Zeytin fiyatlarına isyan eden üretici, "Üretici para kazanmazsa, emeğinin karşılığını almazsa bu işi yapamaz hale gelir. Bugün zeytin üreticisi ne umutlu ne de mutlu" dedi.
Girdi maliyetleri ve gıda ürünlerine gelen zamlar nedeniyle zeytin üreticileri zor günler geçiriyor. Son zamanlarda özellikle zeytinyağı fiyatları artış gösterdi.
Açıklamalarda bulunan zeytin üreticileri ve çalışanları, ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdi.
Bir zeytin işçisi, "Geçen yıl zeytin yevmiyesi 700 liraydı. Bu yıl 800 lira diyorlar. Zeytin sahibi para kazanmazsa bana nasıl para verecek? Aydın Ziraat Odası amele yevmiyesini 900 lira açıkladı. Bize de o kadar verilmesi lazım," dedi. Diğer bir zeytin toplayıcısı ise, "İşçi olduğumuz için biz karar veremiyoruz. Ben emekliyim. Geçim zor, zor geçiniyorum" ifadelerini kullandı.
Zeytin üreticisi ve Genceli Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Serkan Erdoğan, bu yılki zeytin fiyatlarının istedikleri seviyede olmadığını belirterek, "Bizler de bunun için mücadele ediyoruz. Hem üreticinin hakkını korumak hem de zeytinin değerini korumak için katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Geçen yılki fiyatları göz önüne aldığımızda bu fiyatlardan memnun değiliz," dedi. Erdoğan şunları ekledi:
"KONUŞULAN RAKAMLAR ZEYTİNİN MALİYETİNİ BİLE KARŞILAMIYOR"
"Geçen yıl 55-60 lira arasında olan zeytin, bu yıl 25-30 lira bandında. Mazot fiyatları geçen yıl 18-22 lira iken bu yıl 43-44 lira. Üreticinin girdi maliyetleri çok yüksek. Gübresi, bakımı, ilaçlaması, yevmiyeci maliyeti derken zeytinde değer kaybı yaşıyoruz. Açıklanan fiyatlar istenen seviyenin altında olunca üretici zor durumda kalıyor. Zeytin fiyatları çeşitlerine göre değişiyor. Bu bölgede ağırlık memecik zeytini var. Elek üstü dediğimiz fiyat şu anda 45 lira. Kaba zeytin fiyatı 40 liradan başlıyor. Bugünlerde konuşulan rakamlar 25 lira. Bu fiyatlar zeytinin maliyetini bile karşılamıyor."
Buharkent Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Naim Özdamar, Aydın'ın zeytin ağacı sayısı bakımından ülkenin en zengin illerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Türk tarımının problemlerini 'Pazarlama, Planlama, Mevzuat' olarak üç başlık altında topluyorum. Zeytinin pazarlanması ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Aydın'da zeytinin kilogram maliyeti 113,5 lira. Girdilerin maliyetleri yüzde 72'yi buluyor. Buharkent çevresinde satılan domat ve eşek zeytinleri doğrudan ihracata gidiyor. Aracılar bu zeytinleri 18-25 lira arasında alıyorlar. Raflarda ise 450 lira fiyat koyacaklar. TARİŞ’in raf fiyatı 461 lira. 500 liranın üzerindeki zeytin fiyatı ve yaklaşık 400 liranın üzerindeki yağ fiyatı tüketiciyi mağdur eder," şeklinde konuştu.
"ÇİFTÇİNİN ÜRETTİĞİ ÜRÜNÜ DÜŞÜK FİYATA SATMAKLA ENFLASYONU ÖNLEMEK İMKANSIZ"
Özdamar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Tüketici bunu alamaz. Bu konuda tedbir alması gereken Maliye Bakanlığı'dır. Geçen yıl Ticaret Bakanlığı'nın dökme zeytin ihracat yasağı ve halen sürmekte olan 50 bin ton sınırında belirlenmiş olan zeytinyağı kotası sanayiciye zarar ettirdi. Ancak sanayici ve işletmeci bunun hesabını çiftçiden soramaz. Tarım, Ticaret ve Maliye Bakanlıkları, çiftçinin ürettiği ürünü düşük fiyata satmakla enflasyonu önleyeceklerine inanıyorlarsa bu imkansızdır. Aracı yine kazanacak, çiftçi yine kazanamayacak."
