Dün gece evrende çok önemli bir şey oldu. 456 yıl sonra, ilk kez “tam ay tutulması” aynı güne denk geldi.
Oysa, bizde “tam akıl tutulması” sürekli yaşanıyor. Hele, AKP’nin iktidarda olduğu son 8 yıl içinde.
Bakınız, hafta sonu, terör örgütü PKK’nın siyasi partisi BDP, Diyarbakır’da bir toplantı düzenledi.
Hiçbir korkuları yok ama, yine de tedbir olsun diye, organizatörün adı BDP değil DTK oldu. Demokratik Toplum Kongresi!..
BDP’nin DTK olması, olası bir parti kapatmaya konu olmasın diye. Yani manevra. Yoksa, adamlar aynı adamlar..
Zaten, “Kongre” nin ardından oradaki düşünce ve istekleri savunanlar da BDP’liler oldu. Ekranlarda sürekli dile getirip, savunuyorlar.
Kürdistan, 2. dil, 2. ordu, 2. bayrak!..
PKK’nın hapisteki başı Öcalan, kendisini Atatürk’e benzetip sözde kurtuluş savaşı verdiğini defalarca açıklamıştı. Ona özenerek, yaptıkları toplantılara “Kongre” adını veriyor. Güya, Atatürk’ün Sivas ve Erzurum Kongreleri’ne benzetiyor.
Şimdi Diyarbakır’da toplanan “kongre” den “Özerk Kürdistan”, “2. dil”, “özel ordu” ve “2. bayrak” istekleri çıktı.
Bu haber ilk duyulduğunda, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin: “Sonucuna katlanırsınız” ve “Başka bir kongre, meclis tanımayız” biçiminde açıklamalar yaptı.
DTK ile ilgileri olmadığını söyleyen BDP Genel Başkanı Demirtaş ise, “Eline bir kutu yağlı boya al, Evren gibi Marmaris’e git, resim yap” diye Meclis Başkanına çıkıştı.
O arada ne olduysa, TBMM Başkanı Şahin birden “güvercin” oluverdi ve dün Demirtaş ile görüştü!..
Görüşmenin ardından yaptığı açıklamada ise, “Ağızlarının payını verdik” diyemedi, “Çok yararlı bir görüşme oldu. Daha sık görüşeceğiz” dedi!..
Ve ekledi: “Her türlü sorunun konuşulacağı yer Meclis’tir.”
Ne yani, adamlar bu isteklerini TBMM’de söylerse normal mi karşılayacaksınız?
Diyarbakır’da söyleyince mi hata yaptılar?
Demirtaş ise, “Yerinden yönetim isteğimizde ısrarlıyız. Ankara’dan yönetim olmaz” diye diretti.
Cumhuriyetin dalları..
Yerel seçimlerin ardından “Bölgede biz isteğimiz yerleri aldık. Yakında adımızı da koyacaksınız” demişlerdi. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, bir süre sonra hükümete çatarak, “Ey hükümet, meşe ağacının dalları nerenize battı?.. Size has...tirin, diyorum, has...tirin” diye küfürle meydan okumuştu.
Şimdi, Özerk Kürdistan kurma istekleri arzı âlaya çıkarken, bu AKP Hükümeti çıkıp da, cevap veremiyor.
“Ey BDP, Cumhuriyetin dalları nerenize battı?” diyemiyor.
Yumurta atan öğrencilere en sert önlemleri uygula, dekanı, rektörü istifaya çağır, hepsini Ergenekoncu yap; ama ateş eden, taş atan PKK’lıları affet!..
İşine gelince, “PKK aslında Ergenekoncu” diye propaganda yap, ama PKK’nın isteklerine karşı sus, gıkını çıkarma!..
Yürü BDP, tam zamanıdır!..
İşin ilginci, aslında ilginç milginç olan bir şey yok. Her şey yıllardır ortada ama lafın gelişi böyle diyoruz.. Diyelim.
İşin ilginci, ana muhalefet partisi CHP’nin de bu konuda sesini çıkarmaması..
Hafta sonu CHP’nin de “kongresi” vardı. Yeni Parti Meclisi (PM) seçildi.
Bu PM’ye Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “blok listesinden” seçtirdiği Prof. Dr. Binnaz Toprak da DTK’nın Diyarbakır toplantısında idi!..
Dün ve önceki gün, TV’lerde, orada alınan kararları savunurken izledim kendisini.
AKP’den ses yok, CHP’den ses yok..
E, böyle olunca, yürü BDP, kim tutar seni?
Bu söylediklerini uygulamaya koymanın tam zamanıdır. Türkiye’nin en zayıf anını yakaladın!..
Bırak artık konuşmayı, icraata geç. Söylediklerinin tümünü yürürlüğe koy; ordunu kur, Kürtçe’yi Diyarbakır’da 2. resmi dil yap, Özerk Kürdistan’ı kur!..
Tam zamanıdır.
Şimdi yapamazsan ne zaman yapacaksın?
