Yasemin.com’un haberine göre; Her çocuk aynı özelliği taşıyacak diye bir kaide yok, zaten böyle bir şey söz konusu bile olamayacağı ifade edildi. Bazı çocukların sözeli daha iyi olup sayısalda başarısız iken, bazıları sayısalda başarılı sözelde yetersizdir. Her çocuğu farklı değerlendirmek gerektiği ifade edildi.
Başarısız bir karnede en az çocuğun etkisinin olduğu kadar anne ve babanın ilgisizliği ya da doğru bir şekilde yönlendirmemesinin de etkisinin olabileceği bildirildi. Dolayısıyla illaki birinde suç arayacaksanız bunu kendinizde aramak ile başlayabileceği vurgulandı.
Özellikle de çocuğun kişiliğini zedeleyecek cümleler kurulması özgüven eksikliğine ve buna bağlı olarak da ikinci döneme motivasyonu düşük girecek öğrenci üzerinde baskı hissedeceği için daha çok yanlışa devam edeceği bildirildi.
ANNE VE BABALAR DİKKAT
Yrd.Doç. Dr. Başak Ayık, şunları söyledi:
“Her insan eğitim almaya önce ailesinde başlar. Bireyler hem ailesinden aldığı genetik özellikler ile hem de aile içerisinde davranışlara göre çeşitli davranışlar sergiler.
Ancak, ne yazık ki bazı anne babalar kendi akademik yaşantılarını ve kendi hayatlarını hesaba katmayarak çocuklarından beklentileri yüksektir. Her çocuğun başarısı kendi kapasitesine ve verdiği çabaya göre değerlendirilmelidir.”
Yrd. Doç.Dr. Başak Ayık, gerek günlük yaşantı içerisinde sergilenen davranışları gerek derslerinde sağladığı başarılarda ailenin çocuğun çabasını kesinlikle takdir etmesi gerektiğini söyledi.
Eve kötü bir karne getiren çocuk karşısında anne ve babaların fevri ve olumsuz tepkiler vermemesi gerektiğine değinen Yrd. Doç.Dr. Başak Ayık, “Hangi sebepten dolayı zayıf karne gelirse gelsin anne ve babalar bunun nedenlerini araştırıp, sorunu çözmek için kendi vazifelerini yerine getirmeliler.” dedi.