DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gaziantep ve Kocaeli’nin ardından partisinin üçüncü mitingini Yozgat’ta yaptı. Miting boyunca vatandaşlar, “İster bahar ister ayaz yolumuz seninle”, “Hoş geldin Babacan, güle güle Erdoğan”, “Mekanın sahibi Ali Babacan”, “Her yer DEVA her yer Babacan” sloganları attı.
DEVA Karaman İl Başkanı Burak Demirer ve gazeteci Hüseyin Ölger''e yönelik MHP''li bir grubun saldırısını hatırlatan Babacan, MHP lideri Bahçeli’yi, "Bahçeli’nin bugüne kadar bu memlekete faydası dokundu mu? Ortağı olduğu her hükûmet ülkeyi krizlerin içine düşürdü. Bildiği tek şey: Öfke, nefret, şiddet. Bildiği başka bir şey yok. Bu ülkede milliyetçi hareketin bir ceremesini çekenler, bir de keyfini sürenler vardır. İktidar ortağı olarak devletin her türlü imkânı kullanıyor. Ancak, bir ayağı siyasetin içinde, bir ayağı şiddetin içinde" ifadeleriyle eleştirdi.
Babacan, mitingde şunları söyledi:
"Yiğitlerin Bozok yaylasında harman olduğu şehir merhaba. Demokrasinin kalbi bugün burada Yozgat’ta atıyor. Bugün Yozgat’ta her yer DEVA gerçekten. Bugün Yozgat yarınlarına sahip çıkıyor. Cumhuriyet meydanından tüm Yozgat’ı selamlıyorum. Bu demokrasi meydanına hepiniz hoş geldiniz.
“BU SEÇİMİ BUGÜNKÜ OTORİTER İTTİFAKIN GÖRMEZDEN GELDİĞİ MİLYONLAR KAZANACAK”
Güven için, çözüm için hazır mısın Yozgat, yarının Türkiye’sini inşa etmek için hazır mısın Yozgat? İnşallah önümüzdeki seçimleri kazanacağız ve Türkiye’nin yarınlarını inşa edeceğiz. Bu seçimde tüm Türkiye kazanacak. Bu seçimi evladına harçlık veremeyip gizli gizli ağlayan analar kazanacak. Yıllarını umutsuzlukla kaygıyla geçiren gençlik kazanacak. Konserleri yasaklanan sanatçılar kazanacak. Düşüncesi, kimliği, inancı hor görülenler kazanacak. İlk seçimde müsait bir yerde inecek merak etmeyin. Bu seçimi bugünkü otoriter ittifakın görmezden geldiği milyonlar kazanacak.”
Babacan, “Kurtar bizi Babacan” sloganlarına karşılık, “Gençler bu ülkeyi sizler kurtaracaksınız. DEVA kadroları olarak hep beraber kurtaracağız” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakın arkadaşlar bunlar kaybedeceklerini anladılar. Onun içinde bizimle uğraşıp duruyorlar. Sürekli olarak karşımıza engeller çıkartıyorlar. Biz DEVA Partisi olarak ilk mitingimizi Gaziantep’te yaptık, bizim miting yaptığımız gün ve saatte tuttular Adana’da gençlik buluşması diye bir şey koydular. Gebze mitingimizin olduğu gün aynı saate çok yakın bir bölgeye etkinlik koydular.
“BEN VATANDAŞIMLA KONUŞMAK İÇİN HİÇ KİMSEDEN İZİN ALMAK ZORUNDA DEĞİLİM, ANAYASA AÇIK”
Bugün, tuttular aynı saate Çorum programını koydular. DEVA’nın mitingleri boş kalsın. Rüyanızda görürsünüz işte meydan burada. Gaziantep’te, Gebze’de meydan vermediler. Barajları yıkıp geçeceğiz hep beraber. Bu miting için Yozgat’a duyuru yapalım dedik, bilboardlar koyalım dedik vermediler. Bizim bu mitingimizi duyurmamıza engel olmaya çalıştılar da ne oldu herkes burada. Ben vatandaşımla konuşmak için hiç kimseden izin almak zorunda değilim, Anayasa açık. Denizli’de bir yerel televizyon kanalından canlı yayınımız var bir baktık Sayın Erdoğan’ın partisinden insanlar gelmiş engellemeye çalışıyor hiç fark etmedi biz yayınımızı yaptık.
