Önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen yasa teklifine TBMM İçişleri Komisyonu’nun CHP ve İYİ Parti üyeleri muhalefet şerhi düştü.
Muhalefet partileri, yasa teklifi ile geniş yetkiler verilen bekçilerin risklerine dikkat çektiler.
"YETKİLER SAKINCALI"
İYİ Partili komisyon üyeleri İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik ve Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu, bekçilere verilen geniş yetkiler verilmesinin "Şahsi ilişkilerini hukuka aykırı kullanmalarına" yol açacağına dikkat çekti.
İYİ Parti’nin muhalefet şerhinde, yasa teklifi ile bekçilere tanımlanan görevlerdeki belirsizlikler vurgulanarak, “Çarşı ve Mahalle Bekçilerine bir suç veya kabahatin işlenmesinin önlenmesi amacıyla kişileri veya araçları durdurabilme ve kimlik sorma yetkileri verilmesi amaçlanmaktadır. Bu Kanun ile bekçiler genel kolluk kuvvetlerine yardımcı kolluk olarak istihdam edilmektedirler. Bu sebeple çarşı ve mahalle bekçilerine durdurma ve kimlik sorma yetkisinin verilmesi sakıncalı görülmektedir. Çünkü halihazırda emniyet güçleri bu yetkiyi yeteri kadar yerine getirmektedir” denildi.
İYİ Parti üyeleri bekçilerin arama yapmasına olanak veren düzenlemeye karşı çıkarak, "Gece yarısı ailesiyle birlikte bir yere yaya ya da araçla giden erkek durdurulduğunda aranabilir fakat kadını erkek bekçi nasıl 'yoklama ve sıvazlama' yaparak kontrol amaçlı arama yapacak" görüşüne yer verdi.
"PARALEL KOLLUK RİSKİ"
CHP Komisyon üyeleri Ali Öztunç, Yaşar Tüzün, Erkan Aydın, Ensar Aytekin, Nihat Yeşil ve Faruk Sarıaslan ise çarşı ve mahalle bekçilerinin "silahlı bir kolluk" olarak dahil edildiğini ve toplum açısından ciddi sakınca içerdiği ifade ederek muhalefet şerhi koydu.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, CHP’nin muhalefet şerhinde bekçilerin yetkilerinin genişletilmesinin "paralel kolluk riski" yaratacağı vurgulandı.
CHP’nin muhalefet şerhinde, çarşı ve mahalle bekçileri yardımcı kolluğunun geniş yetkilerle donatılmasının risk içerdiği belirtilerek, “Çarşı ve mahalle bekçileri yardımcı kolluğunun örgütlenmesi ve özlük işleri konularının kanun teklifinde düzenlenmemesi, ama buna karşın bekçilerin geniş görev ve yetkilerle donatılması; bir yandan teşkilatı ve özlük işleri tamamıyla yürütmenin keyfîliğine terk edilmiş, öte yandan da hukuki işlem ve eylemlerinde kanunun gücünü arkasına alan ve böylece son tahlilde Anayasa'ya ve hukuka değil, yürütmeyi teşkil eden kişilerin arzularına göre şekillenip faaliyet göstermesi riski bulunan, bağımlı bir kamu personeli sınıfının doğmasına yol açabilecektir” denildi.