Portsmouth Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen çalışma kapsamında yalan söylemenin doğruyu söylemekten daha fazla bilişsel enerji tükettiği bilgisinden faydalanıldı. Bilim insanları, bu bilgiyle yola çıkarak görüşme sırasında kişiye ikincil bir görev verilmesinin kişinin yalan söyleyip söylemediğini ortaya çıkarmada etkili olduğunu gösterdi. Zira halihazırda yalan söyleyerek daha fazla enerji tüketen beyin, ikinci göreve odaklanmakta zorlanıyordu.
Söz konusu çalışmada kişilere verilen ikinci görev, 7 rakamdan oluşan bir araç plakasını yeniden hatırlamalarını istemekti. Fakat yalan söyleyen kişinin yalanının ortaya çıkması için bu bilginin son derece önemli olduğunun vurgulanması, dolayısıyla kişinin beyninin hatırlama sürecine daha fazla enerji harcamasını sağlamak gerekiyordu.
Yapılan çalışmaya katılan 164 katılımcıdan ilk olarak haberlerde yer alan çeşitli toplumsal konulara destek ya da muhalif olmaları istendi. Ardından katılımcılar, rastgele ‘doğru’ ya da ‘yalan’ koşuluna ayrıldılar ve en güçlü hissettikleri üç konu hakkında görüşme gerçekleştirdiler. Görüşmeler sırasında doğru yanıt vereceklere gerçek görüşlerini bildirmeleri, yalan söyleyeceklereyse yalan söylemeleri talimatı verildi.
Bununla birlikte çalışmada bir gruba da yedi haneli bir araç plakası verildi ve bunu görüştükleri kişiye yeniden söylemeleri istendi. Katılımcılara görüşmeye hazırlanma fırsatı da verildi ve bir çekiliş teşvikiyle görüşmeye mümkün olduğunca ikna edici bir şekilde katılmaları sağlandı. Mülakatlar sonucunda elde edilen sonuçlar, yalan söyleyenlerin hikâyelerinin, özellikle plakayı hatırlama gibi ikincil bir görev verilmesi durumunda doğru söyleyenlerden daha az inandırıcı ve daha az net olduğunu ortaya koydu.