Uzmanların yıllardır depreme hazırlık yapmamakla eleştirdiği iktidar, Kahramanmaraş depremlerinden sonraki organizasyon ve koordinasyon zaafı nedeniyle de hedefte. Erdoğan depremlerin ardından ilk açıklamasında bu tür eleştirileri dile getirenlere “Namussuz” diyerek çıkışmıştı.
İktidar ortaklarının eleştirilere yönelik “Not alıyoruz” mesajları sürerken Erdoğan çıkışlarını bugün de devam ettirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle Osmaniye’ye giden Erdoğan, Kızılay’ın çadır göndermediğini söyleyenlere şöyle seslendi: “Terbiyesiz terbiyesizliğini bırakmaz. Ahlaksız, namussuz, adi… Günde 2,5 milyon insana bu Kızılay yemeğini ulaştırdı. Böyle vicdansızlık olur mu?”
Bahçeli ise bugün partisinin grup toplantısında Başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Altılı Masa''yı ve iktidarı eleştiren gazeteleri hedef aldı. Bahçeli, “Depremden menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir” dedi.
“BU GÖRÜNTÜLERİ DE NOT ALIYOR MUSUNUZ?”
Gazeteci Zafer Arapkirli KRT’de yayınlanan Medyterapi programında iktidarın tehditlerine çok sert çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve Bakanlara seslenerek konuşmasına başlayan Arapkirli şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı Süleyman Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Savunma Bakanı Hulusi Bey, iktidar ortakları Devlet Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün bakanları 116 gündür parmak sallıyorsunuz ya, not alıyoruz diye deftere alıyoruz diye tehdit ediyorsunuz ya bu görüntüleri de not alıyor musunuz? Bunları da deftere yazıyor musunuz? Devletin gidemediği, gitmediği İstanbul Mecidiyeköy’den KRT televizyonunun muhabiri ve kameramanının ilk kez gittiği 16. günde o köyde manzaraları da not alıyor musunuz? Defterlerinize yazıyor musunuz?”
“YEM TORBALARINA KOYARAK GÖMÜLMÜŞ”
Bölgede kefen bulunamadığı için ölülerin yem çuvalıyla gömüldüğünü söyleyen Arapkirli, “İnsanlar kefen bulamadıkları için ölülerini o derme çatma mezarlığa o briket taşlarından yapılmış alelacele yapılmış mezarlığa yem torbalarına koyarak gömülmüş. O ilkokulu gördünüz mü? İskambil kağıtlarından yapılmış derme çatma bir bina gibi çökmüş. Orada öğrencilerin bulunmaması büyük bir şans. Orada 10 katlı 20 katlı 30 katlı binalar rezidanslar yok en fazla 2 katlı 3 katlı binalar var. Belki ufacık barakalar var. Hepsi çökmüş insanların üstüne 600 kişi hayatını kaybetmiş. Elleriyle kazmış toprakları o cesetleri gömmüşler oradaki mezarlığa… O mezarlıkta alelacele yazılmış tahtadan mezar taşları…
“HER GÜN RÜYALARINIZA GİRSİN”
Asena, Hüsne ve Nurgül’ün isimlerini gördük orada. Aceleyle yazılmış soyadları bile yazılmamış oraya. Bunları da not alıyor musunuz? Devletin gitmediği, hala gidemediği 16. günde gidemediği o köydeki insanları çehreleri, suratları ve anıları her gün dilerim rüyalarınıza girsin. Öyle insanları tehdit etmek kolay, basına cezalar getirmek kolay, eleştiren muhaliflere hapis sopasını ceza sopasını sallamak kolay.” dedi.
“DEVLET ÖLMÜŞ”
Arapkirli sözlerine şöyle devam etti:
“Her ağzınızı açtığınızda ‘Not alıyoruz, deftere yazıyoruz, bizi eleştiremezsiniz, devleti aciz gösteremezsiniz’ demek kolay. Devlet ölmüş. Devlet orada enkazın altında can çekişiyor. Vergi ödeyen insanlar bunlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin silahlı kuvvetlerine gencecik evlatlarını gönderip askerlik hizmetini yerine getiren insanlar bunlar. Türkiye’nin milli hasılasına karınca kararınca katkıda bulunan insanlar bunlar. Bu insanlara böyle bir yaşamı mı reva görüyorsunuz? Ölüsünü kefen bulamadığı için devlet o günde oraya kefen getiremediği için yem torbasıyla mezara koyan insanlardan söz ediyoruz. Bunu da not alın. Bunu da yazın defterinize. Orada mezarda yatan ölüler her gece rüyanıza girsin dilerim Allah’tan. Asena’nın Hüsne’nin ve Nurgül’ün çehreleri her gece rüyalarınıza girsin.
“BİR GÜN BİLE OTURMAMANIZ GEREKEN KOLTUKLARA NASIL OTURACAKSINIZ”
Bu kadar mı aciz bu devlet? Milyonlar, trilyonlar, katrilyonlar harcanırken oradaki insanlar sizin vatandaşınız değil mi? Nasıl rahat uyuyacaksınız bundan sonra? Bir gün bile oturmamanız gereken koltuklara nasıl oturacaksınız da sağa sola emir yağdıracaksınız bundan sonra? “