Sosyal medya hesabı üzerinden Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’nun elde ettiği verileri paylaşan Babuşçu, “Halkın yaşadığı gerçek enflasyonu hesaplamaya yönelik çalışmalar yapan ENAG, önlem alınmaması halinde enflasyonun % 200’lere ulaşabileceği uyarısında bulundu. ENAG, enflasyonun resmi verilere göre 3 haneli olma, ENAG ölçümlerine göre % 200’leri bulma olasılığı gittikçe artıyor” ifadelerini kullandı.
Gerçek enflasyonu hesaplamaya yönelik çalışmalar yapan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), yüzde 156.86 olarak ölçtüğü yıllık enflasyonun önlem alınmaması halinde yüzde 200’lere ulaşabileceği uyarısında bulunmuştu.
Raporda şu ifadelere yer verilmişti:
Son dönemin en önemli iki ekonomik değişkeni olan enflasyon ve döviz kuru, bu özelliklerini ülkemiz için daha uzun yıllar sürdürmeye aday gözükmektedir. Faiz oranı ile sıkı ilişkileri nedeniyle de gündemdeki sıcaklıklarını her dakika korumaktadır. Öncelikle son dönemde ödemeler bilançosundan döviz kuruna, enflasyonun seyrinden beklenen enflasyonun yapısal özelliklerine kadar çoğu şeyi olumsuz etkileyen kur korumalı mevduatı (KKM) inceleyelim. Neyin neden korunduğunun pek de anlaşılamadığı bu finansal ürün neden değil, içine düşülen olumsuzlukları biraz ötelemek amacıyla ortaya çıkarılmış bir sonuçtur.
Cari açığın büyümeyle olan sıkı ilişkisinden dolayı varlığı, para arzındaki artışın etkisi ve önümüzdeki ikiz açığı üçleyen rezerv açığının etkisiyle dağılan finansal sağlığın döviz kurunu inanılmaz bir şekilde artırması sonucunda yaratılan bir sahte finansal türev ürünüdür bu KKM. Bozulan mali sağlığın yanında verimli olmayan alanlara yapılan yatırımlardan beklenen getirinin elde edilememesi dış borç yükünü ve dolayısıyla döviz kurunu artıran etkenler olarak karşımıza çıkmıştır. 2020 ve 2021 yıllarında her ne kadar resmi verilerde göre reel ekonomik büyüme oranları pozitif olarak sunulsa da, Türkiye ekonomisinde özellikle 2020 yılında çift haneli reel küçülme olduğunu ekonometrik modeller ortaya çıkarmıştır.
Resmi verilerdeki bu yanlış sinyal ve merkez bankasının rezervlerindeki kayıpların onun kredibilitesine verdiği zararın önlenemeyen boyutu günümüzde döviz kuru ve enflasyonu ENAGrup – Enflasyon Araştırma Grubu Enflasyon ve Kur Raporu 25 Mayıs 2022 twitter : @enagrup web : enagrup.org yukarıya taşıyan “politika yapıcılığı” hataları olarak karşımıza çıkmıştır. Özellikle verilen bu yanlış sinyallerin yanında sokak ile uyumu sürekli bozulan resmi enflasyon verileri de başta reel gelirleri, arkasından da tasarruf/yatırım dengesini bozmuş, yatırımlar için kaynak arayışı yine dışarıya yönelmiştir.
Bozulan finansal piyasa dengesi, kamu maliyesi ve yine ekonominin gerçekleriyle uyumlu olmayan reel büyüm oranları ülke iflas risk primi olan CDS oranını 730’lara çıkararak dış borçlanmayı, borcu yeniden finanse etmeyi ve en önemlisi de yeni verimli yatırımları engellemiş ve engellemeye devam etmektedir. CDS priminin 730’larda olması dış borçlanma ve borcu çevirme aşamasında döviz maliyetini yıllık iki hanelere çıkarmasıyla karşılık bulur. Yani artık döviz borçlanma maliyetimiz dolar ve avro bazında yüzde 10’ların üzerine tırmanmıştır.
Resmi verilere göre enflasyonun üç haneli olması, ENAGrup ölçümlerine göre de %200’leri bulması olasılığı gittikçe artmaktadır. Baz etkisine güvenerek enflasyon oranını aşağıya çekme politikasının da bu trende etki etmeyeceği gerçeğiyle, karar vericilere enflasyonun ateşini alacak ek tedbirlere gitmeleri tavsiyesini vermek isteriz.
Bu konuda politika yapıcılarının Timothy J. Kehoe ve Juan Pablo Nicolini’nin editörlüğünü yaptığı “A Monetary and Fiscal History of Latin America, 1960–2017” kitabındaki yaklaşımları sentezlemelerini öneririz. Ayrıca Journal of Industry, Competition and Trade dergisinin Volume 20, Issue 2, June 2020, Special Issue on Industrial Policy Under Responsible Globalization başlığı ile yayınlanmış makaleleri dikkatli bir analizle incelemeleri gerektiğini vurgularız. Her iki kaynak özellikle enflasyon sorununa finansal piyasalar ve reel ekonomi kapsamında yaklaşmakta ve ekonomide atılması beklenen adımları irdelemektedir.