Yüksek Seçim Kurulu, İstanbul'da seçimlerin tekrarlanma kararı ardından bir türlü açıklanmayan "Gerekçeli kararı" açıkladı.
15 gün sonra açıklanan 250 sayfalık gerekçeli karar YSK'nın internet sitesinden yayınlandı.
"OY ÇALINDI" İDDİALARI YOK
Gerekçeli kararda Cumhur İttifakı'nın "Oylar çalındı" iddiasıyla ilgili ise bir açıklama yer almadı.
NET GEREKÇE 15 SAYFA
Gerekçeli kararın 200 sayfasında, İstanbul İlçe Seçim Kurulları’nın kısıtlı, ölü seçmen ve sandık kurullarıyla ilişkin araştırma sonuçları ve bu araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendiremeler bulunuyor.
15 sayfalık bölümünde ise kararın net gerekçesi yer alıyor. Kararın geri kalan bölümü ise muhalefet şerhlerinden oluşuyor. YSK’nın seçimi iptal etmesinde temel dayanak ‘sandık kurullarında yer alan sandık kurulu başkanlarının kamu görevli olmaması’ gösteriliyor.
KISA KARARDA YER ALMAYAN İDDİA
Gerekçeli karar'da kısa kararda yer almayan "Oy sayım ve döküm cetvellerinde önemli usulsüzlükler yapıldığı" iddialarına yer verildi.
Söz konusu iddia için şu ifadeler kullanıldı:
"Yüksek Seçim Kurulu SEÇSİS kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere, oy sayım ve döküm cetvellerinde önemli usulsüzlükler yapıldığı, 5.388 mühürsüz, 694 adet imzasız, 214 adet boş, 498 eksik, 919 adet rakam belirtilmemiş, 1.135 adet sayısı eksik oy sayım ve döküm cetvelinin söz konusu olduğu, 298 sayılı Kanunun denetim ve kontrol mekanizmasının ana unsuru ve temelinin oy sayım döküm cetvelleri olduğu, dolayısıyla oy sayım döküm cetvellerinin hukuken tam ve eksiksiz olması seçimin sıhhat şartı olduğu, İstanbul seçimlerinde 8.848 adet usulsüz T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 4219 4 düzenlenmiş oy sayım ve döküm cetvelinin, 1.000.000’u aşkın seçmenin kullandığı oyun hukuki akıbetinin belirsizliğine yol açtığı"
754 SANDIK KURULU BAŞKANI
Kararda, “Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir” ifadeleri yer aldı.
Ayrıca, “CHP adayı ve AK Parti adayı arasında oy farkının 13.729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında değerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüştür” denildi.
KISITLI SEÇMEN İDDİALARI
Öte yandan kararda AKP'nin kısıtlı seçmen ve tutuklu-hükümlülerin oy kullanmasına ilişkin şu açıklamalara yer verildi:
"Ayrıca ara kararımız uyarınca itiraz dilekçesi ve ekleri üzerinde ilçe seçim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda 377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen yukarıda izah edilen diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir."
SADİ GÜVEN: "TAM KANUNSUZLUK HALİ OLUŞMAZ"
Kararda YSK Başkanı Sadi Gücen'in sandık kurullarına ilişkin düştüğü not ise dikkat çekti. "Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz" ifadelerini kullanan Güven'in kararda yer alan açıklamaları şöyle:
"31 Mart 2019 günü İstanbul’da yapılan seçimde; 2018 yılında değişen 298 sayılı Yasanın 22. maddesine aykırı sandık kurulu başkan ve üyesinin görevlendirildiği şüphesizdir. 2004 ve 2009 yılında Yüksek Seçim Kurulu tarafından verilen kararlar emsal olmaz denilebilir ise de kararlar verildiği tarihte yürürlükte bulunan yasadaki sandık kurulu başkan ve üyelerinin belirlenme usulüne aykırılık haline ilişkin olmakla 298 sayılı Kanunun değişik 22. maddesine aykırılıktan farklı değildir.
Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez."
YSK'nın sitesinde yer verilen gerekçeli kararın tam metni için tıklayınız.