Erdem AVŞAR / YENİÇAĞ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump’ın skandal mektubuna rağmen görüşme talebini kabul etmiş ve ABD Başkanı ile bir araya gelmek üzere Beyaz Saray’a gitmişti.
Trump’ın Erdoğan’a gönderdiği skandal mektup gönderilmesinden bir hafta sonra ortaya çıkarken mektubun gizlenmiş olması bir yana gerekli cevabın verilememiş olması başta vatandaşın olmak üzere muhalefetin de tepkisine neden olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları tarafından yapılan ilk açıklamalarda mektubun yırtılarak çöpe atıldığı ifade edilirken, ilerleyen süreçte mektubun iade edileceği söylemi gündeme geldi.
Tabanda ve parti içinde oluşan rahatsızlığın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu mektubu ABD’ye giderek Trump’a iade edeceğini belirtmişti.
"TAKDİM ETTİK" RAHATSIZLIĞI
Yaşanan bu tartışmaların devamında ABD’ye giderek Donald Trump ile bir araya gelen Erdoğan, gerçekleştirilen basın toplantısında skandal mektuba ilişkin bir soruya da cevap verdi.
Erdoğan’ın, mektubu verdiğini ifade ederken ‘Takdim ettim’ şeklinde konuşması dikkat çekti.
Erdoğan’ın bu sözleri başta muhalefet olmak üzere tepkilere neden oldu. Kulislere yansıyan bilgilere göre gereken cevabın verilemediği tartışmaları muhalefetin yanı sıra AKP’de de gündemin birinci sırasında yer aldı.
AKP’ye yakın kaynaklar Türkiye’nin uluslararası düzeyde prestijinin zedelendiği tartışmalarının AKP içindeki rahatsızlığı körüklediğini, ‘Reis’in (Erdoğan) dik duruş sergileyemediğinin konuşulduğu dillendirildi.
PARTİDEN KOPUŞLAR HIZ KAZANIR MI?
Öte yandan yeni parti oluşumlarının gündeme gelmesi ve AKP’nin son seçimlerde izlediği sert politika tabandan kopuşu hızlandırmıştı.
AKP’de art arda yaşanan istifalar üzerine Erdoğan’ın kopuşları yumuşatmak için ‘revizyon’ söylemini devreye soktuğu ve bazı isimlerin parti tarafından görevden alınacağı ya da ihraç edileceği yönünde çalışmalar yapılacağı belirtilmişti.
Yaşanan son gelişmelerin partideki kopuşu çok etkilemeyeceği buna karşın Erdoğan'ın parti içindeki hakimiyetini daha da zora sokacağı konuşuluyor.