Yoksullukla ölüm arasında. Rusya, Tacikleri nasıl savaş malzemesi yapıyor?

Yoksullukla ölüm arasında. Rusya, Tacikleri nasıl  savaş malzemesi yapıyor?

Ukrayna'da geniş çaplı bir savaşın başlamasıyla birlikte Rusya, artan asker ihtiyacını farklı şekillerde karşılama projelerini ortaya koydu.

İlk önce hükümlüleri "özgürlük" rüşvetiyle siperlere doldurdu, daha sonra Hind, Paki vb. ülkelerin halkını vatandaşlık ve dolgun bir maaş ile cepheye sürdü. Tacikler de ne yazık ki ikinci grubun en yoğun nüfusa sahip olanları oldu.

Pek çok Tacik, siperlerde ölme riskini göze alarak Rus ordusuna katılmayı tercih ediyor. Aslında bu bir tercih değil zorunluluk. Zira, aksi takdirde ailelerinin yiyecek götürmeleri bile mümkün değil.

Bazıları Rusya onlara ekmek veriyor” diye düşünüyor, diğerleri ise ekmeğin emek verilerek kazanıldığını ve karşılıksız verilmediğini, dolayısıyla başkasının savaşına karışmanın suç ve anlamsız olduğunu iddia ediyorlar. Bu arada Rus yetkililer göçmenleri cepheye göndermek için her türlü bahaneyi kullanıyor.

Gissar ilçesi Tacikistan'ın başkenti Duşanbe ile komşu bir yerleşim. Ülkede bağcılığın gelişmiş olduğu yerlerin başında geliyor. Ancak Gissar'da çalışan erkekleri nadiren görürsünüz, sıklıkla kadınlar veya gençler çalışıyor.

47 yaşındaki Alaüddin Muhriddin'in evinde sadece kadınlar ve çocuklar yaşıyor. Evin erleri uzun süredir burada değiller. Alaüddin Doğrudan, Moskova bölgesindeki koloniye katılarak Ukrayna savaşına gitti. Naaşı Şubat ayında memleketi Çukurak köyüne getirildi.

Akrabalar, hapis cezasına çarptırılmasının nedenleri hakkında konuşmamaya çalışıyor, ancak Alaüddin'in neredeyse tüm yaşamını hapishanede geçirdiğini belirtiyorlar.

Alaüddin'in yakınları onun tam olarak nasıl ve nerede öldürüldüğünü bilmiyorlar, ancak Ukrayna Bakhmut'un yakınında olduğunu varsayıyorlar. Çünkü Şubat ayında aktif olarak mahkumları kendi saflarına toplayan Wagner PMC bu bölgede savaşığı bilgisine sahipler.

Bahtsız Tacik, Wagner PMC'den gelen teklifi bir an bile düşünmeden savaşa girmeyi kabul etti. O sırada hapishanede bulunan Alaüddin cezasının yalnızca yarısını çekmişti. Akrabalarına kararı hakkında “Burada hala tüberkülozdan öleceğim, serbest bırakmamı görmek için yaşamayacağım, ama en azından burada eve dönme şansı olacak” dedi. Alaüddin'in Wagner'le yaptığı sözde sözleşmenin bitimine üç haftadan biraz fazla süre kalmıştı.

Merhumun kardeşleri yalnızca cenaze töreni sırasında ana vatanları Tacikistan'daydı. Ve sonra herkes tekrar Rusya'ya, cephedeki görevlerine döndü.

hyzv2wgngi-a4-u5shiala.jpeg

REDDETMENİN BEDELİ

Rusya Savunma Bakanlığı'na mensup savaşçılar hapishanelerden toplanan Wagner üyelerinin yerini aldı. Fakat savaşın devam edeceği anlaşıldıktan sonra Wagner savaşçılarına tekrardan dönüş yapıldı. Wagner'in Çelyabinsk kolonisi IK-2'de eski bir mahkum olan Ali, artık tüm mahkumların savaşa alındığını söylüyor. Kendisi bu kaderden kaçınmayı başardı ancak bu, sadece bir şans meselesiydi.

