Irak ve Filistin cephesi için bir
takım yapılanma kararı alındı
Mustafa Kemal Paşa, maiyetindeki komutanlara gönderdiği emirde, mütareke hükümlerinin uygulanmasının bizim için daha ağır bir duruma gelmemesini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınmasını isterken, Toros Tünellerinin Osmanlı Devleti için stratejik açıdan çok büyük öneme sahip olduğunu hatırlatarak elde tutulması gerektiğini ve terhis işlerinin geçiştirilmesi veya geciktirilmesini tavsiye ediyordu
Mütarekenin imzalandığı gün, Yıldırım Ordular Grup Komutanlığı’na atanan Mirliva Mustafa Kemal Paşa, Filistin harekâtını icra eden bu son ordu kalıntılarını bir araya topladıktan sonra Toros Dağlarının kuzeyine çekilmeyi başarmıştı. İşte Mustafa Kemal Paşa’nın kuzeye çekmeyi başardığı bu kuvvetler, bir yıl sonra başlayacak olan Türk İstiklal Mücadelesi’nin Güney Cephesi’ndeki çekirdek kadrosunu oluşturacak olan birlikler idi.
Bu bildiride, kısaca Yıldırım Ordular Grubu’nun kuruluşu, amacı, faaliyetleri anlatıldıktan sonra, Mondros Mütarekesinin imzalanması ve Mustafa Kemal Paşa’nın Yıldırım Ordular Grup Komutanlığı’na getirilmesi ve mütareke karşısındaki tutum ve davranışları izah edilmektedir.
19. asrın sonlarına doğru II. Abdülhamit ve Wilhelm’in kişisel gayretleri ile başlayıp zamanla giderek artan Türk-Alman dostluğu, Birinci Dünya Savaşı başlarında bir ittifak blokunun kurulması ile sonuçlandı. Öte yandan Avrupa’da 1914 Temmuzu’nda görülen siyasî ve askerî gelişmeler, geniş çaplı bir savaşın habercisi idi. Avrupa’da savaşın çıkacağından endişelenen Osmanlı hükümetinin bazı üyeleri alelacele ittifak arayışına girdiler, İngiltere ve Fransa nezdinde yapılan ittifak teklifleri geri çevrilince, Osmanlı İmparatorluğu için fazla bir seçenek kalmadı. Nihayet, -bir yerde- zorunlu olarak Almanya’ya yönelmek durumunda kaldı. Osmanlı Devleti, Almanlarla 2 Ağustos 1914 tarihinde açık-gizli antlaşmalar yaparak, I. Dünya Savaşı’na yorgun, bitkin, ekonomik ve malî yönden sıkıntı ve bunalımlar içerisinde, manevî bakımdan ise yıpranmış, bütün gücü tükenmiş ve huzursuz bir vaziyette girmişti.
Yıldırım Ordular Grubunun
Teşkili ve Faaliyetlerine Bir Bakış
I. Dünya Harbi’nin başlangıç yıllarında Irak Cephesi’nde bulunan Von der Goltz’un ölümü üzerine İstanbul’daki Alman Askerî Temsilcisi General Von Lossow 22 Nisan 1916’da Berlin’e gönderdiği bir telgrafta; "Alman Genelkurmay Başkanı Falkenhein’ın İran ve Mezopotamya’daki çok büyük Alman çıkarlarını korumak ve kollamak amacıyla, 6. Ordu komutanlığını ele geçirmesini" istemekte idi. Lossow, bundan başka Çanakkale Cephesi’nde görevli bir başka Alman Generali, Liman Von Sanders’in de bu bölgeye tayinini teklif ediyordu; halbuki Enver Paşa bu tayine -Kutü’l-Amare’de galip çıkmış bir orduyu ve bu ordunun komutanı Halil Kut Paşa’yı bir yerde cezalandırmak anlamına geldiğinden- karşı çıkmakta idi.
Enver Paşa’nın Filistin’de bulunan Osmanlı ordularını ziyaretinin hemen ardından 24 Haziran 1917 tarihinde bölgede görevli bulunan ordu komutanları ile yapılan Halep görüşmeleri sırasında Irak ve Filistin cephesi için bir takım yeni yapılanmalara gidilmesi kararı alındı. "Yıldırım" ismi verilen bu girişim General Von Falkenhein’ın 7 Mayıs 1917’de Türkiye’ye gelmesi ile başladı. Halep’te yapılan toplantıdan sonra İstanbul’a dönen Paşa’nın ilk işi Yıldırım Ordular Grubu’nu teşkil etmek oldu.
(Devam edecek)