Birçok mağazada yabancı müşteriler valizlerine doldurdukları giyim eşyalarıyla görülüyor. Bir tezgahtar “Denemeden alıyorlar, pazardan alır gibi” dedi.
Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’nin haberine göre, Nişantaşı’nda markanın mağazasında çalışan tezgahtar, yabancı müşterileri şöyle anlattı:
“Yerli müşteri daha az. Daha çok Arap. Direk geldikleri gibi ‘bunu istiyorum, şunu istiyorum’ diyerek alıyorlar. İncelemeden, bakmadan, denemeden, pazardan alır gibi.”
Başka bir çalışan ise “Her telden var. Arap müşteri ağırlıkla. Toplu alıyorlar, bizim gibi tek adet değil. Mesela az önce bir müşteri üç gömlek modelinin her bedenini aldı. Herhalde burada onlara ucuz olduğu için bunu kullanıyorlar. Maalesef öyle…” diye anlattı.
‘BİZ BAKIP ÇIKIYORUZ, KENDİ MEMLEKETİMİZDE GARİBAN KALDIK’
Nişantaşı’nda yine bir zincir mağazada çalışan ise “Türk müşterimiz de çok fazla. Yabancılar için fark etmiyor. Dolar bozdurup alıyorlar. ‘Dolar yükseldi geldik’ diye olmuyor, hep geliyorlar, hep alıyorlar. Koli koli alıp götürürler. Buraya gelemeyenler için sipariş alıyorlar, orda satıyorlar. Öyle de oluyor yani…” sözleri ile ifade etti.
Beyoğlu’nda bir yerli müşteri ise şunları söyledi:
“Biz tek parça şey alıp çıkıyoruz. Hatta bazen sadece bakıp, çıkıyoruz. Kendi memleketimizde gariban kaldık.”
ROTA: ORTALAMA MARKAYA KENDİ VATANDAŞIMIZ ULAŞAMIYOR
Ekonomist Kerim Rota’ya mağazalardaki örneklere yaptığı yorumu şu oldu:
“Sizin verdiğiniz örnek bir İspanyol markası. Bütün dünyada ortalama bir marka. Düşünsenize kendi vatandaşınız dünyanın en ortalama markasına -ki üretimi burada yapılıyor- ulaşamazken, yabancı geliyor o ortalama markadan onlarca alıyor. Gittiğiniz markalar orta sınıfa hitap eden markalar. Bu orta sınıfın da eridiğini de gösteriyor.”
‘YABANCILAR YÜKSEK KURDAN PARALARINI BOZDURUP, RAFTAKİLERİ BİR AN ÖNCE ALALIM DİYE DÜŞÜNÜYOR’
Rota, oluşan tablonun bir diğer sebebini ise 2018 Ağustos’taki Brunson krizini hatırlatarak anlattı:
“Brunson krizinde kur bir anda 4,5- 5’ten 7,5- 8’e kadar çıkmıştı. O zaman da İstinye Park’ta ünlü markaların önünde muazzam kuyruklar oluşmuştu. Büyük bir devalüasyon olduğunda yani TL değer kaybettiğinde o gün içerde olan yabancılar yüksek kurdan paralarını bozdurup, etiket fiyatları henüz o kura yükselmemişken raftakileri bir an önce almaya çalışıyorlar.”