Yunan küstahlığı ‘Mavi Vatan’ın isim babası Gürdeniz’i öfkelendirdi: Ege’de tatbikat başlatılsın, Milis balıkçı filosu kurulsun

Yunan küstahlığı ‘Mavi Vatan’ın isim babası Gürdeniz’i öfkelendirdi: Ege’de tatbikat başlatılsın, Milis balıkçı filosu kurulsun

Mavi Vatan'ın isim babası olarak bilinen Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Yunan botlarının Bodrum ve Datça’da Türk karasularını art arda ihlal etmesinin Atina kararıyla yapıldığını ve Türkiye’ye bir mesaj olduğunu açıkladı. Gürdeniz, “Yunanistan Ege’de tek taraflı olarak aleni şekilde egemenlik ihlali ile statükoyu bozmuştur. En kısa sürede Ege Denizi’nde sahil güvenlik ve donanma unsurları ortak tatbikat başlatmalıdır.” dedi.

Yunan Sahil botlarının Türkiye karasularını art arda ihlal etmesinin ardından Mavi Vatan'ın isim babası olarak bilinen Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz sosyal medya hesabından dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Gürdeniz, bu ihlallerin tesadüfi olmadığını ve planlı bir süreç çerçevesinde gerçekleştiğini ifade etti. Amiral Gürdeniz, iki olayın da Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik bir güç gösterisi olduğunu ve arkasında ABD ile AB’nin desteğini aldığını vurguladı. Özellikle Datça’daki ikinci ihlalin Atina’nın onayı olmadan gerçekleşemeyeceğini işaret eden Gürdeniz, Ankara’nın bu olaylar karşısında gereken sert diplomatik adımları atmamasının Yunanistan’ı daha da cesaretlendirdiğini söyledi.

Gürdeniz, Türkiye’nin Ege’deki haklarını savunmak için egemenliği tartışmalı ada, adacık ve kayalıklar üzerinde askeri ve sivil faaliyetlere başlaması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin Ege’de sahil güvenlik ve donanma unsurlarıyla tatbikatlar düzenlemesi gerektiğini vurgulayan Gürdeniz, “Mavi Vatan sloganla değil, eylemle korunur” dedi.

yunan-kustahligi-mavi-vatanin-isim-babasi-gurdenizi-ofkelendirdi-egede-tatbikat-baslatilsin-milis-balikci-filosu-kurulsun-yenicag-4.jpg

İşte Gürdeniz’in o çarpıcı değerlendirmeleri:

“ÖZELLİKLE İKİNCİ İHLAL KARARI ATİNA’NIN ONAYI OLMADAN VERİLEMEZ”

Önce Bodrum’da sonra Datça‘da Yunan Sahil güvenlik botlarının iç sularımıza kadar geldiği iki hadise ile ilgili görüşlerim aşağıdaki gibidir:

Ege’de karşılıklı olarak sıklıkla Karasuyu ihlalleri yaşanır. Bunlar genç gemi Komutanlarının yanlış muhakemesi ve ferdi karar süreçleri sonucunda yaptıkları ihlaller olarak görülebilir. Ancak Bodrum’dan sonra Datça‘da ikinci olayın gerçekleşmesi ve karaya intikal edecek seviyede ileri düzeye taşınması bu ihlalleri farklı boyuta taşımaktadır. Ortada önceden planlı ve kasıtlı bir sürecin varlığı açıktır. Devlet egemenliğine doğrudan müdahale olarak kabul edilmesi gereken her iki ihlal bir bütün olarak değerlendirildiğinde karar süreçlerinin yunan bot komutanın ferdi kararlarının ötesinde olduğu değerlendirilebilir. Özellikle Datça’daki ikinci ihlal kararı Atina’nın onayı olmadan verilemez. Zira bölgedeki botumuz ateş açsa iki ülke arasında çok ciddi krizin başlaması söz konusu olabilir. Hiç bir gemi komutanı bu sorumluluğu kendi iradesiyle almaz.

yunan-kustahligi-mavi-vatanin-isim-babasi-gurdenizi-ofkelendirdi-egede-tatbikat-baslatilsin-milis-balikci-filosu-kurulsun-yenicag-1.jpg

“TÜRKİYE’YE MESAJ VERDİLER”

Yunan Hükümeti ABD ve AB ekonomik/siyasi baskısı altında adeta kıvranan hükümetimize Ege’de her gün yaşanan sıradan bir olayı iç sularımıza taşıyarak mesaj vermiştir. Bu mesajı verirken arkasına ABD ve AB’nin gücünü almıştır. Ege’de at koştururum ve sen bir şey yapamazsın demeye çalışmıştır. Ankara’nın Ege ve Doğu Akdeniz söylemlerinin içinin boş olduğunu hem kendi kamuoyuna hem de donanma ve sahil güvenlik unsurlarına ispata çalışmıştır. Yani korkmayın mesajı vermiştir. Ayrıca siyasi iradenin Sahil Güvenlik unsurlarımıza karasuyu ihlallerinde uygulanması gereken angajman tedbirlerini serbest bırakmamış olduğunu ortaya çıkarmıştır. Normal şartlarda bu ihlal süreçlerinde Yunan Büyükelçisinin Dış İşlerine çağrılıp çok ağır bir nota verilmesi ve hatta Atina Büyükelçimizin istişare için Ankara’ya çağrılması gerekirken hiç birini yapılmaması Atina’yı daha da cesaretlendirmiştir.

