Cumhuriyet öncesi İngiliz-Fransız ortaklığında o zaman adı Bank-ı Osmani-i Şahane olan bankanın, Osmanlı''nın imtiyazlarından faydalanarak devlet bankası pozisyonuna geldiğini ve milli varlığı sömürdüğünü hatırlatan Özdil, Cumhuriyet ile sürecin tersine döndüğünü anlattı.
Cumhuriyet''in ilanı ile yabancı imtiyazlarının kaldırıldığını, İş Bankası öncülüğünde yerli sermayenin güçlendirildiğini hatırlatan Özdil, Osmanlı Bankasının millileştirilme sürecini, "1946 yılında Ankara''da sadece “bir” şubeyle açılan Garanti Bankası, Cumhuriyet''in imkanlarıyla büyüdü, büyüdü, büyüdü, bir zamanların “saray” bankası olan Osmanlı Bankası''nı 2001 yılında satın aldı. Yabancıların bankası, yüzde yüz Türk malı olmuştu." ifadeleriyle anlattı.
2002 yılında AKP''nin iktidara gelişiyle "devlete ve millete ait ne varsa" satıldığını söyleyen Özdil, Türk Lirasının eriyişini, Garanti Bankası''nın satışı üzerinden şöyle anlattı:
"2002''de Akp geldi.
Devlete/millete ait ne varsa, sattı.
Garanti Bankası''nı İspanyollar aldı.
Böylece…
Akp zihniyeti, Bank-ı Osmanii-i Şahane''yi gene yabancı yapmayı başardı.
2010 yılında yüzde 25''ini aldılar, hisse başına 5.3 dolar ödediler.
2014 yılında yüzde 15''ini daha aldılar, hisse başına 4 dolar ödediler.
2017 yılında yüzde 10''unu daha aldılar, hisse başına 2.2 dolar ödediler.
Ve şimdi, kalanını komple aldılar, hisse başına 1.2 dolar ödediler.
Her yıl biraz daha ucuza aldılar.
İspanyollar efendi adamlarmış…
Az daha bekleselerdi, hisse başına en fazla 50 cent öderlerdi!
Çünkü, Akp zihniyeti yüzünden Türkiye her yıl biraz daha ucuzladı.
Batan geminin malları haline getirildi.
Kelepir hale getirildi.
Elalemin anca 5 dolara alabildiği malı, paramızın değerini düşüre düşüre 1 dolara alabilir hale getirdi."