14 Mayıs’ta yapılacak seçime sayılı günler kala seçim sonrası yaşanabilecek olası durumlarla ilgili tartışmalar sürüyor. Bunlardan biri de AKP’nin seçimi kaybetmesi durumunda iktidarı devredip devretmeyeceği meselesi oldu.
Dr. Ayhan Bülent Toptaş yazdığı köşe yazısında iktidarın seçimi kaybetmesi durumunda yönetimi devretmeyeceğine yönelik endişeleri dile getirdi. Seçimleri ‘siyasi darbe’ olarak gösteren açıklamalara dikkat çeken Toptaş, “İktidarın seçimi kaybedip, görevi devretmemesi halinde ön görülmesi ya da kontrol edilmesi mümkün olmayan kısa, orta ve uzun vadeli belirsizlik, risk ve trajediler ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Dr. Toptaş’ın Paramedya’da yazdığı “İktidarın seçimi kaybetse de görevi devretmeyeceğine ilişkin endişeler” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Bir diğer soru işareti de iktidarın seçimi kaybetse bile görevi devretmeyeceğine ilişkin şüpheler. Bu tür iddialar Türkiye’de geçmişte hiç konuşulmazdı. Bu iddiaların bu seçimde gündeme gelmesinde artan politik gerginliğin, kutuplaşmanın, uzun süreli tek parti iktidarının ardından muhalefetin ilk kez iktidara bu kadar yakın olmasının etkisi var. İktidar kanadı bu iddialara veya endişelere açık bir yanıt vermiyor. Aksine, 14 Mayıs seçimlerinin bir darbe girişimi olduğu, ya da halkın iktidarı teslim etmeyeceğini ileri süren açıklamalar da belirsizliğin artmasına yol açıyor.
İktidarın seçimi kaybedip, görevi devretmemesi halinde ön görülmesi ya da kontrol edilmesi mümkün olmayan kısa, orta ve uzun vadeli belirsizlik, risk ve trajediler ortaya çıkabilir.”
DEVİR TESLİM SIKINTISI, BÜROKRASİNİN TAKINACAĞI TAVIR
“İktidar ve muhalefet arasındaki ilişkilerin bozulması ve karşılıklı saygının ve güvenin çok aşağı düzeylere gerilemesi nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde yürütme erkinin muhalefete devri esnasında ciddi sıkıntıların çıkabilmesi de karşılaşılabilecek sorunlar arasında. Devir teslime kadar geçen sürede özelikle güvenlik ve ekonomi bürokrasisinin yeni iktidara karşı nasıl bir tutum sergileyeceği de merak edilen hususlar arasında.
Türkiye demokrasi ve devlet tecrübesi yüksek olan bir ülke. Yukarıda endişe veya belirsizlik konusu olarak ileri sürülen sorunları aşabilecek bir kapasiteye sahip. Özellikle, iktidar partisinin ülkede demokratik bir seçimin gerçekleşmesinin, iktidarda kalmaktan çok daha önemli olduğunu bilerek hareket etmesi halinde seçimin yarattığı belirsizlikler kolayca geride bırakılabilecektir.”