15 Temmuz bir leylekse kime ne getirdi?

Aslında başlıktaki “15 Temmuz, bir leylekse kime ne getirdi?” sorusunun cevabını TBMM Başkanı iken Mustafa Şentop vermişti:

"Anayasal anlamdaki hükümet sistemi değişikliğinin 'bu değişmeli, geri dönmeliyiz, parlamenter sistem' falan hikâyeleri meselesi kapanmış bir meseledir. Esasen 15 Temmuz'da kapanmıştır, 16 Nisan da bunun tescil edildiği, kayda geçirildiği bir tarihtir. Hükümet sistemi meselesi 15 Temmuz'da gerçekleşen o direnişin dışında, ondan bağımsız bir şey olarak değerlendirilemez. Ve o Türkiye'yi bu hükümet sistemi değişikliğine getirmiştir. Bu paradigma değişikliğinin tescili noktasına getirmiştir."

Biz de zaten 15 Temmuz'un sistem değişikliği için kullanıldığını ve ülkenin rejim değişikliğine sürüklendiğini söylüyorduk. İktidar yandaşları, zaman zaman bu durum tespitinden dolayı bize çirkin ifadelerle veya suçlamalarla saldırıyordu. Şentop’un bu açıklaması, olan biten her şeyin özetiydi.

***

Peki “15 Temmuz'un kazananı kimdir?”

Bu soruyu bir okurumuz sormuş ve kendisi cevaplandırmıştı:

* "15 Temmuz'un asıl kazananı ABD'dir çünkü büyük projesini daha kolay uygulatmak imkânı bulmuştur. Türkiye'de devlet kurumları ve iç dinamikler sindirilmiştir. Siyasi kadroya yaptıramayacakları ve onların yapamayacağı hiçbir şey kalmamıştır.

* İkinci kazanan Tayyip Erdoğan'dır. Türkiye yıllardır Erdoğan'ın yönetimindeydi ama 15 Temmuz'dan sonra yönetiminden çıktı, mülkiyetine geçti. 'Devlet adamı' gitti 'adamın devleti' geldi. Feda edilenler ise FETÖ'nün B takımıdır.

* Ortaklık devam etmektedir. Zaten bu aktörlerin ideoloji se stratejik misyon bakımındın düşman veya rakip olmaları için hiçbir sebep yoktur. Dün de yoktu, bugün de yoktur. Kısa vadeli, taktik didişmeler kimseyi yanıltmasın, Büyük patron ABD'nin ikisine de desteği devam ediyorsa, bunların mücadelesi ciddiye alınabilir mi? O uğursuz 15 Temmuz gününde tek kaybeden devlet yapısı çökertilen kimliği ve istikbali karartılan Türkiye'dir."

***

Öyleyse 15 Temmuz’un ilk amacı neydi?

Bu soruyu da dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Selin Sayek Böke cevaplandırmıştı:

"Birinci soru; ‘Hükümetin 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden daha önceden haberi var mıydı?’ İkinci soru; ‘bir uluslararası bağımsız kuruluşuna denetim yaptırarak bu ByLock listelerinin geçerliliğini teyit etmeyi düşünüyor musunuz?’ Üçüncü soru; sorduk, sormaya devam ediyoruz. ‘Darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz önce yakalandı, sonra bırakıldı. Bu olup bitenlerin siyasi ayağındaki sorumluları neden ortaya çıkarmıyorsunuz? Konu Adil Öksüz'e gelince neden suskunsunuz?’

Değerli arkadaşlar, hükümet bir türlü sorduğumuz bu sorulara bir yanıt veremiyor. Bir türlü 15 Temmuz sonrası millete verdiği sözün arkasında durarak kendi içindeki FETÖ'cülerle, siyasetteki FETÖ'cülerle hesaplaşma cesaretini gösteremiyor. FETÖ'yle olan derin suç ortaklığından kendisi o kadar çok korkuyor ki, bu ortaklık o kadar derin ki hukukun gereğini yapmak yerine darbe fırsatçılığıyla Türkiye'ye bir sivil darbe yaşatıyorlar. Bu sivil darbenin tek bir amacı var. Esas darbecileri korumak ve darbe bahanesiyle Türkiye'de bir tek adam diktası inşa etmek...”

Başka sorusu olan?

Yazarın Diğer Yazıları