Korona virüsüne karşı aşı çalışmalarında birçok şirket yeni tip ve henüz yan etkileri bilinmeyen aşılarla piyasaya çıkarken, 1928’de kurulan ve 17 aşı üreten Refik Saydam Hıfzıssıha Enstitüsü’nün kapatılması tekrardan gündeme gelerek hatırlatıldı.
Atatürk’ün kurduğu ve bundan 9 yıl önce kapatılan Hıfzısıhha Enstitüsü’nün 1938’de
gönderdiği aşılar sayesinde Çin kolera salgınını yenmişti. Açık olduğu dönemin çok çok önünde
bilim çalışmalarına imza atan Hıfzısıhha, 11 Haziran 2004'te Aşı Üretim Enstitüsü kapatıldı.
Sonrasında ise 2011'de kurumun kapısına tamamen kilit vuruldu ve Türkiye Cumhuriyeti aşı konusunda da dışa bağımlı bir hale geldi.
BÜTÜN DÜNYA UYGULADI VE SARS'A ÇARE OLMUŞTU
Hıfzısıhha Enstitüsü'nün geliştirdiği ve uluslar arası alanda MVA olarak bilinen zayıf virüsle
üretilen çiçek aşısı II. Dünya Savaşı'nda, Türkiye'nin üretimiyle bütün dünyada çiçek
hastalığına karşı kullanılmıştı. MVA'nın sadece çiçek hastalığında değil,
sıtma, SARS (Sars Cov 2- Covid 19) ve AIDS gibi hastalıklardan korumada geliştirilen
bir “vektör virüs” özelliğine sahip olduğu
belirtilmişti. Bu aşıyı bulan Hıfsısıhha Enstittüsü, 2011 yılında kapatılmıştı.
Ayrıca Bakanlık kayıtları Türkiye’nin 1938 yılında Çin’e Kolera salgını için aşı gönderdiğini
ise doğruluyor. Bu aşılar ise 1928 yılında kurulan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nde üretilmiş...
AŞI VE SERUM SERİ ÜRETİM YAPILMIŞ
Ancak kurumsallaşma 1928’de Atatürk’ün talimatıyla kurulan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü
ile sağlandı. Birçok aşı ve serum burada başarıyla üretildi. Tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera,
boğmaca, tetanoz, kuduz aşıları seri üretime geçildi. 1938’te Çin’e Kolera salgını için aşı ihraç edildi. Yine aynı dönemlerde birçok ülkeye aşı gönderildi.
İlgili Haberler