"FETÖ" deyip şimdi kaynar kazana mı atmalı, idamı getirip Taksim Meydanı'nda mı sallandırmalı bilemedikleri yapı, Türk Ordusu'nu hallaç pamuğu gibi dağıttı attı.
Devletin en küçük, en ücra taşra birimindeki çay ocağından Cumhurbaşkanlığı makamına, odacılıktan Genelkurmay'ın zirvesine kadar (yaverdi, danışmandı, özel kalemdi vs.) ve hatta MİT'e bile sızdı.
İstanbul ve Ankara semalarında savaş uçakları dolandırdı.
TBMM'yi bombaladı.
Özel Harekat'ı bombaladı.
Asker, polis, sivil 200'den fazla insanımız katledildi.
"Aldatıldık; Allah affetsin" dendi, bitti, gitti.
***
40 bin civarında insanın katili PKK terör örgütünün İmralı'da tutulan cani başıyla "açılım ortaklığı" kurdular;
Müzakereler...
Fındıklı, fıstıklı, cevizli, bademli İmralı ziyaretleri...
Oslo teslimiyeti...
Habur rezaleti...
Derken...
Öcalan'ın "çok sayın", "barışın güvercini", "milli birlik bütünlüğün garantörü" filan ilan edildiği günlerde gömülen cephaneler, en son -hep birlikte yandık işte-, devletin ciğerinde, gencecik bir kaymakamın makamında patladı.
Son bir buçuk yılda bir milletin omuzları çöktü; evlerine ay-yıldıza sarılı tabutlarla dönen evlatlarının vebalini sırtlamaktan..
"Aldatıldık; millet affetsin" dendi, bitti, bir de -şaka gibi- seçmen yeniden tek başına iktidar ödülü verdi!
***
Milletin tenine, ekmeğine, evine, eşine, geleceğine değen bu 2 belaya ortaklıktan da, tek kelime ile yırtmış bir iktidar için "İsrail lobisine 67 milyon dolarlık yardım"la suçlanmak ne ki?
Hiç anlamadım AKP'li Ayhan Oğan CHP'li Aykut Erdoğan'ın iddiaları karşısında niye o kadar öfkelendi; hakarete, sehpa yumruklamaya vardırdı işi?
Elinde altın yumurtlayan bahanesi;
"Aldatıldık, verdik" deseydi!
"Türk Hukuk Tarihine geçtim..."
----
Bir "FETÖ kumpası" olduğu bizzat dönemin Başbakan Yardımcısı tarafından açıklanan Balyoz Davasından berat ettikten sonra "FETÖ'cü" olduğu iddiasıyla tutuklanan Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mutlu Kılıçlı'nın, Nevşehir Cezaevi'nden yolladığı mektubu paylaşmıştım.
18 Ekim 2016 itibarıyla Sivas'a nakledilmiş Kılıçlı; şimdi Sivas Cezaevinden gönderdiği daha ziyade bir teşekkür metni. Ama şu ifadesi dikkat çekici:
"Tutuklandığım günden beri olmadığım bir şeyi anlatmaya, izah etmeye, ispat etmeye çalışıyorum. Hakimi ve savcısı 'FETÖ'cülükten tutuklu olan Balyoz davasından berat ettim, gizli tanık-ifade ihbarıyla 'FETÖ'cülükten tutuklandım. Sanırım böylelikle Türk Hukuk Tarihine geçtim..."
TÜYAP bitmeden....
------
İstanbul'un yıl boyu dört gözle beklenen biricik kitap fuarı başladı da bitmek üzere... Sona kaldım diye üzülmeyin, niyetine girdiyseniz vazgeçmeyin. Çünkü Onur Öymen'den Sinan Meydan'a, İoanna Kuçuradi'den Musa Toprak'a, Hanefi Avcı'dan Osman Pamukoğlu'na, Banu Avar'dan Mete Yarar'a sayısız konuşmacı söyleşi için, Engin Alan'dan Yılmaz Özdil'e, Erol Mütercimler'den İsmail Saymaz'a, Mustafa Balbay'dan Misli Baydoğan'a sayısız yazar da imza için sizi bekliyor olacak hafta sonu TÜYAP'ta.
Bizimkisi manyaklık!
------
Kitap okuma oranı : % 1
Sanat etkinliklerine katılım : % 1
Gazete okuma oranı : % 0.3
Müze dolaşma oranı : % 0.1
TV izleme oranı : % 78
Dizi izleme oranı : % 37
Evlilik programı izleme oranı : %76.1
Haber izleme oranı : % 32
Belgesel izleme oranı : % 1
***
69 yaşındaki Trakya aşığı gazeteci Şerif Baysalan (Tekirdağ'da yayın yapan Batı Yakası gazetesinin sahibi)'ın bu oranları gösteren tablonun altına iliştirdiği not çoğumuzun "iç sesi"nin dile gelmiş hali:
"Kitaplar yazdım...
Fotoğraflar çekip arşiv tutmaya, heykeller yaptırmaya çalıştım...
Gazeteler, dergiler yayınladım...
Kent müzesi oluşturmak, kütüphane açmak için çabaladım...
Ve, buyurun bu da istatistikle tescillenmiş manyaklık belgem!"
İmama cennet garanti mi!
----
Ben demiyorum Posof Kaymakamı Ufuk Özen Alibeyoğlu demiş:
"En büyük kanayan yaramız, camilerde para topluyoruz. Ben bugüne kadar hiçbir imam arkadaşı para verirken görmedim. Gören var mı? Sizleri vicdanınıza havale ediyorum... Sanki bu hayır hasenat cemaate farz, imama farz değil. İmam cenneti garantiledi..."
