Uzmanlar uyku bozukluklarının yol açtığı sorunların başında ise hipertansiyonun geldiğine değiniyor. Stres de dahil olmak üzere yüksek tansiyona yani hipertansiyona etki eden faktör çok. Yüksek tansiyon neden olur? Uykusuzluk tansiyon yapar mı? gibi sorun cevaplarını sizler için hazırladık. İşte tansiyona etki eden faktörler...
YÜKSEK TANSİYON/ HİPERTANSİYON NEDİR?
Hipertansiyon, kanın damar duvarına uyguladığı basıncın yüksek olması durumudur. İlerleyen yaş grubunun üçte birinin muzdarip olduğu bir hastalıktır. Yüksek tansiyon oldukça yaygın bir sorun olmakla birlikte, birçok hastalığın da ortaya çıkış sebebi sayılmaktadır.
Hipertansiyon iki şekilde ortaya çıkar. Eğer saptanabilen ikincil bir nedene bağlı değilse, buna ‘esansiyel’ (primer), bir nedene bağlıysa buna ‘ikincil hipertansiyon’ denir.
İkincil hipertansiyon; böbrek hastalıkları, böbrek üstü bezi tümörleri, kan damarlarında doğuştan gelen bozukluklar, tiroid hastalıkları ile doğum kontrol hapları, bazı soğuk algınlığı ilaçları, reçetesiz satılan bazı ağrı kesiciler ve bazı reçeteli ilaçlar nedeniyle olabilir.
HİPERTANSİYONA NEDEN OLAN ETKENLER
Hipertansiyonun da ortaya çıkmasını kolaylaştıran bazı etkenler ise: yaş, cinsiyet, yüksek miktarda tuz tüketimi, obezite, yüksek kalorili beslenme, düşük aktivite düzeyi, yorgunluk, kişilik özellikleri, stres, uyku bozuklukları gibi etmenlerdir.
Dinlenmemiş bir vücut bu nedenle hipertansiyon için büyük bir risk faktörü olur.
ÇALIŞMA SAATLERİ TANSİYONU ETKİLER Mİ?
Gün ışığının, biyolojik ritmin önemli bir yönlendirici olduğunu vurgulayan uzmanlar, gece vardiyasında çalışan kişiler, düzensiz uyku nedeniyle hipertansiyon açısından riskli grupta olduğunu söylüyor. Çünkü gece çalışma düzeni, vücudun biyolojik ritminin bozulmasına yol açmakta ve tansiyon dengesinde etkili olabilecek hormonların vücuda salınım dengesi de olumsuz etkilenmektedir.
Kuzey ülkelerinde yaşayanların uyku düzenlerini oturtabilmek için evlerinde siyah perde kullanmalarının nedeni de budur. Gün ışığı ‘uyanıklık’ demektir. Gece sağlıklı uyuyamamak, metabolizmayı da olumsuz etkiler. Bu nedenle çocukların beş yaşından sonra öğle uykularının kaldırılması, gece uykularının etkilenmemesi ve derin uyku ile büyüme hormonunun salgılanabilmesi bakımından önemlidir.