“YUNANİSTAN DAHA DA İLERİYE GİDEBİLİR”

İzmir’in zafer haftasında İsrail’in desteğine gelen ve hatta donanmamızın tatbikat bile yaptığı Amerikan Amfibi Saldırı Gemisi Wasp’ı Alsancak’ta vaveyla ile ağırlayan hükümetimizin artık ABD ile tam uyum içinde hareket ettiği ve dolar sopasıyla korkutulduğu bir konjonktür içinde Yunanistan daha da ileriye gidebilir. Her zaman söylediğimi tekrar edeyim Türkiye Anglosakson jeopolitik çekim alanında kaldığı sürece Ege’de hiç bir sorunu çözemez. Yunanistan bunu çok iyi biliyor ve sömürüyor.

yunan-kustahligi-mavi-vatanin-isim-babasi-gurdenizi-ofkelendirdi-egede-tatbikat-baslatilsin-milis-balikci-filosu-kurulsun-yenicag-2.jpg

“EN KISA SÜREDE EGE DENİZİ’NDE ORTAK TATBİKAT BAŞLATMALI”

Eğer Türkiye bu sürecin sonunda yeni bir durum muhakemesi yapacaksa şöyle düşünmelidir: Yunanistan Ege’de tek taraflı olarak aleni şekilde egemenlik ihlali ile statükoyu bozmuştur. Türkiye’nin bu çerçevede mütekabiliyet hakkı doğmuştur. Dışişlerimiz 1996’dan bu yana egemenliği anlaşmalarla Yunanistan’a devrediilmemiş Kardak benzeri 153 ada adacık ve kayalık hakkında Türkiye’nin hiçbir devlet uygulaması yapmasına müsaade etmemektedir. Bu durum son 28 yılda her geçen gün Yunanistan’a Türkiye’den arsızca daha çok talepte bulunma cesaretini yaratmaktadır. Son iki ihlal artık bardağı taşırmıştır. Türkiye yeni süreçte kuzeyden güneye egemenliği tartışmalı egemenliği Türkiye’ye ait 153 ada adacık ve kayalık üzerinde artık çekinmeden hak iddia edecek devlet uygulamalarına geçmelidir. Bu ada, adacık ve kayalıkların kara sularında tatbikatlar, balıkçı gemilerimiz ile balıkçılık faaliyetleri yapması sahil güvenlik botlarımız ve deniz kuvvetleri unsurlarımızın bu sularda yoğun olarak kullanılması artık Türkiye’nin yeni normali olmalıdır. Diğer taraftan kamuoyuna açık bir şekilde sahil güvenlik komutanlarına bu tip ihlallerde hangi Angajman tedbirlerinin serbest bırakıldığı konusu paylaşılmalıdır. En kısa sürede Ege Denizi’nde sahil güvenlik ve donanma unsurları ortak tatbikat başlatmalıdır. Çin’in başarıyla uyguladığı Milis Balıkçı Filosu uygulaması örnek alınarak Ege’de uygulamaya sokulmalıdır. Bu tedbirlerin en önemlisi şüphesiz Dışişleri ve Savunma Bakanlığımızdaki deniz bilincinin yükseltilmesi olmalıdır. Mavi Vatan sloganla değil eylemle korunur.”

EGE’DE MİLİS BALIKÇI FİLOSU KURULSUN

En kısa sürede Ege Denizi’nde sahil güvenlik ve donanma unsurları ortak tatbikat başlatmalıdır. Çin’in başarıyla uyguladığı Milis Balıkçı Filosu uygulaması örnek alınarak Ege’de uygulamaya sokulmalıdır. Bu tedbirlerin en önemlisi şüphesiz Dışişleri ve Savunma Bakanlığımızdaki deniz bilincinin yükseltilmesi olmalıdır. Mavi Vatan sloganla değil eylemle korunur.

yunan-kustahligi-mavi-vatanin-isim-babasi-gurdenizi-ofkelendirdi-egede-tatbikat-baslatilsin-milis-balikci-filosu-kurulsun-yenicag-3.jpg

CEM GÜRDENİZ KİMDİR?

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, 24 Mart 1958 tarihinde İstanbul'da doğdu. 1972 yılında Deniz Lisesi'ne kabul edildi ve 1979 yılında Deniz Harp Okulu Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Deniz Teğmen rütbesiyle güverte subayı olarak göreve başladı.

Gürdeniz, kariyeri boyunca çeşitli önemli görevlerde bulundu. 2004 yılında Tuğamiral, 2008 yılında ise Tümamiral rütbesine terfi etti. Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı, Çıkarma Gemileri Komutanlığı ve Mayın Filosu Komutanlığı gibi kritik görevlerde yer aldı.

Cem Gürdeniz, "Mavi Vatan" doktrininin isim babası olarak bilinir ve bu kavramı Türkiye'nin deniz haklarını savunmak için geliştirmişti. Ayrıca, Balyoz davasında yargılanmış ve 18 yıl hapis cezasına çarptırılmış, ancak 2014 yılında yapılan yeniden yargılamada beraat etmişti.