TÜRK-İŞ, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın Ocak 2023 sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, bu ay 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade eden "açlık sınırı" 8 bin 864 lira oldu. Asgari ücret, emekçinin cebine girmeden, açlık sınırının altında kaldı.
Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen "yoksulluk sınırı" ise 28 bin 874 lira olarak hesaplandı.
Bekar bir çalışanın "yaşama maliyeti" aylık 11 bin 556 liraya yükseldi.
Ankara''da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 9 artarken, son 12 ay itibarıyla mutfağa yansıyan enflasyon yüzde 108,57 oldu.
GEÇİNEMEYEN BORÇLANIYOR
Gıdaya gelen çok yüksek zamlara kıyasla ücret, maaş ve yevmiye artışlarının güdük kaldığının altı çizilen araştırmada şu değerlendirme yapıldı:
"İnsanlar her market-çarşı-pazara alışverişe çıktıklarında aynı -hatta daha az ve/veya daha kalitesiz- mal ve hizmetleri daha pahalıya almak zorunda kalıyorlar. Geçinecek geliri olmayan ve harcamalarından daha fazla kısamayan bireyler borçlanmak durumunda kalıyor. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre son bir yıl içinde hem kredi kullanan kişi sayısı hem kullanılan kredi miktarı, hem finans kuruluşlarının ödenemeyen ve tasfiye olacak bireysel kredi kartı ve bireysel kredi alacak miktarları yükseliyor. Bu çetin geçim koşulları hanelerin gelir/gider dengesinin bozulmasından kaynaklanırken 1990’lar Türkiye’sinde yaşanan enflasyon-ücret-enflasyon sarmalına benzer koşullar yeniden yaşanıyor."
ÇARE ÜRETİMDE
Yüksek enflasyon karşısında hanehalkının alım gücünü korumak için alınan önlemlerin çözüm getirmediğine dikkat çeken TÜRK-İŞ araştırmasında şöyle denildi:
"Çareler sorunların başladığı yerde, üretim yerlerinde, yani tarlada ve ahırda aranmalıdır. Tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın önlenmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, ulusal üretimin planlaması, çiftçinin ve hayvancının para kazanmasının önünün açılması, yoksullaşan ve tüketimlerini kısmak ayrıca daha kalitesizlerini tüketmek zorunda kalan vatandaşların alım gücünün arttırılması gibi kapsayıcı plan ve çalışmalar gerekmektedir."
SÜT, YOĞURT, PEYNİR CEP YAKIYOR
Araştırmaya göre, ocakta süt, yoğurt, peynir grubundaki tüm ürünlerin fiyatları arttı. Bir ayda süt yüzde 6, yoğurt yüzde 10, peynir yüzde 13 zamlandı.
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu gruptaki et ürünleri de zamlandı. Bir ayda dana etinde yüzde 8, kuzu etinde yüzde 16, tavukta yüzde 9, yumurtada yüzde 4, balıkta yüzde 10 fiyat artışı yaşandı.
Baklagillerden fasulye, nohut ve yeşil mercimek fiyatları sınırlı düzeyde artarken kırmızı mercimeğin fiyatı geriledi. Yağlı tohumlarda yükseliş yüzde 10 oldu.
Ekmek ve tahıllar grubunda ise Ankara''da 200 gramlık beyaz ekmek bu ay yüzde 25 zamla 5 liraya, 200 gramlık kepek, tam buğday, çavdar ekmekleri 8 liraya yükseldi. Ankara simidinin fiyatı ağustos ayından sonra, bu ay yüzde 40 zamla 7 liraya çıktı.
Bir ayda bulgurda yüzde 6, makarnada yüzde 5, unda yüzde 8 fiyat artışı yaşadı. Pirinç ve irmik fiyatları hafif geriledi.