“BİR AYAĞI SİYASETİN İÇERİSİNDE BİR AYAĞI ŞİDDETİN İÇİNDE”
Büyük bir mücadele veriyoruz. Karaman il başkanımıza 8-10 kişilik bir ekip geldi saldırıda bulundu. İl başkanımızı ağır şekilde darp ettiler il başkanımızı. Buradan Yozgat’a sormak istiyorum; Şu Bahçeli var ya Bahçeli, Bahçeli’nin bugüne kadar bu memlekete herhangi bir faydası dokundu mu? Ortağı olduğu her hükümet ülkeyi krizler içine düşürdü. Bildiği tek şey var; öfke, nefret, şiddet… Bu ülkede milliyetçi hareketin bir ceremesini çekenler vardır bir de keyfini sürenler vardır, Yozgat iyi bilir bunu. Bu iktidar olarak devletin her türlü imkanını kullanıyor ancak bir ayağı siyasetin içerisinde bir ayağı şiddetin içinde. Bakın olayın üzerinden tam iki gün geçti Karaman’da kolluk kuvvetleri de adliye de ağır çekim çalışıyor. Biz bu konunun takipçisi olacağız. Bahçeli’nin ve ortağının bu ülkeyi şiddete, öfkeye, nefrete sürüklemesine izin vermeyeceğiz. DEVA’nın yükselişini asla durduramayacaklar.
“İNSANLARIN ZENGİNLEŞTİĞİ BİR DÖNEMİ YAŞAMIŞTI BU ÜLKE”
Türkiye’nin bir zamanlar 2023 hedefleri vardı. Ne oldu hedeflerine, bizim 2023 hedeflerimize ne oldu diye soruyorum Beştepe’ye. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisine sokacaktık ne oldu? Ehil ve dürüst kadroların çoğunluğunu uzaklaştırdılar. Ülkenin istikametini adaletin demokrasinin yolundan saptırdılar. Şimdi de bocalayıp duruyorlar. Bu 2023 hedeflerinin konmasında bu arkadaşlarınızın katkısı var. Biz güçlü ve büyük Türkiye rüyasını gerçekleştirmiştik. İnsanların zenginleştiği bir dönemi yaşamıştı bu ülke.
“GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İKEN KAPI KAPI PARA ARAYAN BİR ÜLKE OLDUK”
Dış politikada Avrupa Birliği rotasından döndüler Şangay beşlisine, nerden nereye? Sürekli irtifa kaybettik, liyakatten döndüler sadakate. Güçlü bir Türkiye iken kapı kapı para arayan bir ülke olduk. Gençlerin kaçmak istediği bir ülkeye döndük. Kapı kapı para dolaşmak, bu ülkenin 190 milyarlık dövizini arka kapıdan gizlice satıp 2-3 milyarın peşinde koşmak millik midir?”
Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte ekonomiye ve enflasyona ilişkin yaptığı konuşmaları da meydandaki ekranlarda yurttaşlara izletti.
Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜİK’in açıkladığı makyajlı enflasyon yüzde 79,60. Gerçek enflasyon yüzde 200’e gelmiş dayanmış, her gün zam… 5 senedir tek imzayla yetkiyi elinde toplamış fakat enflasyonu düşüremiyor. Dünyanın her yerinde enflasyon var diyorlar. Savaşın ortasındaki Rusya’da yüzde 15, ABD’de 8,5, Çin’de 2,7, Japonya’da 2,4… Bizim kadar yüksek enflasyon ne G-20 ülkelerinde var ne OECD ülkelerinde var. Şu anda rekor Türkiye’de.
“ERDOĞAN SEBEP YÜKSEK FAİZ, YÜKSEK ENFLASYON SONUÇ”
Erdoğan sebep yüksek faiz, yüksek enflasyon sonuç. Atsın bir imza da düşürsün bakalım. Talimatla düşmez güvenle düşer, 20 yıldır bunu anlamıyor, anlamadı. Benim alanım ekonomi demekle olmuyor. İstişare şart, dürüst ve ehil kadrolarla çalışmak şart. İstişare artık kalmadı. Türkiye böyle bir yönetime layık değil. Sokakların sesi Beştepe’ye ulaşmıyor. Gerçek hayatla ilgisi kalmadı, devletin kulakları vatandaşa sağır kaldı.”