İmamoğlu, CHP’nin Seçim Koordinasyon Merkezi’nde yaptığı açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre, sisteme girilen oy olarının yüzde 99,74 olduğunu, 82 sandığın da sisteme girmediğini söyledi.
Kendi oyunun 4 milyon 159 bin 890, rakibi Binali Yıldırım’ın oyunun da 4 milyon 132 bin 84 olduğunu dile getiren İmamoğlu, oy farkının 27 bin 806 olduğunu kaydetti. Ekrem İmamoğlu, şu anda kalan sandıklardaki toplam seçmen sayısının 24 bin civarında olduğunu aktararak, “Yani artık bu işin matematiksel süreci sona ermiştir. YSK’nın girdiği sayılara göre konuşuyorum. Bence YSK’nın verilerini bütün ajanslar, bütün yayın kuruluşları paylaşabilir zira Türkiye’nin günün sonunda kararı verecek olan kurumunun sayılarını paylaşıyoruz. Bundan daha önemli bir kurum yok. Sonucu bildirecek olan YSK. Dolayısıyla bizim beyanımız değil bu. Ekranlar üzerinden fotokopisini alarak YSK’nın sayfasının görüntüsünü paylaştık. Görüyorum ki bazı ajanslar paylaşmış, sonradan sayfalarından kaldırılmış. Üzülerek izliyorum.” diye konuştu.
Bir tartışma konusu açılmak istendiğini dile getiren İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:”290 bin geçersiz oy olduğu ve sanki ‘Buradan bir şeyler çıkarılabilir mi?’ diye bir arayış içindeler. Burası dipsiz kuyuya döner, bunun altından kimse kalkamaz. Geçersiz oy her seçimde vardır. Size bir örnek vereyim. Diğer kısmını basın mensupları da araştırabilir. En yakın tarihten örnek vereceğim, 2014 seçimlerinde 422 bin 667 geçersiz oy ve o seçimin kullanılan oylar üzerinden, geçersiz oyun oranı yüzde 4,7. Halbuki bu seçimde geçersiz oy sayısı 290 bin, oranı yüzde 3,4. Aslında makul bir ortalama hatta birçok seçimde olan geçersiz oy ortalamasının da altında bir orandır. Eğer bu dipsiz kuyudan taş çıkarmaya ya da bir şeyler elde etmeye çalışanlar varsa, gerçekten zihinleri bulandırmaya, Türkiye’nin bu kritik sürecini baltalamaya devam eder. Yani siyasi partilerin sorumluları, siyasi partiler arasında açıklama yapan insanları, Türkiye’nin sorunlarına dönük de duyarlılığa davet ediyorum. İstanbul’un birçok yerel seçimi olmuştur, kazananları olmuştur, kaybedenleri olmuştur ama bu şekilde bir hareket tarzı, siyasi söylemlerde bulunma noktası hiç yaşanmamıştır. Dolayısıyla buradan AK Partili yöneticileri, hassasiyetle sürece dair titiz davranmaya, bugünün Türkiye’sinde yaşanan başta ekonomi olmak üzere birçok sorunla ilgili yaşatacakları depresyona dönük uyarıyorum.”
"16 MİLYONA EŞİT DAVRANACAĞIM"
İmamoğlu, AK Parti’li seçmenlere de seslenerek, İstanbulluların hangi partiye oy verirse versin, süreci vicdanlarıyla ve adalet duygularıyla takip etmelerini diledi. Ekrem İmamoğlu, ülkede olumlu şeylerden ortak faydalanıldığını, ortak şekilde zarar görüldüğünü dile getirerek, AK Parti’ye oy verenlerin sürece duyarlı olmalarını, sessiz kalmamalarını istedi. İmamoğlu,16 milyon insana eşit davranacağına, herkese aynı sıcaklıkta ve aynı ilgiyle yaklaşacağına söz verdi.
Çağrısı üzerine kentin farklı yerlerdeki afişlerin sökülmesine yönelik işlemlerin başlatıldığı şeklinde duyumlar aldığını belirten İmamoğlu, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen İmamoğlu, “Bu sürece mutlak ilgi duymalarını, bu sürecin bir şekilde sonuca bağlanmasının, hem ülkemiz hem de şehrimiz için hayırlı olacağını, inşallah bunun en kısa sürede adil bir şekilde sonuçlanmasını, Türkiye’nin dünya nezdinde de itibarının zedelenmesini ortadan kaldıracaktır.” dedi.
Türkiye’nin zor koşullarda olduğunu, ekonomik sıkıntıları bulunduğunu ifade eden İmamoğlu, uluslararası alanda da sıkıntılar yaşandığını söyledi.
İmamoğlu, YSK Başkanının da açıklamasına değinerek, “Sürece başladığımız ilk andan itibaren YSK’nın ismini telaffuz ederken sonsuz saygım ve sonsuz güvenimi dile getirmiştim, takip ettiğimi söylemiştim. Görevini yerine getirmesinden ötürü YSK’ya bu süreçte en azından 16 milyon insanımızın yüreğine su serptiğinden dolayı teşekkür ediyorum. Umuyorum en yakın zamanda kesin sonuç alınır. Hep beraber işimize bakalım. Türkiye, İstanbul mutlu olsun, normale dönsün. İşimize bakalım, hizmet edelim. Yan yana gelmeyi başaralım, yoksa bu ülkenin her insanı bizi yüreğinde sorgular. Buna hiç gerek yok. Ülkemizin birliğe beraberliğe, dirliğe ihtiyacı vardır.” diye konuştu.
