Yine mi kandırıldın?
Velev ki savcılığın soruşturma başlattığı kadar var... Velev ki günlerdir atılan o manşetler, poster tadında peşin peşin verilen "wanted" ilanları, özelde Hürriyet, genelde bütün Doğan Grubu'nu hedef alan bütün o iddialar; "terör örgütüyle iş yapıyor", "terör örgütünü finanse ediyor", "terör örgütünün medya ayağı" vs... hepsi doğru...
Ben savcı olsam gider sorarım o zaman:
- Eyyyy, varlığımızı varlığına emanet ettiğimiz büyük usta!.. Etrafındaki -Hasan Cemal ve Cengiz Çandar aynı grup bünyesinde Kandil'den bildirirken neredeyse omuzlarında taşıyan- dalkavuklar, Doğan Grubu'nu PKK'nın "metropol kampı" gibi tarif ediyor ama zamanında ta Frankfurt'a gitmişsin baskı tesislerinin açılışını yapmaya! Kısıklı'daki evine, en mahremine sokmuşsun "PKK ağzıyla yazan, çizen, konuşan ekran-köşe militanlarının patronu" Aydın Doğan'ı... Gökdelenlerinin kurdelelerini -yanlarınıza hanımefendileri de alıp, çoluk çocuk, torun tombalak- beraber kesmişsiniz... Daha geçen sene, 30 Ağustos resepsiyonunda köşkte ağırlamışsın güle oynaya... Hepsine bir kulp bulduk diyelim; medya patronlarıyla yaptığın "terör" toplantısında adam masada tam karşında, onu ne yapacağız usta? Hoş, terörle mücadele etmesini beklediğimiz hükümette de PKK'nın siyasi temsilcileri var... Böyle ucube bir sistemde kimse sorma gereği duymayabilir ama belli mi olur, ya biri tutar da terör örgütü propagandasıyla suçladığınız gazetenin yöneticilerinin "terör haberleri"ni nasıl görmeleri gerektiği konusunda sizden talimat alırken çekilmiş resimlerini basarsa?..
- Eyyy akıbetimin iki dudağı arasında olduğunu bildiğimden nasıl izah etsem diye kıvrım kıvrım kıvrandığım usta! Şimdi biz bu adamları "köy sakini" diye teröristi ekrana çıkardın deliliyle mahkûm etmek istiyoruz ya; hakkında soruşturma başlattıklarımızdan Ertuğrul Özkök'le olan röportajına baktım, sen de "gazeteci" diye "terör örgütü destekçisi"ni sokmuş olmuyor musun özel ofisine! 2 saat hem de... Azıcık zorlasan, çarpıtsan "terör örgütüne yardım ve yataklığa" kadar götürür adamı; benden uyarması! Hele röportajın zamanlaması "kapatma davası arifesi" olunca; işten değil "organize işler bunlar" şarkısının çalması!
Sonra ne cesaret!
Terör örgütüyle al takke ver külah dediğiniz gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu neredeyse "kadrolu" olmuş uçağınızda bir ara! Maazallah ya terör örgütünün sadece propaganda elemanı değil bir de kripto canlı bombası olsa!
- Eyyyy, "aldatma ve kandırma partisi" kurmakla suçlanırken meğer yeryüzünün bütün aldatılma ve kandırılma rekorlarını alt üst ettiği ortaya çıkınca "yok böyle saflık" diye saç baş yolduran usta!..
Biliriz, zinhar yargıya müdahale etmezsin ama hiç değilse bu garip soruşturma silsilesinin seri "takipsizlik"le sonuçlanması için dua etmelisin...
Yoksa illa bir soran çıkar:
- Paralel, sermaye, dış güçler, PKK... Yine mi kandırıldın?
400 milletvekilini yeni kandırılmaların için sermaye mi yapacaksın!