Tarlada zeytin toplayan bir kadın işçi ise, "Bizler zeytin hasadı yapıyoruz. Fiyatların 25-30 lira olduğunu duydum. Çiftçinin hali çok zor. Gübresi, ilacı... Su zaten kuyulardan suluyoruz. Çiftçinin hali çok zor. Mazottan, gübreden, devletten yardım olsa, satmış olduğumuz fiyatlar biraz yüksek olsa, fakat çok düşük. Çok insan 'bu fiyatlarla zeytinimizi toparlayamayacağız, yağ yapacağız' veya 'kalsın' diyorlar. Şu anda zeytini toparlamayacak olan insan çok. İhtiyacı olanlar, kredisi olanlar mecbur toplayacak," dedi.
"ÜRETEN NE OLACAK?"
Zeytinin geçen yıla göre çok ucuz olduğunu ifade eden zeytinlik sahibi Gülay Çetinkaya da şunları söyledi:
"Bizim zeytinimiz şu anda topan zeytin. Geçen yıl bunun fiyatı duble 60 liradan başlıyordu. Bu yıl 45 liradan başlıyor. Geçen yıl yevmiye 500 liraydı. Şu anda 800 lira, 100 lira da dayı başına veriyorsun, 900 lira. Mazotun ne kadar arttığını herkes biliyor. Buğdayın, çayın, fındığın başına gelen zeytinin de başına geldi. Ben çiftçiyi öldürmenin bilinçli planlı olduğunu düşünüyorum. Bizden ortalama 25 liraya aldıkları zeytini tüketiciye 50 liraya verseler, tamam. Üreticiye en az 125 liraya verecekler. Aracı kurum kazanacak, peki üreten ne olacak? Bu işlerin bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Piyasanın arz talep işi olduğunu düşünmüyorum. Bu sene zeytin çok, fiyatlar zeytin çok diye değil, aracı kurum var. Limonda da olduğu gibi, limonu üreticisi 5 liraya sattı. Tüketici 10 liradan mı aldı? Hayır. Kim kazandı? Aracı kurum kazandı. Zeytinde de aynı durum var. Ortalama 25 liradan aldıklarında, marketlerde bu en az 125 liraya gider."
ARACILARA ZEYTİN GETİREN BİR VATANDAŞ İSE ŞUNLARI SÖYLEDİ:
"Buraya 150-200 kilo kadar zeytin getirdim. Şu anda verdiğim zeytinin ortalaması 30 liraya geliyor. Maliyetlerimiz çok yüksek. Su maliyeti geçen yıl bir saatin 300 lirayken bu yıl 700-1000 lira oldu. Gübreyi kışın alıyoruz, geçen yıl 900 liraydı, şu anda belki 1.500 lira. Çalıştırdığımız amelenin günlük masrafı 1000-1200 lira arasında. Çalışan da haklı, herkes haklı."
ZEYTİN ALICISI DA TEPKİ GÖSTERDİ: "ÇİFTÇİYİ DÜŞÜNEN YOK"
Bir zeytin alıcısı da, "Normalde ortalama zeytinin şu anki fiyatı 25-35 lira arasında. Bu yıl hiç zeytin toplamasınlar. Zeytini alan firmalara, fabrikalara güzel bir ders vermeleri lazım. Geçen yıl zeytin 80-85 lira iken bu yıl 55-60 lira. Çiftçiyi düşünen yok. Amele yevmiyesi 1200 lira. Arazi sulaması, ilacı, gübresi derken maliyetler artıyor. 25 liraya ortalama zeytin verirse ne kazanacak?" dedi.