Yurt dışı oyları kime emanet?
Bu seçimde muhalefet adaylarının en önemli seçim vaatlerinden biri "seçmenin oyuna sahip çıkmak"; bu olmadan diğer vaatlerini gerçekleştirebilecekleri bir sonuç alamayacaklarının -nihayet- farkında her biri.
Bu uğurda, 24 Haziran için yurt sathında yoğun bir önlem trafiği var.
CHP'nin Mehmet Ali Çelebi üzerinden organize ettiği "Sandık Gücü" çalışıyor, İYİ Parti Gönüllüleri çalışıyor, CHP ve İYİ Parti'nin Saadet Partisi'yle birlikte kurduğu "Adil Seçim Platformu" çalışıyor, Türkiye Barolar Birliği "Sandık Güvenliği Eğitimi" veriyor; çalışıyor, İstanbul Barosu "Her İlde, Her Okula Bir Avukat /Seçimde Güven Sensiz Olmaz" kampanyası başlattı...
Peki yurt içindeki bu seferberlik hali yurt dışına da taşındı mı?
Malum 7 Haziran'da, yani yarından sonra başlıyor yurt dışında oy kullanma işlemi.
Oylar açılmadan sayılıyor
Sair zamanda adetim değildir; bu defa kendime torpil yaptım!
İYİ Parti'nin yurt dışı gönüllülerine sandık eğitimi vermek üzere günlerdir ülke ülke dolaşan (ve sırf aday olduğu için onun yaptıklarıyla benim yazdıklarım ilişkilendirilmesin diye negatif ayrımcılık uyguladığım) eşim Ali Işıner Hamşioğlu'nu aradım. Önce süreci anlattı:
"Yurt dışındaki oylar tek günde kullanılmıyor. Oy pusulaları ve zarflar aynı gün sayılıp, o gün YSK'ya teslim edilmiyor. Her temsilcilikteki oy verme işlemi o gün için tamamlandığında, mühürlenen çuvallar üç kilitle açılan bir odaya kilitleniyor ve ertesi gün oy verme kaldığı yerden devam ediyor. Seçimin son günü, zarflar "açılmadan sayılarak" çuvallar ATO'ya ulaştırılmak üzere yola çıkıyor ve Türkiye'deki seçim işlemlerinin tamamlanmasına kadar da orada açılmayı bekliyor."
Hırsıza kilit dayanmaz
Ya bu süre zarfında "kedi girerse" çuvallara?
Işıner'in tespitleri şöyle:
- En önemli açık; oy verme, nerede oturduğunuzdan bağımsız olarak dünyanın herhangi bir yerindeki sandıkta gerçekleşebildiği ve takibi dijital ortamda yapıldığı için, sandık kurulu sizi sisteme "oy verdi" olarak kaydetmediği sürece, istediğiniz yerde, istediğiniz kadar oy kullanabilirsiniz.
- Fazla basılan oy pusulaları ve mühürsüz pusulaların varlığı düşünüldüğünde, sayım döküm işlemi yapılmamış çuvalların içinin değiştirilmesi ihtimali bir tehlike; sonuçta hırsıza kilit dayanmaz.
- Seçim süresi çok uzun. Temsilcilik binalarının küçük olduğu bölgelerde oy verme işlemi başka büyük salonlarda yapıldığından çuvalların her gün temsilciliklere götürülüp getirilmesi gerekiyor. Bu koşullarda günlük mesaileri 16-17 saate kadar çıkan müşahit ve sandık görevlilerinin aynı dikkati göstermesi mümkün olamayabiliyor.
- Bazı temsilciliklerde teknik donanım ve alt yapı yetersiz; suistimale açık aksaklıklara neden olabiliyor.
- İktidar eliyle, devlet imkanları kullanılarak, özellikle Diyanet ve din görevlileri seçmeni AKP'ye yönlendiriyor. Mesafenin uzak olduğu bölgelerde, devletin tahsis ettiği otobüslere yalnızca AKP'ye oy vereceğine söz veren vatandaşlar bindiriliyor.
- Oy verme işleminden sonra çuvalların Türkiye'ye getirilme ve Türkiye'de saklanma koşulları istismara açık. Çuvalların içinde hangi partinin ne kadar oyu olduğu tutanak altına alınmadan yalnızca zarf sayısı sayılarak Türkiye'ye geliyor. Bu sandığa girenle sandıktan çıkanın aynı olup olmadığına dair büyük bir kuşku yaratıyor.
60 ülke, 123 temsilcilikte hazırız
Yurt dışı oyları tabiri caizse Allah'a mı emanet bu durumda?
"Önce Allah'a tabii, sonra da bize" diyor Işıner. Günlerdir verdiği emeğe, aynı şekilde "Millet İttifakı"nı oluşturan diğer partilerin emeğine güveniyor:
"Bu şartların farkındayız ve özellikle yurt dışı seçmenin neredeyse yarısını oluşturan Almanya başta olmak üzere, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya'da sandık güvenliği eğitimini doğrudan veriyorum. Buraya gelmeden önce, Kurucular Kurulu Üyemiz Ankara'nın Oyları'nın da kurucusu olan Burcu Akçaru'nun koordinasyonunda Seçim İletişim Merkezimizce hazırlanan dokümanları ulaştırdık gönüllülere. Bunun yanında ABD ve Avustralya sandık görevlilerine Gurbetin Oyları iş birliği ile eğitim çalışmalarımızı tamamladık. Tamamına, İYİ Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener'in müşahit kartlarını gönderdik. 60 ülke, 123 temsilcilikte kurulacak sandıkların neredeyse tamamında süreci takip edecek partililerimiz mevcut. Sahadaki umut, yurt dışı katılımının da önceki yıllara oranla yüksek olacağını gösteriyor. Bu irade, sandık güvenliğinin sağlanmasında da kendisini gösterecektir."
***
Sonucu değiştirebilecek güçte
Niye bütün köşeyi buna ayırdığımı merak eden varsa, emin olun "eşe kıyak" için değil. Yurt dışı oyları hiç öyle ihmale gelecek gibi değil; 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2 milyon 798 bin 726 olan yurt dışı seçmen sayısı 24 Haziran için 3 milyon 49 bin 65 oldu. Işıner'in verdiği rakamlara göre bu toplam seçmenin yaklaşık %5,15'ine denk geliyor; yani -oylar tek bir yere dağılmadığı için bu mümkün değil tabii ama- miktar olarak 30 civarında milletvekiline! Bu oranın belki de ".1-2"lerde sonuçlanacak Cumhurbaşkanlığı seçimindeki "gizli belirleyici" olabileceğini tekraren yazmaya gerek yok herhalde.
16 Nisan referandumunun ilan edilen -tartışmalı- sonucuna göre Evet ile Hayır arasındaki farkın "1 milyon 372 bin 356" olduğunu düşününce, "3 milyon 49 bin 65" oy daha anlamlı hale gelmiştir sanırım zihninizde...