Yılmaz Özdil hırsızların neden itibar gördüğünü yazdı. Siz namuslu Teoman’ı bilir misiniz? Durdu durdu yine bunları yazdı

Yılmaz Özdil hırsızların neden itibar gördüğünü yazdı. Siz namuslu Teoman’ı bilir misiniz? Durdu durdu yine bunları yazdı

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Şener Şen’in baş rolünde oynadığı Namuslu filmi hatırlatarak Borsa İstanbul’daki istifayı yazdı. “Kabak yine Hakan Atilla'nın başına patladı” diyen Özdil, yazısında "Namuslu Teoman"a da yer verirken ABD’de yeni bir Halkbank davası başlayacağını ve Biden yönetimine “şirin görünmek” için Atilla’nın istifa ettirildiğini söyledi.

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Hakan Atilla’nın Borsa İstanbul’da istifasını yazdı.

Yeşilçam’ın efsane filmlerinden usta oyuncu Şener Şen’in baş rolünde yer aldığı Namuslu filmi üzerinden “namuslu Teoman”ın başına gelenleri anlatan Özdil, Atilla’nın neden istifa ettirildiğini söyledi.

“Çünkü, kokuşmuş düzende namuslu olmak namussuzluktur. Ahlaksızlar açısından ahlaki suçtur.” diyen Yılmaz Özdil’in yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“Acı acı güldüğümüz bir filmdi.

Rol icabıydı ama, bize bizi anlatıyordu.

Ve, namuslu…

Namuslu filminden 30 yıl sonra gerçek hayatta karşımıza çıkmıştı.

Türkiye onu “namuslu Teoman” sıfatıyla tanımıştı.

17/25 kanalizasyonu patladığında öğrenmiştik ki… Halkbank''ı babasının musluğu gibi kullanan Rıza Sarraf''ın karşısına dikilmişti.

Ne hediye, ne para, bir türlü satın alamıyorlardı.

“Usülsüz iş yapmam” diyordu.

Üstlerinden “yap” diye emir geliyordu, yine de yapmıyordu.

Herkesi parmağında oynatan Rıza Sarraf öfkeden çılgına dönüyordu.

“Ben onun taaa” diye küfür ediyordu.

Tehdit ediyorlardı, pabuç bırakmıyordu.

İktidarın memuru değildi.

Devletin memuruydu.

Kapıkulu değildi.

Milletin emrindeydi.

İşini, kariyerini, hayatını yakmayı göze alıyor, biat etmiyor, kanunsuz emre boyun eğmiyordu.

Bu memlekette hâlâ umut var dedirten, yurtsever, onurlu, dürüst, namuslu memurdu.

E tabii, her namuslu insan gibi, hakettiği karşılığı gördü.

Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmesi gerekirken, gençlerimize rol model olarak sunulması gerekirken, derhal en üst düzeyde terfi alması gerekirken, apar topar başka yere tayin edildi, gündemden düşürüldü.

Memlekette ne kadar ahlaksız herif varsa ballandıra ballandıra manşet yapmaktan zevk alan sayın medyamız da, üstüne düşeni yaptı, namuslu memur Teoman''a ambargo uyguladı, yok saydı, toplumun hafızasından silinmesi için özel çaba harcandı.

(Bildiğim kadarıyla şu anda Trabzon''da Karadeniz gümrük bölge müdürlüğünde, görevinin başında, şerefiyle hayat sürüyor.)

Neticede, Rıza Sarraf yırttı.

Bakanlar yırttı.

Ayakkabı kutusu yırttı.

Kabak, Hakan Atilla''nın başına patladı.

ABD''de tutuklandı.

28 ay hapis yattı.

Serbest bırakılınca VIP salonundan yurda giriş yaptı.

Borsa İstanbul''un genel müdürü yapıldı.

Ama… Tam rahata erdi sanılırken, şak diye istifa ettirildi.

Amerikan, İngiliz, Alman basınının yazdıklarına göre, “ABD''de mayıs ayında Halkbank davası başlayacak, vaziyet pek iyi görünmüyor, Biden yönetimine şirin görünmek için kurban verildi.”

Kabak yine Hakan Atilla''nın başına patladı yani.

Başkaları kurtulsun diye harcandı gitti.

E ister istemez, aklıma namuslu Teoman geldi.

Özellikle gençlerimize tekrar tekrar hatırlatmak gerekir ki…

Hayat dediğin ibrettir, biat etmek veya itiraz etmek arasındaki tercihtir.

Ay sonunu zor getirirsin belki ama, önemli olan filmin sonunu nasıl getireceğindir.”

İlgili Haberler