Fetullahçı yapının devleti ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ele geçirme çabaları kapsamında kurduğu Balyoz Davası kumpasının mağdurlarından E. Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel kitaplarıyla örgütü deşifre edenlerin başında gelen isimlerden biri. Önsel yeni kitabı:

“Erken Kırılan Yumurta /Aşil’in Topuğu”nda FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini öncesi ve sonrasıyla masaya yatırıp, karanlıkta kalmış pek çok noktaya ışık tutuyor.

Kanlı kalkışmanın öncesindeki duyum ve değerlendirmelerini, "o gecenin öncesi" bölümünde okurlarıyla paylaşan Önsel, kitabın “o gece” adlı bölümünde darbe gecesi neler yaşandığına temas edip kalkışmayı başarısız kılan sebepleri gündeme taşıyor. “Bir plan ne kadar mükemmel olursa olsun, uygulamaya konulduğunda büyük/küçük mutlaka aksaklıklar olur! Kalkışmacılar için ilk aksaklık, saat 03.00'te başlayacakları darbeyi, O.K. isimli pilotun o gün öğlen saatlerinde MİT'e gelerek, gece bir hareket olacağım söyleyerek deşifre etmesiydi” diyen Önsel sonrasını şöyle özetliyor:

“Bunu öğrenen kalkışmacılar planlanan hareket saatini erkene almak zorunda kalmışlardı. Bu durum, tüm koordinasyonlarını bozmuştu. Bu erkene alma olayı bana, örgütün başı Fetullah Gülen'in 1986’da yaptığı bir konuşmayı anımsattı. Şöyle diyordu o konuşmasında: (...) Kıvama ereceğiniz ana kadar, Türkiye'de anayasal müesseselerdeki gücü tarafınıza çekinceye kadar her adım erken sayılır. (...) Bu 20 gününü doldurmadan kuluçkadaki yumurtayı kırma gibidir," (Civciv kuluçkadan 21 günde çıkar. Yumurtanın erken kırılması halinde civciv ölür.)

Binbaşı O.K.'nin 15 Temmuz'un öğlen saatlerinde MİT'e gelip haber vermesiyle iş açığa çıktı. Bu olmasaydı, plan gereği herkes yatağındayken yapılacak bir kalkışmanın başarı şansı çok yüksekti. Olmadı, Fetullahçı örgüt kalkışma saatini erken saatlere almak zorunda kaldı. Böylece kuluçkadaki yumurta, Gülen'in konuşmasında bahsettiği gibi erken kırıldı.

Ancak yumurtanın erken kırıldığı O gece, 251 insanımız hayatını kaybetti, iki binden fazla vatandaşımız ve güvenlik görevlimiz yaralandı. Sadece canlarımız değil, kurumlara güven, kurumların içerisindekilerin birbirine, halkın devlete itimadı çok büyük hasar aldı. O gece güven de ölmüştü!

Ben, "yumurtanın erken kırıldığı" o gece yapılanı, kalkışma ötesi bir istila hareketi olarak gördüğümü belirteyim. Ancak Türk halkıyla bir avuç asker ve polis, devleti büyük bir zilletten kurtardı.

Elbette o gecenin en büyük kahramanı Türk halkıdır. Ülkelerine sahip çıktılar Kim ne derse desin, ben o gece yıllardır emperyalizmin kültür bombardımanına tabi tutulan bir halkın, her şeye rağmen hâlâ dedelerinin genlerini taşıdıklarını gördüm.

Kitapta; o gece televizyonlara yansımayan, halkımız henüz sokağa inmeden, direnişe başlamadan tamamen kendi inisiyatifleriyle askerî birliklerde darbeye direnenlerin hikâyesini bulacaksınız...

Hem de örgütsüz, bir başkasına bakmadan, kimseye sormadan, yüreklice canlarını ortaya koyan askerler, evet gerçek Türk askerlerinden bahsedeceğim bu kitapta.

Özellikle, FETÖ'nün gadrine uğramış ve kumpas davalarda yargılanıp yıllarca cezaevinde kalmış arkadaşlarımızdan bir kısmının o gece neler yaptıklarını, bir zamanlar "darbeci" olarak suçlanan bu insanların, o kanlı gecede neler yaşadıklarını aktarmaya çalışacağım.

Ayrıca kanlı kalkışmayı yapan bir kısım FETÖ'cünün ve o geceyi yaşayan başka askerlerin verdikleri ifadelere de yer vereceğim. Ve de kanlı kalkışmanın sonrası yaşananlara da değineceğiz elbette...

Söz konusu kanlı darbeden kitapta kalkışma ya da istila şeklinde bahsedeceğimi ifade edeyim.”

Kitapta cevabı verilen sorulardan bazıları şöyle:

* Akar’dan Gülen’e gönderildiği iddia edilen mektupta neler yazıyordu?

* Gülen’e gönderilen Orgeneral üniforması kime aitti?

* 15 Temmuz’da Akıncılar’dan Face-Time üzerinden Gülen ile kim görüştü?

* Öcalan, İmralı’da Demirtaş’a Gülen ile ilgili ne dedi?

* Bir er, bir komando tugayının darbeye kalkışmasını nasıl önledi?

* Aksakallı Paşa o gece kimler için vur emri verdi?

* Mahrem yapının beyni Mustafa Özcan, 15 Temmuz gecesi kimi aradı, ne dedi?

* TSK’daki FETÖ yapılanmasını anlatan subaya dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ne dedi?

Kırmızı Kedi Yayınevi

Tel:(0212) 244 89 82