Başsavcılıktan Merdan Yanardağ açıklaması

Başsavcılıktan Merdan Yanardağ açıklaması

TELE1’deki açıklamaları nedeniyle tutuklanan Merdan Yanardağ hakkında Başsavcılıktan açıklama geldi.

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili söyledikleri sebebiyle tutuklanan Tele 1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’la ilgili Başsacılık açıklama yaptı.

Yanardağ, ifadesinde, "Cımbızlanarak yapılan montaj ve video üzerinden 25’ini 26’sına bağlayan gece bir linç kampanyası yapıldı. Güdümlü bir operasyon olduğu anlaşılmaktadır. Kaçma şüphesi söz konusu olamaz, serbest bırakılmayı talep ediyorum" dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Yanardağ'ın ifadesine ilişkin açıklama geldi.

'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan tutuklanan gazeteci Merdan Yanardağ ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'soruşturmaya konu söz ve açıklamaların montajlanmış olduğu yönünde' bir iddiada bulunulmadığı açıklandı.

"MONTAJ OLDUĞU YÖNÜNDE BİR İDDİADA BULUNULMAMIŞTIR"

Açıklamada, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2023/137583 soruşturma numaralı dosyası üzerinden hakkında soruşturma yürütülen Merdan Yanardağ'ın, 26/06/2023 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde ve 27/06/2023 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızda müdafileri huzurunda alınan savunmalarında, "soruşturmaya konu tespiti yapılan sözlerin kendisine ait olduğunu ancak konuşmasının tamamının bir bütün olarak değerlendirmesi gerektiği ironi yapmak istediğini" beyan etmiş olup, alınan her iki ifadesi sırasında gerek kendisi gerekse müdafileri tarafından tespiti yapılan soruşturmaya konu söz ve açıklamaların montajlanmış olduğu yönünde bir iddiada bulunulmamıştır. Soruşturma tüm yönleriyle ve titizlikle sürdürülmektedir" ifadeleri yer aldı.

NE OLMUŞTU?

Tele 1'in Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında, canlı yayında terör örgütü PKK'nın elebaşısı terörist Abdullah Öcalan için söylediği sözler nedeniyle resen soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında Yanardağ gözaltına alınmıştı. Yanardağ, AKP'li Galip Ensarioğlu'nun Öcalan övgülerini yayınına taşımıştı.

Yanardağ Terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ı AKP'nin yerel seçim için kullanacağını iddia etmişti. Gözaltına alınan Yanardağ tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti.

7. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı çıktı. Yanardağ, 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla tutuklandı.

gazeteci-merdan-yanardag-hakkinda-tutuklama-istemi.jpg

MERDAN YANARDAĞ'IN İFADESİ

Diken'den Canan Coşkun imzalı haberde yer alan hakimlik ifadesine göre Merdan Yanardağ şunları söyledi:

“Anayasa’nın teminat altına aldığı basın ve ifade özgürlüğü kapsamında beyanlarda bulundum. Programdan önce AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun yaptığı konuşmasını değerlendirdim ve yorumladım. Bu demeçte ileri sürdüğü görüşleri eleştiren bir pozisyondayım. Sanki o görüşleri eleştirmiş değil de destekleyip ileri taşımış kişi olarak buraya getirildim.

"İRONİ YAPTIĞIMIN ESAS GÖSTERGESİ OLARAK PROGRAMDA GÜLDÜM"

Sosyal medyada trollerin siyasal sebepler nedeniyle toplumu kin ve düşmanlığa sevk edecek bir kampanya yürütüldü. Benim bir terör örgütünü ve liderini övdüğüm öne sürüldü. Hükümetin bir af hazırlığında olduğunu belirten bir konuşma nedeniyle bunun bir önceki gibi hüsranla sonuçlanabileceğini açıkladım. İroni yaptığımın esas göstergesi olarak programda güldüm.

"HUKUKEN TECRİT KONUŞMASININ SUÇ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Tecrit kavramı da milletvekilinin konuşmasında geçmektedir. Kandil’de Selahattin Demirtaş nedeniyle tecrit uygulanıyor. Hukuken tecrit konuşmasının suç olmadığını düşünüyorum, ama suç olduğu varsayılsa dahi çözüm süreci başlatılacaksa dahi bunun nasıl olacağın kapsamını herkesin bilmesi gerektiğini belirttim ve ‘Abdullah Öcalan siyasetçiler tarafından bir siyaset yöntemi olarak kullanılıyor’ dedim. ‘Madem öyle kaldırın tecriti, biz de ne dediğini öğrenelim. Avukatları ve ailesiyle görüşsün, biz de öğrenelim’ dedim. Bunu kaldırmayıp bunun yerine kendileri konuşmaktadır.

