YILDIRIM ORDULAR GRUBU

YILDIRIM ORDULAR GRUBU

YILDIRIM ORDULAR GRUBU

Ordudaki Alman etkisinin mümkün olduğunca azaltılmasını istiyordu

 

Mustafa Kemal Paşa, bu yeni görevine tayin olayını şu şekilde açıklar: "1334/1918 senesinin son aylarında bulunuyorduk. Bu sırada Umum Yıldırım Ordular Grup Komutanlığı’nın bana verildiğine dair bir telgraf aldım. VII’nci ordu komutanlık vekâletine kolordu komutanlarından Ali Fuat Paşa’yı tayin ederek grup karargâhının bulunduğu Adana’ya hareket ettim (30 Ekim 1918)." Ordu komutanlığının üzerinde bir makam olmasından dolayı ordular grubu komutanlığına tayin edilmek Mustafa Kemal Paşa’yı mutlu etmiştir. O, büyük kuvvetlere komuta ederek ülkeye şerefli ve tarihî hizmetler vermek ümidiyle bir an önce yeni görev yerine ulaşmıştır. O Adana’ya ulaşıp komutayı devraldıktan sonra, İstanbul ile vasıtasız konuşmak, görüşlerini tatbik edebilmek için müsait bir zeminin doğduğu inancında idi. Mustafa Kemal Paşa kendisini Arıburnu ve Anafartalar muharebelerinden tanıdığını belirttiği Liman Von Sanders’ten komutanlığı devraldıktan sonra kendisine gereken nezaketi göstermiştir. Fakat bunun yanında o, ordudaki Alman etkisinin mümkün olduğunca azaltılmasını istiyordu. Zaten bu yüzden de daha önceleri Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’nda bulunmuş olan General Falkenhein ile hiçbir zaman anlaşamamıştı.
Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti, mütarekenin imzalanmasının ardından Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği telgrafta, ordunun Suriye’nin kuzeyine çekilmesi durumunda savunma vaziyeti alıp alamayacağını, bu sayede mütareke şartlarının değiştirilmesinin ve hafifletilmesinin mümkün olup olmadığını sormuş; mütareke şartları tebliğ olununcaya kadar uygun bir şekilde oyalanmasını istemişti. Mustafa Kemal Paşa bu telgrafa Halep’ten verdiği cevapta; Gâvur Dağları’nda tutunup müdafa imkânı varsa da, meydanda toplanacak bir ordu kalmadığını, zapturapttan mahrum olan askerin kendi bildiklerine her birinin bir tarafa kaçmakta olduklarını ve şehre İngiliz ordusunun öncü kuvvetlerinin girmiş bulunduğunu ve kendisinin de Katma-Kurtkulak ve Raco istikametine doğru geri çekilmekte olduğunu bildirdi, ilave olarak vekâleten idare edilmekte olan Harbiye Nazırlığının kendisine verilmesini Ahmet İzzet Paşa’dan rica etti. Ahmet İzzet Paşa ise, Mustafa Kemal Paşa’nın bu teklifini kabul etmeyerek, Harbiye Nazırlığının kendi uhdesinde bulunduğunu ifade ettikten sonra; "...barıştan sonra da dostluğumuzun devamını dilerim" şeklinde bir cevapla karşılık verdi. Öte yandan bu sırada Adana’da bulunan II. ve VII. Ordular, Yıldırım Ordular Grup Komutanlığı emrine verildi. Bundan başka Hicaz Seferi Kuvvetleri ile Suriye’nin kuzeyinde bulunan kuvvetlerin bir kısmı da Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde idi. Grup karargâhı olarak da Adana şehri seçildi. Yıldırım Ordular Grup komutanlığını üstüne aldıktan sonra uygulamayı düşündüğü planı Mustafa Kemal Paşa şu şekilde açıklar: "Doğrudan doğruya elim altında bulunan kuvvetleri geçirdikleri bütün felaketlere rağmen hakiki kuvvet haline getirmek, tensik etmek, teşkil etmek, takviye etmek! Hicaz kuvve-i seferiyesini ve Maan’daki kuvvetlerini hiç de hesaba katmayı düşünmedim. Onların zaten esarete mahkûm olduklarını iki sene evvel Cemal ve Enver Paşalara anlatmıştım. Musul civarında bulunan VI. Orduyu istifade edilebilir bir halde görmek isterdim..."  (Devam edecek)