Atatürk Kurtuluş Savaşı’ndan vazgeçmeyi düşündü mü?
Son kitabıma “Bırakmayı Düşündüm” adını koyarken, çok çarpıcı olduğunu düşünmüştüm.
Geçen Pazar sona eren Ankara Kitap Fuarı’nda kimi okuyucularım bana “Niçin bırakmayı düşündünüz?” diye sorunca bu kez gerçekten çarpıldım!..
Çünkü bu sözün bana aitmiş gibi algılandığına tanık oldum.
Oysa bu sözü, Kurtuluş Savaşı’nın ortasında Mustafa Kemal Atatürk söylüyordu!
Bu durumdan daha çarpıcı ne olabilirdi ki?..
Duyulmamış bir açıklama!
Ben bir Atatürkçü olarak 53 yıldır böyle bir söz duymamıştım.
Kitap yayınlandıktan sonra, hem Atatürkçülerden hem de karşıtlarından bir tepki bekledim.
Gelmedi.
Herhalde anlamadılar!..
İşin özüne geleyim.
Yıl 1921... TBMM’nin kuruluşunun 1. yıldönümü.
“Mesuliyeti bir arkadaşa bırakarak...”
Mustafa Kemal basına açıklıyor:
Bu azap içinde bütün mesai arkadaşlarım ile gece ve gündüz dinlenmeden çalışarak vaziyete ait çareleri düşünüp tatbik ile meşgul oluyordum.
... O esnada dahilde halkın fikirlerini zehirlemek ve hariçte dünya kamuoyunu bulandırmak maksadıyla çalışanların kullandıkları vasıtalardan birisi de doğrudan doğruya benim şahsiyetim idi; memleketimizdeki milli heyecanı, hak ve bağımsızlığı müdafaa uğrunda gösterdiği hayati kabiliyeti inkâr için bu kimseler, bütün hücumlarını bana yöneltiyorlardı. Gerek millete ve gerek İstanbul’daki hükümete resmen diyorlardı ki: “Mustafa Kemal’i tanımayınız; Mustafa Kemal’e emniyet ve itimat etmeyiniz. İtilaf devletlerinin Türkiya’ya karşı gösterdiği şiddet, onun yüzündendir.”
Onlar böyle söylüyorlar ve ben bertaraf edildiğim takdirde, millet ve memleketin hariçten her türlü dostluğu ve iyiliği göreceğini ileri sürüyorlar, kamuoyunu bu suretle aldatmaya çalışıyorlardı.
Ben bu teşebbüste ne kadar zehirli, fakat mahirane bir kasıt olduğunu bütün açıklığıyla görüyordum. Ancak milletimin üstüne konan baskı ve esaret yükünün, benim yüzümden ileri geldiğini düşünebileceklerin mevcudiyetini zaman zaman düşündükçe, kalbimin pek derin üzüntülerle çarptığını hissediyordum.
Hem kendimi bu üzüntüden kurtarmak, hem de böyle düşünebilecekleri vehimden kurtarmak için, o güne kadar meydana getirilen tarihi vaziyetin ve bu vaziyetin o günden sonraki safhalarına ait mesuliyeti diğer bir arkadaşa bırakarak bir köşeye çekilerek unutulmanın ve inzivaya çekilmenin uygun olacağını düşündüm; ve bu fikrimi, o zamanlar temasımda bulunan mesai arkadaşlarımın hepsine açık ve kati bir lisanla bildirdim.
Devamı da var...
Bu sözlerin devamı da var.
Yani, “Bırakmayı düşündüm” ya da “Şahsımı düşünseydim, giderdim” gibi sözleri iki değişik tarihte söylediğine tanık oldum.
Peki, Mustafa Kemal niçin “Bırakıp gitmedi?”
Onu da ben söylemeyeyim, merak eden bulsun...
HAYAT DEĞİRMENİ
“Ben Halk Partisi kuracağım... Mesele programdadır. Ortaya koyacağımız, millet programı olacak. Memleketin bütününün yararına ait ve hizmet eden bir program yapılmalı.” (Mustafa Kemal)