Araplar, Türkleri Osmanlı’yı İngilizlere sattı mı tartışmalarına değinen Halaçoğlu, Teke Tek programında yaptığı açıklamada “Osmanlı ordusunda bulunan bir takım Arap subaylar İngiliz tarafına geçiyorlar para karşılığında ve Osmanlı ordusunun hareket planlarını veriyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Altaylı’nın “Araplar, gençler, İngilizlerle iş birliği yaptılar mı?” sorusuna
Yusuf Halaçoğlu’nun cevabı şöyle olmuştu:
“Yaptılar, hem de Osmanlı ordusunun hareket planlarını verdiler.
Atatürk mesela Yıldırım orduları komutan olarak gönderiliyor.
Diyor ki savaşacak gücümüz yok, çekilelim, müdafaa halinde duralım.
Falkenhayn gidiyor, saldırıyor.
İşte o sırada Osmanlı ordusunda bulunan bir takım Arap subaylar İngiliz tarafına geçiyorlar para karşılığında ve Osmanlı ordusunun hareket planlarını veriyor.
Osmanlı ordusu darmadağın oluyor.
Kimse aksini iddia edemez çünkü belgeler de var zaten.
Atatürk'ün İstanbul'a gönderdiği telgrafında da var.
Hatta diyor ki artık Türk komutanları olsun.
Onların emrine vermeyin bizi diyor.
Şunu söylesinler, bugün Türkiye'nin Doğu Akdeniz meselesinde Müslüman kardeşlerimiz dediğimiz insanlar Türkiye'ni yanında mı Yunanistan’ın yanında mı?
Suriye’ye Türkiye ilk adım attığında ilk protesto edenler Araplar oldu”
PEKİ, ARAP CEPHESİNDE NELER OLMUŞTU?
Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin 11 Mart 1917’de Bağdat’ı işgal etmeleri üzerine Irak Cephesi’ndeki durum kaygı verici bir hâl almıştı. Mekke’nin isyan eden Arapların eline geçmesi, Bağdat’ın da kaybedilmesi Osmanlı Devleti’nin ve Halife’nin İslam âlemindeki saygınlığını zedelemişti.
Türk Başkomutanlığı, nisan ayı başlarında Bağdat’ı geri almak için bir taarruz planı hazırlamaya başladı. Almanya’dan işbirliği ve yardım talebinde bulundu.
Irak ve Filistin Cephesi için düşünülen yeni yapılanmaya “Yıldırım” ismi verildi. Bu girişim Yıldırım Ordular Grubu’nun kurulmasıyla sonuçlanacaktır. General Erich Von Falkenhayn’ın 7 Mayıs 1917’de Türkiye’ye gelmesi ile Irak Harekâtını gerçekleştirmek için Yıldırım Ordular Grubu’nun meydana getirilmesine hız verildi ve Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’na General Falkenhayn’ın atanması önerildi. Başkomutan Vekili Enver Paşa, Almanya’nın bu önerisini kabul etti.
Alman Generali Erich Von Falkenhayn’ın notlarında şu ifadeler yazacaktı:
“Filistin’de yine Süveyş Kanalı’na gitmek fikri, tekrar gerçekleştirilememişti. 1915–1916 kışı esnasında gereken malzemenin toplanması ve hazırlanması mümkün olamamıştı. Diğer taraftan büyük bir Arap isyanı, bu mıntıkadaki Türk kuvvetlerini durdurmuştu. Hicaz’da İngiliz entrika ve parasıyla başlayan bu isyan, az zamanda Arabistan’ın dışına taşmış ve Suriye Arapları ile kuzeyden Fırat ilerisine kadar olan alandaki aşiretleri de tahrik etmişti. Dinî bir şekli içeren bu isyan, Türklerin ilan ettiği Mukaddes Cihadın geçersizliğini ilân eden bir olay idi. Hâlbuki Mukaddes Cihad’a İran, Afganistan, Hindistan, Kuzey Afrika ve Mısır’ın katılması düşünülmüştü. Fakat dindaşlık duygusu, hiçbir yerde İngiliz korkusuna üstün gelmeye yetmemişti.”
İngiliz ajanı Thomas Edward (Ned) Lawrence’nin yani meşhur Arabistanlı Lawrence’nin şu tespitini de hatırlatmakta fayda var:
“Türklerin günlerinde, Mezopotamya’daki iki ordunun yüzde 60’ını Arap subayları ve yüzde 95’ini öteki rütbelerdeki Araplar oluşturuyordu”