CHİP''ten aktarılan bilgilere göre; Antik Maya uygarlığı, yöneticileri öldüklerinde ne yapacaklarına dair ilginç bir çözüm buldu. Sevmedikleri yöneticilerini bir top haline getirmek ve bu topla "pelota" ismi verilen oyunu oynamak.
Dünyanın en eski takım sporlarından biri olarak kabul edilen pelota, Orta Amerika''nın bazı bölgelerindeki yerli topluluklar tarafından hala oynanmaktadır.
Bu tuhaf spor geleneğinin kanıtı, Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü''nden (INAH) arkeolog Juan Yadeun Angulo tarafından ortaya çıkarıldı. Güney Meksika''daki Toniná tapınak kompleksini kazarken, Angulo ve çalışma arkadaşları insan külleri, kauçuk, kömür ve bitki köklerinin bir karışımını içeren 400 çömleği buldu.
INAH tarafından yapılan açıklamada, "Maya bölgesi hakkındaki yazılı kayıtlarla [bu bulgu] çapraz referans alındıktan sonra, yakılan kalıntıların ritüel Pelota oyununda kullanılan lastik topları üretmek için kullanıldığı anlaşılıyor" ifadeleri kullanldı.
Toniná, MS 500 ila 687 yılları arasındaki Klasik Maya dönemine kadar uzaman bir geçmişe sahip ve bir zamanlar pelota''nın oynandığı batık bir top sahasına sahiptir. Çömlekler, Yadeun Angulo''nun ölen yöneticilerin ritüel dönüşümü için ayrıldığını söylediği bir mahzende, Güneş Tapınağı''nın yaklaşık 8 metre altında gömülü olarak bulunmuştur.
Bu hipotez, büyük ölçüde Toniná''daki pelota sahasının sınırlarını belirleyen üç puanlama çemberine kazınmış mesajlara dayanmaktadır. Bu yazıtlara göre, üç eski yönetici, 260 günlük bir "dönüşüm" sürecinden geçtikleri "Ölüler Mağarası"na götürüldü.
Oymalar, özellikle 1 Eylül 775''te ölen Wak Chan Káhk'' ile 1 Nisan 776''da ölen Aj Kololte''yi ve 722''de ölen Káwiil Kaan adlı bir kadını tanımlıyor. INAH''ın söylediğine göre, bu üç yöneticinin küllerinden çıkan kükürt muhtemelen pelota toplarının yapıldığı kauçuğun vulkanizasyonu için kullanılıyordu.
Yadeun Angulo, "Maya''nın yöneticilerinin [ölü] bedenlerini yaşayan bir güce, insanları harekete geçirecek bir şeye dönüştürmeye çalıştığını bilmek aydınlatıcı" dedi ve ekledi: "Topların içeriğine dahil edildiklerine dair kanıtlarımız var. Klasik dönemde toplar devasa boyutlardaydı."