Timuçin Mert / Yeniçağ
Sertlik yok, şiddet yok, kırıp dökmek yok... Şefkat var, sevgi var, barış var.
Yürüyen adam, iktidarı rahatsız ediyor!
Çünkü ülkede olmayan bir şeyi istiyor! Adalet!
Günümüzün iktidarı adalet isteyenlere "Akrep görmüş gibi" irkilerek bakıyor.
Neden?
Çünkü onlar da biliyor yaşanan haksızlıkları, adaletsizliği... İnsanların her şeye bir koyun sürüsünün sessizliğiyle katlanmasını bekliyorlar.
Aylardır Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne, cezaevine bir ziyaret yapma izni bile vermeyerek adaletini gösteren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ "Adalet yollarda aranmaz!" diyor.
Ya nerede aranır?
Hiçbir yerde aranmaz!
E, ne olacak?
Adaletsizliğe katlanacaksınız!
Sen adaletinle bin yaşa e mi Bekir Bey!
Toplumlar da akarsular gibidir. Önlerine çıkan engelleri aşıp yollarını bulurlar. Ülke insanlarını umutsuz arayışlara yönelten iktidar, şapkasını önüne koyup "Biz nerede hata yapıyoruz?" diye düşünmelidir. Yürüyen adam iktidarı ürkütüyor! Çünkü arkasında adalet isteyerek ırmak gibi akan bir insan seli var.
Rahmi Turan Sözcü
***
Karalamak yerine bunu denese...
...İktidar kadroları Adalet Yürüyüşü'nden duyduğu rahatsızlığı gerçeklikle bağı kopmuş "terör" gibi sıfatlarla yansıtmak yerine; artık sayıyla, istatistikle ifade edilemeyecek ağırlıktaki adaletsizliğe eğilmeyi denese daha akılcı bir iş yapmış olur. (...) Kendilerine yönelik suçlamanın ne olduğunu bilmeden daha uzun bir zamandır cezaevinde tutulan kamu görevlileri var bu ülkede.
Çiğdem Toker Cumhuriyet
***
Yorgun olmayan mı var?
Cumhurbaşkanı Erdoğan genel başkanı olduğu AKP ile ilgili görüş beyan ederken "metal yorgunluğu" sözünü dilinden düşürmüyor.
Görev başındaki kimi AKP'lilerin "metal yorgunluğundan" muzdarip olduğunu dile getirip onların yerine "yeni isimlerin" getirileceğini ifade ediyor.
Peki, "metal yorgunu" olmayan AKP'li var mı? Bize göre AKP'li olup da bu dertten muzdarip olmayan yok gibi!
Kimi "görev başında" metal yorgunu olurken kimi de "görev beklerken" metal yorgunu haline geldi!
Zeki Ceyhan Milli Gazete
***
Katar'laşma!
Katar, satıyor doğal gazını, alıyor yiyeceğini, içeceğini, Emiri'nin sarayına lüksünü, şatafatını.
Türkiye petrol ülkesi değil, doğal gazı da yok. Tam hasat zamanı. Buğday, mısır, arpa. Tam besi zamanı. Düve, teke, dana. Çiftçi tam tarlasını hasat edecek ve hayvanını da tam besiden çıkarıp pazara satacak şu günlerde Bakanlar toplandılar... Et, buğday, mısır, arpa ürünlerinin ithalatına uygulanan gümrük vergileri yüzde 60 ile 82 oranında düşürüldü.
Yabancının malı gelecek. Türkiye'de bolluk olacak. Katar'ın yaptığı gibi uçakla dana eti, gemiyle buğday; "içerideki gıda tekellerinin" başına ithalat sopası olup inecek, markette-pazarda fiyatlar düşecek. Gümrükler yalama oldu.
Enflasyon inmedi, çıkıyor. Başkasının ürettiği malla bolluk, bereket yaşanmıyor.
Akılla, bilimle, bilgiyle, beceriyle yönetilen ülkelerde gümrük vergileri, yerli üreticiyi korumak adına alınır. Yerli üreticiyi bitirmecesine gümrük vergileriyle oynarsan, sonunda bir bakarsın Katar olmuşsun.
Katar, çöl ülkesi. Yerli üretimi yok. Türkiye üretim cenneti. Niçin Katarlaşıyor?
Necati Doğru Sözcü
***
Orta Doğu'da sorunlar büyüyor
Suriye ve Irak sorunları Ortadoğu konjonktüründe daha da büyüyecek gibi görünüyor.
Çünkü Amerika ve Rusya daha fazla dahil olduğu gibi, Barzani'nin bağımsızlık ilan edecek olması ve Katar-Suud kriziyle bölgede tansiyonun büsbütün yükselmesi önümüzdeki sıkıntıların büyüyeceğini gösteriyor.
Mesele Türkiye açısından birinci dereceden terör meselesidir. DAİŞ terörü ve Türkiye açısından ülke bütünlüğü ve egemenlik tehdidi olan PKK/PYD terörü...
Suriye ve Irak sorunları PKK/PYD terörünün esaslı kaynaklarıdır.
Taha Akyol Hürriyet
***