Uluslararası anlaşmalar uyarınca, Batı Trakya Türklerinin kendi müftülerini seçme hakkı bulunuyor. Yunanistan'a çalışan sahte müftü direnince, Türkler, "Kime tapıyorsun sen? Allah'a nasıl hesap vereceksin?" ifadelerini kullandı.
Batı Trakya Türkleri, İskeçe şehrinde Yunanistan tarafından atanan sahte müftüyü camiden kovdu. Sahte müftü direnince, Türkler, "Bizim müftümüz var. Bizim müftümüz içerde. Verin ayakkabılarını defolsun gitsin. Yakışıksız. Sen utanmıyor musun? Vicdan yok mu sende? Utanmaz. Kime tapıyorsun sen? Allah'a nasıl hesap vereceksin?" ifadelerini kullandı.
Batı Trakya Türkleri, uluslararası anlaşmalarca kendi müftüsünü seçme hakkına sahip olmasına rağmen, Yunanistan bu hakkı gasp etti.
YUNANİSTAN SKANDAL YASAYI 2 YIL ÖNCE ÇIKARDI
Yunanistan, Batı Trakya’daki müftülüklere yönelik 2 yıl önce çıkardığı yasayla, Batı Trakya Türk Azınlığının (BTTA) Lozan Barış Antlaşması başta olmak üzere, uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış olan hak ve özgürlüklerini ihlâl etmişti.
TORBA YASAYLA GEÇİRİLDİ
Yasa, azınlık ile istişare edilmemesinin yanı sıra yöntemi ve zamanlamasıyla da eleştiriliyor. Türk azınlık için temel dini hak ve özgürlüklerini ilgilendiren bir konuda çıkarılacak yasanın, torba taslak halinde hazırlanması ve merhum İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete'nin vefatından hemen sonra parlamentoya sunulmasına tepki gösteriliyor.
Batı Trakya'daki seçilmiş müftüleri tanımayarak, bölgedeki din işlerinin yürütülmesinden sorumlu kişileri atama yoluyla göreve getiren Yunanistan, bu yeni yasayla bu tutumundan vazgeçmediği gibi müftüleri Eğitim ve Din İşleri Bakanlığına bağlı birer bürokrat niteliğine sokuyor. Müftü seçmekle bakanlığın belirlediği bir kurulu yetkilendirecek olan Yunanistan, bu yasayla uluslararası anlaşmaların hilafına tutumundan vazgeçmediğini gösteriyor.
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI TEPKİ GÖSTERİYOR
Yunanistan hükümeti, müftülükleri sıradan bir devlet yapısı olarak ele alarak, Batı Trakya Türk azınlığının tepkisini çekti.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, konuya ilişkin açıklamasında, söz konusu yasanın hazırlanmasında kendi iradelerinin dikkate alınmadığını vurgularken, Yunanistan hükümetinin dini özerkliği güvence altına alan Lozan Anlaşması'nı yok saydığını belirtti.
Mevcut hükümetin, önceki hükümetler gibi Türk azınlığın sorunlarına yapıcı bir şekilde yaklaşmaktan uzak olduğunu belirten kurul, "Bu antidemokratik ve insan haklarına ters anlayışı en güçlü şekilde kınıyoruz" ifadelerini kullandı.