"SERBEST BIRAKILMASINA YÖNELİK BİR PROGRAM YAPMIŞIM GİBİ BİR KAMPANYA YAPILDI"

Daha sonra ayın 26’sına kadar bir şey olmadı. Program ayın 20’sindeydi. Her akşam saat 20:00’den itibaren bu programı yaparım ve programda beş konu üzerinde dururum. Oradan 2-3 dakikalık bir bölüm kesilmiş ve sanki ben durduğum yerde Öcalan’la ilgili bir program yapıp onun tecritinin kaldırılması ve serbest bırakılmasına yönelik bir program yapmışım gibi bir kampanya yapıldı. Seçim öncesinde de ‘Af çıkarılacak ve Abdullah Öcalan serbest bırakılacak’ şeklinde muhalefet suçlandı.

"SADECE MİLLETVEKİLİNİN SÖZLERİ NEDENİYLE İRONİ YAPTIM"

Milletvekili konuşmasında esas olarak Selahattin Demirtaş’ı ve Kandil’i suçlamıştır. ‘O halde niye bunu suçladınız’ diye durumu sorguladım, kamuoyuna bilgi verdim. ‘Suçu ve suçluyu övme’ veya ‘terör örgütünü övme’ niyetim yoktur. Felsefi inançlarım dünya görüşüm nedeniyle terör eylemlerini, eylemleri gerçekleştiren örgütleri övmem mümkün değildir. Programdaki her şeyi ben söyledim, reddetmiyorum. Sadece milletvekilinin sözleri nedeniyle ironi yaptım.

"BİR TANESİNİ HİLAL KAPLAN KULLANMIŞTI"

‘Yakında sayın Öcalan da demeye başlarlar’ denen bölümde ‘Abdullah Öcalan da yıllardır çok okuyor, filozof olmuştur’ şeklindeki deyimler de iktidara yakın medyanın daha öne kullandığı kavramlardır. Bir tanesini Hilal Kaplan kullanmıştı. Yakın bir gelecekte tüm bunları kullanacaklarını öngörmekteyim. Benimki sadece gazetecilik faaliyetidir.

"TECRİT KONUSUNDA PARALEL BİR ŞEY SÖYLEDİĞİM İDDİA EDİLMEKTEDİR VE BU İDDİA ART NİYETLİDİR"

Benim Duran Kalkan ile bağlantım yok, böyle bir konuşma yapıp yapmadığından haberim yok. PKK yürütme kurulu üyesi olduğunu sorgum sırasında öğrendim. Kendisinin görev tanımını bilmiyordum. Gazeteci olarak takip edilip haber yapılabilir. Bu konuşmadan haberim olmadan tecrit konusunda paralel bir şey söylediğim iddia edilmektedir ve bu iddia art niyetlidir. Basın ve ifade hürriyetine, insanların düşüncelerini ifade etmelerine esas olarak soruşturma dosyasına doğru olmayan bir tutumdur.

"KAÇMA ŞÜPHESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ, SERBEST BIRAKILMAYI TALEP EDİYORUM"

Anayasal ve mesleki haklarımı kullanarak kamuoyunu bilgilendirme ve aydınlatma görevini yerine getirmeye çalıştım. Suç işlediğimi düşünmüyorum. İşim ve sabit adresim vardır. Konumum bellidir. Karartılabilecek bir delil yoktur. Yayın bandı ortadadır. Değiştirilecek bir delil de yoktur. Bir televizyon kanalının genel yayın yönetmeniyim. Ayın 20’si ve 26’sı arasında toplumda infial olmadı. Reytinglere bakılırsa yaygın izlenen program olduğu anlaşılmaktadır. Cımbızlanarak yapılan montaj ve video üzerinden 25’ini 26’sına bağlayan gece bir linç kampanyası yapıldı. Güdümlü bir operasyon olduğu anlaşılmaktadır. Kaçma şüphesi söz konusu olamaz, serbest bırakılmayı talep ediyorum.”

240071.jpg

İlgili Haberler