YILDIRIM ORDULAR GRUBU

YILDIRIM ORDULAR GRUBU

YILDIRIM ORDULAR GRUBU

Ordu komutanları endişelerini
dile getirmekten çekinmiyorlardı

Almanların bu dönemde Türk ordusunda üstünlük taslama yarışında olduklarını da ifade etmek gerekir. Yapılan askerî antlaşmalara göre Türkiye’ye gelen her Alman zabitine kendi ülkesindeki rütbeden iki rütbe fazla vererek onlara bir jest yapmak isteyen Osmanlı Harbiye Nezareti’nin bu tutumu onları iyice şımartmıştı. Falkenhein’ın Yıldırım Ordular Grubu ile Filistin bölgesine gelmesinin ardından bu defa, 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa ile arasında bir komuta problemi ortaya çıktı. 4. Ordu komutanı sıfatı ile Sina-Filistin taraflarına hakim olan Cemal Paşa’nın emrine girmek istemeyen Alman generali için yeni bir formül geliştirilmesi gerekiyordu.
Falkenhein hazırladığı raporlar sonunda 1917 yılı Eylül ayı sonlarına doğru 7. Ordu birliklerini Filistin’e sevke muvaffak oldu. Yıldırım Ordular için alınan istikraz da Falkenhein’a verildi. 8. Ordu da Von Kress’in emrinde aynı cephede bulunuyordu. Bu arada 4. Ordu kurmay başkanı Albay Ali Fuat (Erden Paşa) Bey, Falkenhein’ı 8. Ordu komutanı Kress’i aracı yaparak Filistin harekâtından vazgeçirmeye çalışmışsa da başarılı olamamıştır. Bu sırada Cemal Paşa Filistin’de savunmaya, Von Kress mahdut hedefli taarruza, Falkenhein ise kat’i sonuçlu taarruza taraftar idi. Bu gelişmeler olurken ordu komutanları endişelerini dile getirmekten çekinmemişlerdi. Nitekim bu sırada 7. Ordu komutanı bulunan Mirliva Mustafa Kemal Paşa, 2 Eylül 1917 tarihinde Enver Paşa’ya gönderdiği uzunca bir raporda Türk ordusunda yüksek komuta kademesine Almanların verilmesini şiddetle tenkit etmiş, bunun yakın gelecekte bir felakete sebep olacağını ifade etmişti24. Nitekim, 7. Ordu komutanı Mustafa Kemal Paşa, Falkenhein ile anlaşamıyordu. Bu anlaşmazlık Mustafa Kemal’in istifasına sebep oldu. Sonuçta Almanların isteklerini kabul eden Enver Paşa, Cemal Paşa ile Falkenhein’in arasını da bulmaya çalıştı. Zaten Alman generali bu sırada isteklerinin yerine getirilmemesi durumunda, istifa ederek Almanya’ya dönme tehdidinde bulunmuştu. Bu arada Osmanlı ordusu harp yılları boyunca bu ve buna benzer Alman subaylarının kaprisleri ile uğraşmak zorunda kalmıştı.
Osmanlı Genelkurmayı Sina-Filistin cephesindeki komutanlar arasındaki gerginliğin giderilmesinden yana bir tavır sergiledi. 30 Eylül 1917’de Sina cephesindeki kuvvetler Falkenhein’ın emrine verilerek, Cemal Paşa’ya da yeni bir unvan tevcih edilerek mesele hal edilmiş oldu. Buna göre;

a) Sina cephesi komutanlığı 8. Ordu adıyla yeniden düzenlenerek, komutanlığına Von Kress getirilecekti.

b) 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa, Suriye ve Batı Arabistan Genel Komutanı oldu. 4.Ordu komutanlığı 8.Kolordu komutanı Mersinli Cemal Paşa’ya verildi.

c) Kudüs Sancağının kuzey sınırına kadar olan Filistin bölgesi Falkenhein’ın emrinde olacaktı. Irak’taki 6. Ordu da dahil olmak üzere 7 ve 8. Ordular da Alman generalinin emrine verilmişti.
Bu ana kadar olanları hatırlatmak gerekirse, Türk orduları 14 Ocak 1915’de Sina Cephesi’nde I.Kanal harekâtını tertip etmişler; 4 Şubat’ta tutunamayarak geri çekilmişlerdi. İkinci harekât 1916 Temmuz’unda icra edilmiş; fakat, bu da başarılı olmamıştı. Türk Orduları 1917 Ocak ayında Gazze - Birüssebi hattına çekilmişlerdi. 26 Mart tarihinde I.Gazze, 19 Nisan’da II .Gazze muharebelerinden galip çıkan Türk orduları Yıldırım Ordular Grubu’nun kuruluşundan sonra süratle ikmal faaliyetlerine atıldı. Bu ordular grubu denizden donanma ile desteklenirken; keşif, bombardıman, av ve taarruzî destek vazifesi yapmak üzere dört tayyare bölüğü tahsis edilerek hava desteği de sağlanmış oldu.

(Devam edecek)