarak verilen BES'lerin büyük bir bölümü müşteriye yeterince anlatılmadan yapılıyor.
Ya kredi verirken zoraki şart olarak koşuluyor, ya da hedef tutsun diye yaptırılıp birkaç ay sonra geri çıkarttırılıyor.
Geçen hafta yerli sermayeli bir bankada bir süre müfettiş olarak çalışan bir bankacı, BES'de yapılan saçma sapan işleri anlattı:
"Bir personele bir ay içerisinde bilmem kaç adet zorunlu hedef verildiği için birçoğu müşteriye ya habersiz yaptırılıyor ya da yanlış anlatılarak. 86 yaşında kişilere BES yapıldığını gördük. Üstelik bu insanlara yapılan BES bir tane iki tane de değil. Bakıyorsun adamın hesabında çok sayıda Bireysel Emeklilik Sözleşmesi var. Hepsi 150-250 liralık. Yani tamamen sistemi aldatmaya yönelik. Bunu herkes biliyor. Banka da yöneticilerde ama herkes birbirini kandırıyor. Müşteri fark ettiğinde sistemden çıkartılıyor ama banka komisyonunu, personel ise hedefini tutturduğu için olay kapatılıyor. Bugün Emeklilik Gözetim Merkezi bu bankada inceleme yapsa on binlerce usulsüz yasalara aykırı sözleşme bulacaktır. Ama acı olan bu gözetim merkezi de sesini çıkartmıyor."
Mevduatı bırak bes yap
BES manipüle eden bir başka banka ise son bir yıldır büyük müşterilerini 2 ay ile 1 yıl arasındaki vadeler için BES'e sokuyor. Üstelik bunu yaparken müşterilerinin milyonluk mevduatlarını bozdurup BES'e sokuyor. Birkaç aylık BES mi olur? BES fonlarının getirisi ortada zaten.
Banka parayı mevduatta tutup, kredi verip riske girmemek için müşterilerine kısa vadeli BES yapıyor. Oysa bireysel emeklilikte sağlıklı bir yatırım en az 10 yıl olması gerekiyor. En büyük 5 banka arasında bulunan bu kurum bu ara formülle bir taş ile 3 kuş vuruyor. Hem parayı mevduata sokup bunu kredi olarak satma riskine girmiyor hem komisyonunu alıyor hem de müşteriyi elinde tutuyor.
Tabii ki olan da devletin o kadar yatırım ve masraf yapıp kurduğu sisteme oluyor.
Sonra ekonomi yönetimi çıkıp, Türk halkı neden yatırım yapmıyor diye yakınıyor.
İlgili kurumlar sadece 2 bankayı denetlese ve buradaki haksız kazançlara dur dese zaten sistem sağlıklı bir büyüme trendine girecek.
BES konusunu işlemeye devam edeceğim.