Ali Koç'un federasyona rağmen yaptıklarını Recep Çınar açıkladı

Ali Koç'un federasyona rağmen yaptıklarını Recep Çınar açıkladı

Boks benim hayatımda olmazsa olmaz branşlardan birisidir…

Beni uzaktan ya da yakından tanıyan herkes bilir…

Boks benim için bir sevdadır…

Dolayısıyla da, boksla benim arama kimse giremez, dahası kimse beni bokstan koparamaz…

Türkiye’de spor sadece futboldan ibaret olduğu için, diğer branşların üvey evlat muamelesi görmesi normal!

Benim önceliğim, amatör, özellikle de olimpik branşlardır…

Futbol ikinci planda…

Yukarıda da söylediğim gibi, boksun gönlümdeki yeri bambaşka…

Son Avrupa şampiyonasında, hem de boksa ve sporcusuna “Fransız” kalmış bir başkana rağmen, 3 altın ve 2 bronz madalya kazanarak, Türkiye’ye büyük bir gurur yaşatan sporcularla ne kadar övünsek azdır…

Bu şampiyonada altın madalyayı boyunlarına takan Buse Naz Çakıroğlu, Busenaz Sürmeneli ve Samet Gümüş ile bronz madalya kazanan Büşra Işıldar ile Tuğrulhan Erdemir yüzümüzü ağartan sporcular oldular…

Türk boksörler şu ana kadar 7 kota aldılar…

Paris’te gerçekleştirilecek olan 2024 Yaz Olimpiyatlarında ringe çıkacaklar ve madalya mücadelesi verecekler…

İçinde bulunduğumuz Mayıs ayında Tayland’da düzenlenecek son eleme müsabakalarında erkeklerde 57 kilo, 63.5 kilo, 92 kilo ve +92 kiloda kota mücadelesi verilecek…

Kadınlarda ise kalan 2 kota için 57 kilo ve 75 kiloda sporcularımız kota almak için mücadele edecekler…

İnşallah bu 6 sporcumuz da kota alır ve Türkiye’yi Paris’te en iyi şekilde temsil ederler…

Tekrar söylüyorum; boksa ve sporculara “Fransız” kalmış bir başkana rağmen…

Başkanla ilgili düşüncelerimden ötürü bana kızanlar olabilir…

Eyvallah…

Akçeli işlerden dolayı mahkemeleri meşgul eden bir başkan için “iftira atıyorlar, “günahını alıyorlar mı” deseydim…

Öyle olsaydı, başkanla birlikte aynı çatı altında devam eder, istifa etmezdim…

Daha önce de yazdım, niye halter, niye güreş, niye tenis, niye golf, niye futbol, niye voleybol, niye tekvando değil de, hep Boks Federasyonu ve Başkanı bu akçeli işlerle gündeme geliyor?

Konumuz Federasyon Başkanı değil, Türk boksu ve Fenerbahçe kulübünün boksa verdiği destek.

*

BAŞKANIN DERDİ BOKS DEĞİL, KOLTUK

Öncelikle şunun altını çizmekte bir sakınca görmüyorum; Fenerbahçeli değilim, ama yiğidin hakkını yiğide vermesini de bilirim…

Fenerbahçe Kulübünün ve Başkanı Ali Koç’un Türk boksuna verdiği katkıyı, ne Boks Federasyonu ne de Başkanı Eyüp Gözgeç veriyor…

Türk boksu, olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonalarında kürsülere çıkıyor, istiklal marşını okutuyorsa, Fenerbahçe Kulübünün bu desteğini kimse, özellikle de Boks Federasyonu ve Başkanı kendine maletmemeli…

Türkiye’de boksla ilgilenen herkes, Fenerbahçe’nin boksa olan desteğini net bir şekilde biliyor…

Dolayısıyla da ne Federasyon ne de Başkan Eyüp Gözgeç bu başarılarda kendilerine pay çıkarmamalı…

Hatta sevinmemeli…

Çünkü, kendisinin derdi boks değil, koltuğu kaptırmamak…

Sadece koltuk mu?

Makam aracı, özel şoförü, tabii ki devletin sırtından gittiği seyahatlar ve özel işlerinde kullandığı uçak biletleri vesaire…

“Şoför” demişken, şunu da sormak istiyorum; Ankara Büyükşehir Belediyesi, kendi çalışan elemanını Boks Federasyonu Başkanına nasıl ve neden tahsis eder?

Maaşını Büyükşehir Belediyesi’nin ödediği, başka federasyonlarda da görevlendirdiği elemanlar var mı?

Merak ettim sadece.

*

TÜRK BOKSUNU FEDERASYON DEĞİL, FENERBAHÇE UÇURUYOR

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un sporcularla bir araya gelmesi, onlarla sarmaş-dolaş, dahası onlara bir baba şefkati ile yaklaşmasını çok önemsiyorum…

Niye mi önemsiyorum; Ali Koç’a güveniyorlar ve onun güvenini sarsmamak için, Paris’ten mutlaka boyunlarında madalyalarla dönecekler…

Bundan adım gibi eminim…

Sonra, bu işin kaymağını da boksa ve sporcuya zerre faydası olmayan Federasyon Başkanı yiyecek!

Ne ala memleket…

Ali Koç şampiyon boksörlere müthiş, güzel, onları heyacanlandıran bir vaatte bulunarak, “Sadece boksörlerimiz değil, Türkiye'yi temsil eden tüm atletlerimiz. Hem ülkemiz için hem Fenerbahçemiz için olağanüstü başarılarla geçen bir olimpiyat diliyoruz. 'Altın madalya getirirseniz ne dilerseniz dileyin bizden' dedik. Bu çok riskli ve iddialı bir söylem. Ama inandığımız için söylüyoruz” demiş…

Bu ne demek?

Bu, “Altın Madalya” demek…

Bu, “İstiklal Marşı” demek…

Bu, “Ay Yıldızlı Bayrak” demek…

Bu, “Türkiye” demek.

Yazarın Diğer Yazıları