Ülkemizdeki yaşam koşullarının giderek zorlaşması ve insanların kaygılarının artmasına karşın çare olarak görülen antidepresan kullanımı her geçen gün artıyor. Milli gazeteden Onur Şehmus Şahin’in haberine göre, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye ilaç kullanımı istatistikleriyle de ortaya çıkan manzarada, ülkemizdeki antidepresan bağımlılığı gözler önüne serildi. Bakanlığın ‘Sağlık İstatistikleri Yıllığı’ adıyla paylaştığı verilere göre, antidepresan ilacı kullanımı 2018’de 308 milyon kutuya ulaştı.
“TEMEL SORUN İŞSİZLİK”
Uzman Psikolog Gülten Demirdöven, Türkiye’deki ilaç piyasasına ve sirkülasyonuna dikkat çekerek, “İlaç firmaları artık doktorlarla anlaşıyor. Gelen hastaya hemen ilaç yazıyorlar. Patolojik olarak beyin kimyası bozulan hastalarda ilaç tedavisi tabii uygulanmalı. Ama günlük yaşamda, ilaç kullanmadan da bazı depresyonları atlatabilecek durumlar vardır. İnsanlarımız bunları umursamıyor ve çok düzensiz yaşıyor. Öte yandan ülkemizde işsizlik de giderek arttığı için insanların meşguliyet sorunu ortaya çıkıyor. Durum böyle olunca insanlar depresif sorunlar yaşayıp hemen antidepresan kullanımına yöneliyor. Hâlbuki düzenli yaşamaya çalışsalar antidepresan kullanımına hiç gerek kalmayacak” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ YAŞANIYOR”
Günlük yaşamda insanların evlere ve işyerlerine tıkılıp kaldığını belirten Gülten Demirdöven, “Komşuluk, dostluk ve arkadaşlık bitti. Bunun sonucunda da depresyon geldi. ‘Paylaşılan dertler azalır’ diyoruz. Ama insanlar artık birbiriyle bir şey paylaşmıyor. İnsan, insanın zehrini alır. Ama şimdi bizim zehrimizi alacak kimse yok. Çünkü artık insanlar arasında güven sorunu var. Şimdi de insanlar sosyal ilişkilerden değil, antidepresanlardan medet umar hale geldi. Toplum olarak çöktük. Artık birbirimizle hiçbir şey paylaşmıyoruz. Sonuç olarak da antidepresan kullanımı giderek arttı” şeklinde konuştu.
“REFAH SEVİYESİ DÜŞTÜ”
Gülten Demirdöven, “Artık insanların harcamaları ve geliri birbirine denk değil. Vatandaşın kazandığı para cüzi bir miktarken harcamalar çok. İnsanlar ayakta duramamak, hayallerini gerçekleştirememek gibi sorunlar yaşayınca arkasından hemen kaygılar geliyor. Kaygılar da depresyonu tetikliyor. Türkiye’deki refah seviyesi düştü, aile kurumu zarar gördü, komşuluk kalmadı, dostluk kalmadı. Böyle bir toplumda insanlar birbirine güvenmiyor ve sonuç ortada” diyerek, gereksiz ve fazla antidepresan kullanımının zararlı olduğunu ifade etti.