Başkanlık sistemine geçtiğimizde en önemli farkın ne olacağını merak ediyorduk... Çok şükür havuz medyası ne olacağına dair manşeti çakmış: “Yürütme yetkisi Başkan’a geçecek!..”
Doğrusu bu yetki başkalarının eline geçer de rejim helâk olur diye ödümüz kopuyordu!.. Demokrasimizin selâmeti açısından ‘yürütme’ kudretinin Başkan’da kalacak olması gerçekten tarihî bir garanti!..
Yanlış bilmiyorsam, bugüne kadar ‘yürütme’ yetkisini Sınırlı Sorumlu Kamyoncular Kooperatifi veya Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü kullanmıyordu... O yetki hep hükûmetin elindeydi... Tabii sözünü ettiğimiz yetki ‘gemileri karadan yürütme’ ya da ‘saman altından su yürütme’ yetkisi değil, ‘memleketi yürütme’ yetkisiydi... Anayasa’da ifadesini bulan ciddi bir iş... Yürütürken kafanıza göre değil ‘anayasal’ yürüteceksiniz...
‘Yürütme’ o kadar önemlidir ki, Bakan olamadan geçip gidecek ‘kuzuların efendisi’ anayasa hukukçusunun vurguladığı üzere ‘yürütmede devamlılık esastır’!.. Allah korusun, yürütmenin kesintiye uğradığını düşünelim, ülkedeki dengeler yerle bir olmaz mı?
O yüzden ‘yürütme’ üzerine en çok titrememiz gereken erktir... İktidar partisinin önümüzdeki seçimler için hazırlayacağı beyannamede, halka yürütmenin emin ellerde olacağını bildirecek olması gerçekten çok önemliydi... Havuzcular, halkta telaş meydana gelmemesi için yürütmenin başında Başkan’ın olacağını duyurarak çok hayati bir kamu görevine imza atmış oldular...
Şimdi bu ‘yürütme’ yetkisi başkasına geçse alışma döneminde sıkıntılar ve acemilikler yaşanabilir, ülke zaman kaybedebilirdi!.. Oysa ortada büyük bir tecrübe söz konusu, o varken neden ‘yürütme’ yetkisi başkasına verilsin de israf olsun!.. Elbette demokrasilerde ‘yasama’ ve ‘yargı’erkleri de önemlidir ama ‘yürütme’nin yeri kalbimizde çok özeldir!..
‘Yürütme’ sadece anayasal bir yetki değil, aşk ve iman işidir!.. Bu iş boşluk kaldırmaz, yürütecek olan iyi yürütmeli, hakkını vermelidir!.. İyi yürütemeyecek olanlar bu kutsal göreve talip olmamalıdır!.. Çünkü bu memleket meselesi!..
‘Devletin temel organları’ denince böbrek, mide, dalak anlama kapasitesine sahip kimi art niyetliler bunu yanlış yorumlayabilirler!.. Amerika’da, Meksika’da, Arjantin’de kim hangi makam yürütme yetkisini kullanıyorsa, Türkiye’de de o makam kullanacak!.. Başkanlık sistemine geçtiğimizde yürütmenin başına Başkan geçmiş olacak!.. Böylece ‘yürütme’de yaşanabilecek koordinasyon ve senkron sıkıntıları daha başlamadan yok edilecek!..
Başkanlık sisteminde, şimdi yaşanan arızaların pek çoğu yaşanmayacak!.. Yargı ve yasama yüzünden, arada bir frenlenen, ağır aksak ilerleyen ‘yürütme sistemi’ bir anlamda prangalarından kurtulacak!.. Daha seri kararlar alıp, daha rahat hayata geçirebilecek!.. Sistem yürümeyecek, neredeyse koşacak!..
Ne diyor Anayasa’nın 8. Maddesi: Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır... Ayrıca ‘yürütmenin başı’olan Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından TBMM üyeleri arasından atanır...
Yeni öngörülen sistemde aracılar ve gereksiz bürokrasi kaldırılacak ‘yürütme’ fiilen Başkan’da olacak... Yandaş medyanın bu anlamdaki müjdesine hak vermek gerekiyor!.. Ne de olsa ‘dolaylı yürütme’ yerine bir nevi ‘doğrudan yürütme’ sağlanacak!..
Kimse halkın kafasını karıştırmasın... Herkes millî iradeye saygı göstersin... Önerilen monarşi filan değil, ‘yürütme’nin Başkan’da toplandığı bir sistem!.. Sıkı, işini bilir, hizmet sevdasıyla yanıp tutuşan, iyi yürütemediği zaman ülkesi adına üzülen bir yürütme mekaniği olmazsa demokrasi ne işe yarar?
