Anayasa Mahkemesi (AYM), 2016'da MHP'nin olağanüstü kongre sürecinde aldığı kararla ismi gündeme gelen FETÖ hükümlüsü eski Ankara Hakimi Burhan Yaz'ın, konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinde geçen sürenin tamamının mahkumiyet süresinden mahsup edilmesi talebinin reddi üzerine bulunduğu bireysel başvurusunda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.
Ankara 2. İcra Mahkemesi hakimiyken MHP'nin olağanüstü kurultayına yönelik tedbir kararını, partideki muhaliflerin 18 Haziran 2016'daki başvurusu üzerine kaldıran ve kurultayın yapılabileceği yönünde karar veren, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Yaz'ın başvurusuna ilişkin AYM kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Burhan Yaz, yargılanması sırasında hakkında uygulanan 90 günlük konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinde geçen sürenin mahkumiyet hükmünde 45 gün olarak hesaplanarak mahsup edilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, koşullu salıverilme için ceza infaz kurumunda geçen sürenin üçte iki yerine dörtte üç olarak hesaplanması nedeniyle de suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürdü.
Başvuruyu inceleyen AYM, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddiayı "açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez" bulurken, Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ise ihlal edilmediğine hükmetti.
KARARIN GEREKÇESİNDEN
AYM'nin kararında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 109. maddesinde yapılan değişiklikle, konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinde geçen her 2 günün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınmasının düzenlendiği bildirildi.
Başvurucu hakkında uygulanan konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinde geçen 90 günlük sürenin yarısı olan 45 günlük sürenin mahkumiyetten mahsup edildiği aktarılan kararda, konutu terk etmeme tedbirinin tutuklamaya göre temel hak ve özgürlükler üzerinde daha hafif bir etki oluşturduğu belirtildi.
Kararda, "Mahsup edilecek sürenin belirlenmesinde adli kontrol tedbirinde geçen iki günün bir gün olarak sayılmasının ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir." ifadeleri yer aldı.
"Koşullu salıverilme oranının dörtte üçten üçte ikiye düşürüldüğü, kendisi hakkındaki koşullu salıverilmenin ise dörtte üçlük oran dikkate alınarak düzenlendiği" yönündeki başvuruyu ise AYM, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında mahkumiyetlerine hükmedilenlerin koşullu salıverme şartının dörtte üç olarak düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle kabul edilemez buldu.