Ali, 2008 yılında uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle gözaltına alındı. 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve cezasını çekmek üzere Çelyabinsk'e gönderildi. Ali kolonide yetkililerle iyi ilişkiler içindeydi ve kendisinin de iddia ettiği gibi bir "otorite" olarak biliniyordu. Daha ziyade bir "aktivist" olmasına rağmen: Ali'ye göre koloni yönetimi ona inatçı mahkumlara "bir ders vermesi" için defalarca talimat vermişti. Aynı nedenden ötürü, kolonileri bizzat gezen, mahkumlara özgürlük, vatandaşlık ve cömert mali ödüller vaat eden Wagner'in başkanı Yevgeniy Prigojin ile yaptığı görüşmeden "onur duydu" hakkında demeçler vermişti.

Ona göre hiç kimse kolonilerden zorla savaşa götürülmedi, ancak bir kişiyi ikna etmek için ellerinden geleni yaptılar. Genç, deneyimsiz insanlardan bazıları paraya ve özgürlüğe ikna olmuştu. Vatanseverlik ve Anavatana karşı görevle ilgili sözlerle yönlendirilenler vardı.

Sabah beşte kalkmak ya da günlerce uykusuz kalmak. Kar ve yağmur altında saatlerce. En ufak bir suç için bile ceza hücresine gönderildiler. Ali, "Ceza hücresinde seni o kadar sert dövüyorlar ki, kaburgaların kırılmadan dışarı çıkamıyorsun" diyor.

233a45cfb79144c2b73e51b3e13c1f69-1920x960px-1x.png

YÜZLERCE TACİK TEHLİKE ALTINDA

Tacikistan İçişleri Bakanı Ramazan Rahimzade, 11 Ağustos'ta düzenlediği basın toplantısında, bakanlığına göre Rus hapishanelerinde cezalarını çeken yaklaşık 100 Tacik vatandaşının savaşa alındığını duyurdu.

Şu anda Rusya'daki duruşma öncesi gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde tutulan Tacik vatandaşlarının sayısına ilişkin resmi bir veri bulunmuyor. Ceza İnfaz Kurumu'ndan da sorumlu olan Tacikistan Adalet Bakanlığı da endişelerini dile getiren bir açıklamada bulundu.

2020 yılı itibarıyla basında çıkan haberlere göre Rus kolonilerinde 10 bine yakın Tacikistan vatandaşı bulunuyordu. Şu anda kaç tane var bilinmiyor.

Bu arada 18 Ağustos'ta Kaluga bölgesinin Medyn şehrinin IK-4'ünde Tacik mahkumların Rusya Savunma Bakanlığı ile Ukrayna ile savaşa gönderilme konusunda cebren anlaşmalar imzalamaya zorlandığı öğrenildi. Onlara göre bunların 150 kadarı savaşa gitme tehlikesiyle yüz yüze.

2023-01-19t135722z-1367890029-rc21ty9ykan7-rtrmadp-3-ukraine-crisis-serbia-russia-scaled.jpg

BAKHMUT YAKINLARINDA YOKSULLUK VE ÖLÜM ARASINDA

Duşanbe hükümeti şu ana kadar Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü savaşa ilişkin tutumunu açıkça ortaya koymadı. Uzmanlar, böyle bir durumda bile yetkililerin Rusya'daki vatandaşlarını koruma çabalarını güçlendirmesi gerektiğine inanıyor.

Tacik avukat Navruz Odinaev, Rusya'daki Tacik vatandaşlarının haklarını korumak amacıyla, Çalışma ve Göç Bakanlığı, Tacik Büyükelçiliği ve Başkonsoloslukların zorunlu seferberlik raporlarına acilen yanıt verebilmeleri için çalışmalarının güçlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Avukat Odinaev, "Kolluk kuvvetlerimiz, savcılık ve İçişleri Bakanlığı aracılığıyla, Rus meslektaşlarıyla koordineli olarak vatandaşlarımızın savaşa katılımının yasaklanması sorununu çözebilir. Bu, Taciklerin Ukrayna topraklarındaki savaşa katılımını engelleyebilir" diye konuştu.

Beri yandan Tacik toplumunda savaşla ilgili tartışmalar azalmıyor. Tacikler iki kampa ayrılıyor: Bazıları "Rusya'nın ekmek verdiğini" düşünüyor, bu nedenle Tacikler bu ülkeyi desteklemek zorundalar, diğerleri "ekmeğin emekle kazanıldığını, boşuna verilmediğini" ve bu nedenle bunun bir anlamı olmadığını savunuyorlar. İkinci grup ayrıca "başkasının savaşına karışmak, bir suç ve cahillikten ibarettir" görüşünü dillendiriyor.

1244486055.webp