Fırat’ta ayrıca bir ince donanma
kurulması da kararlaştırılmıştı
Yıldırım Ordular Grubu’na Türk birliklerinden Irak cephesindeki 4. Ordu ile yeni kurulan 7. Ordu verilmişti. 7. Orduya 3 ve 15. Kolordular bağlanmıştı. Bu ordu Fırat boyunca ilerleyecek ve Bağdat’taki İngiliz ordusunu güneyden kuşatacaktı. Fırat’ta ayrıca bir ince donanma kurulması da kararlaştırılmıştı. Bu arada Bağdat harekâtında yeterli desteğe kavuşturulabilmesi için Musul’dan Dicle’ye doğru bir sahra demiryolu hattı teşkili de düşünülmüştü. Ayrıca bu ordunun lojistik desteğinin temini için bir Alman generalinin komutasında menzil müfettişliği kurulması da kararlaştırılmıştı. Almanlar Yıldırım ordularının her türlü teknik donanımı ile motorlu araçlarını ikmal ederken, Türkler de asker, iaşe ve her türlü nakil hayvanı temin edeceklerdi.
Bir süre sonra istihbarat birimlerinden alınan raporlardan çıkan sonuca göre, İngilizlerin Irak cephesinden ziyade Filistin cephesinde hummalı bir faaliyet içerisinde oldukları anlaşılıyordu. Öte yandan İngilizler, bu sırada ileri harekete geçmek için Gazze’de gerekli hazırlıklarını yapıyorlardı. 1917 Haziran ayında Akabe’yi alan İngilizler, propaganda savaşından da geri kalmıyorlar, çöldeki Osmanlı aleyhtarı Arap hareketlerini destekliyorlardı. İngilizlerin bütün bu hazırlıkları, alınan istihbarata göre sonbaharda Gazze-Birüssebi cephesinde üstün bir kuvvetle harekete geçeceklerini gösteriyordu. Filistin Cephesi’ndeki tehlikeli durumu kavrayan Falkenhein, Ağustos (1917) ayında Almanya’ya yaptığı kısa bir seyahatten sonra, Enver Paşa’ya yazdığı yazıda; "Sina Cephesi tutulmadan Bağdat taarruzunun yapılmasının kabil olmadığını, Sina’daki İngiliz ordusuna karşı taarruz için Asya kolu ile 19. 24. ve 50. tümenlerin hemen Filistin’e nakli lüzumunu" bildirdi. Enver Paşa Bağdat seferinde ısrarlı olunca, Falkenhein yazdığı ikinci yazıda da yine Sina cephesindeki tehlikeye dikkat çekerek fikrinde ısrar etti. Gerçi 4. Ordu komutanı Cemal Paşa (İttihatçı-Bahriye Nazırı) da, bu sırada Suriye’de bir Arap ihtilalinden endişe ederek Sina Filistin cephesinin takviyesi fikrinde idi. Neticede; Falkenhein, Enver ve Cemal Paşalar bu konuyu İstanbul’da Başkumandanlık Vekâleti karargâhında etraflıca görüştüler. Bu görüşmelerde İngilizlerin muhtemel saldırı planları enine boyuna tartışma masasına konuldu. Falkenhein, Yıldırım Ordular Grubu’nun takviye edilerek Sina’da İngilizler’e, yağmur mevsimi olarak bilinen Kasım’dan evvel taarruzu önermekte iken Cemal Paşa ise, İngilizlerin sayıca üstünlüğünden kaynaklanan endişelerini dile getiriyordu. Enver Paşa da Falkenhein’ın görüşüne karşı idi. Öte yandan Alman ordusu genel karargâhı ise, Falkenhein ile aynı görüşte olduğunu bildirmişti. Bu sırada Türkiye’de bulunan Alman generallerinden Liman Von Sanders ise kendinden gayet emin bir şekilde "meydana gelebilecek başarısızlığın Almanya hesabına geçeceği kuşkusuzdur" diyerek, fikirlerinde kararlı olduklarını belirtiyorlardı. Üstelik Filistin cephe komutanı bulunan Alman Von Kress de yağmur mevsiminden evvel taarruzdan yanadır. Doğrusu Falkenhayn ve Kress gerçeği görmüşlerdi fakat, Yıldırım Ordular ile Filistin’de harekete hazırlanırken, İngilizlerin Osmanlı orduları gelmeden harekete geçeceklerini kavrayamamışlardı. Şunu da belirtmek gerekirse, Falkenhein’ın Filistin’de İngilizleri yendikten sonra Irak’a taarruz etmek fikri gerçekleştirilmesi mümkün olmayan bir düşünce idi. Irak’ta yağmur mevsimi Mart ortasında idi. Filistin harekatını bitirip orduları Irak cephesine nakletmek için en az altı aya ihtiyaç vardı. Bu planın tatbike konması işte bu yüzden mümkün değildi.
(Devam edecek)