Yılmaz Özdil'in bu yazısı iktidarı çok kızdıracak. Özdil bu yazıyı dün yazdı ama halen okunma rekoru kırıyor

Yılmaz Özdil'in bu yazısı iktidarı çok kızdıracak. Özdil bu yazıyı dün yazdı ama halen okunma rekoru kırıyor

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, dün dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ekonomik ve sosyal buhrana dikkat çeken Özdil, "Siz şimdi bu mevzuları boşverin, İlker Başbuğ'la Can Ataklı bize darbe yapacak, sabahtan akşama kadar bunu konuşun diyorlar." dedi.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, dünkü yazısında Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durumu iktidarın konuşulmaması için çaba gösterdiğini belirtti.

Özdil, "Aşı maşı yok, çuvalladılar. 250'şer 250'şer ölüyoruz. İşsizlik feci hale geldi. Çarşı pazar yanıyor. Sanayi üretimi çöktü. Esnaf battı. Elektriğe suya habire zam. Yedieminler doldu taştı. Merkez Bankası tamtakır. Döviz, gerilmiş fay hattı gibi. ABD yaptırım uyguluyor. AB yaptırım uyguluyor. Siz şimdi bu mevzuları boşverin, İlker Başbuğ'la Can Ataklı bize darbe yapacak, sabahtan akşama kadar bunu konuşun diyorlar. " dedi.

Özdil'in yazısı şu şekilde;

Aşı maşı yok, çuvalladılar. 250'şer 250'şer ölüyoruz. İşsizlik feci hale geldi. Çarşı pazar yanıyor. Sanayi üretimi çöktü. Esnaf battı. Elektriğe suya habire zam. Yedieminler doldu taştı. Merkez Bankası tamtakır. Döviz, gerilmiş fay hattı gibi. ABD yaptırım uyguluyor. AB yaptırım uyguluyor.

Siz şimdi bu mevzuları boşverin, İlker Başbuğ'la Can Ataklı bize darbe yapacak, sabahtan akşama kadar bunu konuşun diyorlar. 

Sırf sarayda sekiz tane uçak varken, açlık sınırının altındaki asgari ücret bile emekliye verilen zammın yanında büyük kaldı. Televizyon röportajında emekli yurttaşımız anlatıyor… “68 yaşındayım, muz bile alamıyorum, ayda bir defa et bile alamıyorum, düşünüyorum, bir pişmanlık hissediyorum, bir canımız var, o canımız başımıza bela olmuş” diyor.

Öylesine ağır maddi sıkıntılar yaşanıyor ki, insanlarımız yaşadığına bile pişman hale geldi, ölsek de kurtulsak haline getirildi. Siz şimdi bu mevzuları bir kenara bırakın, Fikri Sağlar türban dedi, yatın kalkın türbanı konuşun, başka bir şey konuşmayın diyorlar.

Devlet bankasının yönetimine güreşçi atayanlar, liyakat isteyen üniversite öğrencilerinin başına kayyum rektör atıyor, 12 Eylül'de bile görülmemiş şekilde üniversitenin kapısına kelepçe takılıyor.

Siz şimdi o mevzuyu görmezden gelin, Sözcü'nün Ayasofya haberini gördünüz mü, aman sakın görmeyin, sakın Sözcü okumayın, Sözcü almayın, ama habire Sözcü'nün Ayasofya haberini konuşun diyorlar.  Kardeşim, bari SMA'lı bebekleri kurtaralım diyoruz… Hükümetimize kirli tezgah kuruluyor, Kaz Dağları'nda villası olan istismarcı Cem Yılmaz bizim kobay olmamızı istiyor diyorlar. 

20 senedir aynı terane… Bize komplo kuruyorlar. Bize kirli oyun oynuyorlar. Karanlık ittifaklar var. Elitler saldırıyor. Vesayetçiler. Lobiler.

Dış güçler. Memleketi mahvettiler… Mazur gösterecek bir palavra kalmadı. İlla ki “mağdur” gösterecek bir palavra olmalı.