Ekonomimizin kötüye gittiği bu günlerde TÜİK tarafından açıklanan işsizlik rakamlarını yorumlayan Sözcü yazarı Murat Muratoğlu işsizliği açıklayan kurumun Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a bağlandığını hatırlattı.
Muratoğlu, verilerin şaibeli olduğunu işaret ederek, Temmuz-ağustos-eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrekte büyümenin çok hızlı düşeceğini, Ekim-kasım-aralık aylarını kapsayan dördüncü çeyrekte ise Türkiye'nin küçüleceğini vurguladı.
Yakında yüz binlerce kişinin işten çıkarılacağına dikkati çeken Muratoğlu, "Bakın bakalım işsizliğe, kim bilir nereye gelecek? Bunlar öncü dalgalar. Maalesef daha büyüğü geliyor!" diye yazdı.
Murat Muratoğlu'nun "İşsizlik dalgasını daha görmediniz!" başlığıyla yayımlanan yazısı şu şekilde:
"Krizin bu güne kadar nesini gördük? Döviz kuru arttı, enflasyon zıpladı… Peki, görüp göreceğimiz bu kadar mı? Durun daha şirketler batacak, insanlar işsiz kalacak. Zira iflas etse bile öyle eskisi gibi kimse yazar kasa falan fırlatamayacak. Susup içine atacak.
Eskiden protesto diye bir kavram vardı. Demokrasi gibi o da mazide kaldı. Bakın üçüncü havalimanı inşaatına… İki bağırdılar, bir gün iş bıraktılar diye 543 kişiyi birden gözaltına aldılar. Kaç kişiydi ki zaten eyleme katılanlar?
Bugün bırak yazarkasa atmayı, laf atamazsın! Adamı olduğu yere yığarlar. Yazarkasa daha havadayken terörist ilan ederler.Yazarkasadan önce seni yere yapıştırırlar. Bu konuda öyle de hızlılar! Bir şey atmayı aklından çıkar. Sanal ortamda bile tweet atanlar aylarca, yıllarca hapis yatıyor.
Lakin yakında yüz binlerce kişiyi işten çıkaracaklar. Başka ne yapsınlar? Sermayesi eriyen firmalar ya tasarruf tedbiri alacaklar ya da batacaklar. Tasarruf tedbiri ne sizce? Çıkarken elektrikleri kapatmakmı? Yoksa çay ikramını azaltmak mı? Hayır, çalışanı işten atarak masrafı kısmak!
Önceki gün işsizlik rakamları yüzde 10.2 olarak açıklandı. Neymiş? Her on kişiden sadece biri işsizmiş! İşsiz olup da iş aramadığı için işsiz sayılmayan sayısı ise 2.3 milyon kişiymiş. Bütün memleketi kendileri gibi tuzu kuru sandıklarından gayet normal bir rakam!
İşsizler ile aramayan işsizleri toplarsan aslında 5.6 milyon kişi işsiz… Yani işsizlik yüzde 16'larda… Hani Türkiye'nin koalisyon hükümetlerinin ülkeyi felaket yönettiği yıllar vardı ya işte o yıllardan biri olan 2000 yılında işsizlik yüzde 6.5'te…
Durun! Bu daha haziran ayının rakamı… Seçim ayı… Yiyorsa işçi çıkarsalardı. Haliyle çoğu bunu yapamadı! Hatta inşaat, tarım, turizmgeçici işçiler aldı. Yine de işsizlik arttı.
Büyüme verilerine bakıyoruz. İnşaat durmuş, tarım küçülmüş. Turizm iyi gitti ama sezon geçti. Mevsimlik işçiler için yol bitti. Şimdi çıkar Türk'ü, al Suriyeliyi… Ne SGK ne vergi…
Temmuz-ağustos-eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrekte büyüme çok hızlı düşecek. Ekim-kasım-aralık aylarını kapsayan dördüncü çeyrekte Türkiye küçülecek. İşte o zaman bakın bakalım işsizliğe, kim bilir nereye gelecek?
Zira işsizliği açıklayan kurum Berat Albayrak'a bağlandı… Bu tarz kurumlar dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde bağımsızdır. Bizimki zaten şaibeli veriler açıklıyordu. Şimdi kayış tamamen koptu. İşsizliği kaç istiyorsun? Sen onu söyle… Gerisini onlar hallederler, sen merak etme…
Asgari ücretli yılın başında 425 dolar alıyordu. Şimdi bu 246 dolaradüştü. Hesaplasana alım gücünü… Her gün büyük bir şirket iflas öncesi konkordato ilan ediyor. Küçükler kimsenin haberi bile olmadan batıyor. İşsizlik her geçen gün artıyor. Bunlar öncü dalgalar. Maalesef daha büyüğü geliyor!"