Cuma namazı çıkışı gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, ABD'deki Hakan Atilla davasıyla ilgili, "Adeta tiyatro gibi bir dava. Sonucu önceden kararlaştırılmış bir davayı bütün dünya izledi. Türkiye bir hukuk devletidir. Egemen bir ülkedir" ifadesini kullandı.
CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden uzaklaştırılmasına değinen Yıldırım, şunları söyledi:
"Vatandaştan yetki alanlar bu yetkilerini yerli yerinde kullanmak durumdalar. Kayırmadan görevi kötüye kullanmadan memleket millet adına iş yapana kimsenin söyleyecek sözü olmaz. Ama yanlış yapanlar varsa hukuk içerisinde karşılığını görmesi gayet doğaldır. O bakımdan herkes milletin denetimindedir. Müfettişler gerekli denetimleri yaparlar. Yanlış işlem olursa karşılığı bellidir. Haksız uygulamalara sebep olan icraatlar yapılmışsa bunu yolu mahkemelerdir. Süreç işliyor, bu ilk değildir. Bundan sonra icap ederse yine yapılabilir. Ama umut ederiz ki seçimle gelen insanların hiçbir yanlışa düşmeden görevlerini yapmalarıdır. Bu konuda bundan daha fazla yorum yapmak gereksiz."
'YANLIŞ ANLAŞILMALARA MAHAL VERMİŞ OLABİLİR'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tartışma yaratan talimatı hakkında da açıklama yapan Yıldırım, şunları söyledi:
"Bilinmesi gerekir ki hayıflanarak yani bu işin ne kadar alçakça bir iş olduğunu, bu işin içinde olan çocuklarımızı zehirleyenlerin hiçbir müsamaha göstermeden en şiddetli şekilde üzerilerine gidilmesi gerektiğini açıklamaya çalışmıştır. Bu amaçla yaptığı bu açıklama tarzı, belki yanlış anlaşılmalara mahal vermiş olabilir. Şunu açıklıkla söyleyeyim; ister İçişleri Bakanı olun isten Başbakan olun ister sade bir vatandaş olun, hiç kimse hukukun üstünde değildir, ceza da olacaksa hukuk içerisinde herkes karşılığını görecektir. Mesele bundan ibarettir."
'ARZUMUZ ABDULLAH BEY'İN GÖRÜŞLERİNİ BİZİMLE PAYLAŞMASIDIR'
Yıldırım, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamaları nedeniyle süren polemiğe ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"Bizim arzumuz Abdullah Bey bu kutlu yürüyüşte, partimiz ve davamızla ilgili görüşlerini bizimle paylaşmasıdır. Biz de gerekli gördüklerimizi onunla paylaşırız. Kamuoyunda ayrı bir tarafmış gibi açıklama yapmasını tasvip etmeyiz. Arzumuz bu davanın bir parçası olarak görüşlerini her zaman bizimle paylaşmasıdır, bundan da memnuniyet duyarız."
