"Ameliyat için hastalara 'Git şişmanla gel' deniliyor"

"Ameliyat için hastalara 'Git şişmanla gel' deniliyor"

Türkiye'de obezite korkutan bir hal almaya devam ederken, mide küçültme ameliyatlarında yaşanan ölümler TBMM'ye taşınıyor. Konuya ilişkin konuşan Türk Diyabet Vakfı Başkanı Temel Yılmaz, "Ameliyat için hastalara 'Git şişmanla gel' deniliyor" dedi.

Türkiye'de son yıllarda  obezite tehdidinin hızla artış göstermesi ve çareyi ameliyatta bulan birçok vatandaşın başarısız operasyonlar sonucu hayatını kaybetmesi Meclis'e taşındı.

Dilekçe Komisyonu'na gelen şikayetlerin artması üzerine TBMM’de komisyon kurulmasına karar verildi. Komisyon mağdurları ve mağdur yakınlarını dinleyip, ameliyata alternatif olacak sağlıklı çözüm yolları araştıracak.

Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabet hastalarının obezite ameliyatı ile tedavi edilebileceğine dair söylemlerin yanlış olduğunu ve ameliyattan sonra birçok hastanın tekrar diyabete yakalandığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bunlar kilo kontrolü için yapılan operasyonlar. ‘Diyabet ameliyatı’ diye bir şey yok. Bu ameliyatlar ancak vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde olan hastalarda yapılması gereken ameliyatlar. Sağlık Bakanlığı sınır olarak vücut kitle endeksi 35'in üzerinde olan hastalara yapılabileceğini söylüyor. Ayrıca bu ameliyatlar sadece Tip 2 diyabeti olan hastalar için etkili olabilir. Tip 1 diyabeti olan hastalarda etkili değil. Tip 1 diyabetli hastalarda asla yapılmaması gereken, hastaların hayatını tehlikeye atan ameliyatlar. Vücut kitle endeksi 30'un altında olan insanlara da bu tür operasyonlar yapılıyor. Bu hastaların önemli bir bölümü ameliyattan sonra Dumping Sendromu, ani şeker düşmeleri, kronik ishaller, Brittle diyabet denilen değişken diyabet, hipoglisemi ve hiperglisemi ile giden bir tabloyla karşılaşıyor. Bu tür operasyonlar, özellikle Tip 1 diyabet ve Genç Tip 2 diyabet hastalarında ciddi olarak hayati tehdit taşıyor."

"SAĞLAM ORGANI KESİP ALIYORLAR"

Cerrahi operasyonların ya hasta bir organı tamir etmek ya da hasarlı organı çıkarmak için yapıldığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, bariyatrik cerrahi operasyonlarında ise sağlıklı organa müdahale edildiğini ifade etti. "Tıpta sağlam organı cerrahi müdahale ile kesip almak diye bir operasyon yoktur” diyen Prof. Dr. Yılmaz, “Burada sağlam mide, sağlam bağırsak alınıyor. Bağırsağın her santimetresinde vücut ile ilgili olarak önemli bir fonksiyon var. Bağırsağa müdahale ederek bu fonksiyonları bozuyorsunuz. Safra kesesi taşları oluşuyor, protein emilimi bozuluyor ve durdurulamayan osteoporoz oluyor” şeklinde konuştu.

"HASTALARA 'GİT ŞİŞMANLA GEL AMELİYAT EDEYİM' DENİLİYOR"

Hastalara operasyonun etkilerinin tam olarak anlatılmadığını da söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu hastalar ameliyattan sonra protein, mineral emilimi ile ilgili problem yaşıyor. Yaklaşık 2 yıl bulantı ve kusmalarla devam eden bir süreç yaşıyorlar. Ameliyat öncesi hastalar, yeteri kadar bilgilendirilmiyor. Hastalara hep başarı öyküleri anlatılıyor. Vücut kitle endeksi yeterli olmayan hastalara ise 'git şişmanla gel, ameliyat edelim' diyebiliyorlar. Çünkü vücut kitle endeksi 35'in üzerine çıktığında SGK ameliyatın bir kısmını ödüyor. Tıpta sağlam organı cerrahi müdahale ile kesip almak diye bir operasyon yoktur."

Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkanı ve Avrupa Obezite Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demirhan Yumuk da bu ameliyatların ileri derecede obezite olan kişilerde büyük fayda sağladığını ancak operasyona yetkin bir ekiple karar verilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Demirhan, "Uygun hastaya uygulanmasını doğru buluyorum. Ancak bu ameliyatların obezite tedavisi deneyimli ve donanımlı obezite merkezlerinde yapılması lazım. Cerrahın da bu konuda belli sayıda ameliyat yapmış ve gerekli deneyimi kazanmış olması gerekir" dedi.

Ameliyatın uygunluğuna bir ekibin karar vermesi gerektiğine ve aynı ekibin amelyat sonrasında da hastayı ömür boyu takip etmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Yumuk, "Bu ekip içerisinde dahiliye uzmanı ya da endokrinolog, bariyatrik cerrah, bariyatrik cerrahi diyetisyeni, egzersiz uzmanı ve klinik psikoloğun mutlaka yer alması gerekiyor. Ameliyatlar bu şekilde gerçekleştirildiğinde sorunlar en aza indirilebilir ve obezite tedavisindeki başarı artar" diye konuştu.

"OBEZİTE AMELİYATI SON SEÇENEK OLMALI”"

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gökhan Çipe ise obezite ameliyatlarının kişiler için son seçenek olması gerektiğini belirterek, "Ameliyat zayıflamak için son seçenek olmalı. Obez kişiler ameliyat kararı verilmeden önce mutlaka en az 6 ay diyetisyen gözetiminde diyet ve fiziksel aktivite denemeli. Kilo verilemiyorsa ve ya verilip yeniden alınıyorsa cerrahi müdahale düşünülmeli” şeklinde konuştu.

60 YAŞ ÜZERİ ÖNERİLMİYOR

"60 yaş üzerinde ameliyat önermemekteyiz” diyen Çipe, “Ameliyat olacak kişilerde yeme hastalığı veya bir psikiyatrik rahatsızlık olmadığı, psikiyatri hekimi tarafından değerlendirilmeli. Hastanın midesi ile ilgili gastrit, mide ülseri, mide fıtığı gibi bir sorun olup olmadığının değerlendirilmesi için mutlaka gastroskopi yapılmalı. Aşırı kiloya neden olabilecek hipotiroidi veya böbrek üstü bezlerinin fazla hormon salgılaması gibi bir sorun olup olmadığının değerlendirilmesi için endokrinoloji uzmanı görüşü alınmalı. Hormon tetkikleri mutlaka yapılmalı" dedi.

İlgili Haberler