Yılanın deri değiştirme operasyonu!
“Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak” diye halk arasında bir deyim vardır. Türkiye’nin PKK’dan kurtulmaya çalışırken IŞİD belasına yakalanmasını bundan daha veciz anlatan bir deyim bulunamaz.
Türkiye, ‘PKK’ya silah bıraktırmak’ için çözüm üstüne çözüm projeleri geliştirirken; Türkiye’nin müttefiki olan Batı ülkeleri IŞİD’e karşı PKK’yı silahlandırmaktadır. PKK ise AKP’nin “çözümü”ne inat, eylem üstüne eylem, dayatma üstüne dayatmalarda bulunmaktadır.
Türkiye’deki resmi ve sivil bölücü cenah da durumdan vazife çıkararak “Türkiye, IŞİD’e karşı PKK’yı silahlandırsın!” teklifi getiriyor. PKK’nın daha geniş bağlamda ordulaşmasını çözüm olarak önerenler de çıkmıştır. Nihai hedefi ise KCK Yürütme Konseyi üyesi Sabri Ok ifade etmiştir. Ona göre; ‘PKK’nın terör listesinde olması büyük haksızlıktır çünkü PKK, başından beri terörizme karşı mücadele yürüten bir güçtür.’
PKK terör karşıtı bir güçmüş de AKP hariç kimse bunu fark edememiş! HDP Eş Başkanı Yüksekdağ ise ‘PKK bugün Orta Doğu’da vahşete ve barbarlığa karşı insanlık değerlerinin tek savunucusudur... Meşru direniş gücü olan PKK’yı terör listesinden çıkarın. Bu bir halkın talebidir’ diyor.
PKK’nın Suriye ve Irak’ta adeta uluslararası kamuoyunun IŞİD ile mücadelesinin vazgeçilmez partneri haline getirilmesi de rastlantı değildir. Suriye topraklarında IŞİD’e karşı mücadelede Suriye ile iş birliği yapılmayacağını Obama açıklarken, aynı ABD, IŞİD’e karşı terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ile iş birliği yapmaktan çekinmiyor. PKK’nın Suriye uzantısı olan YPG’nin Esad ile birlik olarak ÖSO’ya karşı uzun süre birlikte savaştıkları bilinmelerine rağmen ABD bunu yapıyor.
IŞİD’in Erbil’i tehdit ettiği sıralarda Peşmergeler tek kurşun atmadan kaçarken yalnızca PKK’nın IŞİD’in karşısına çıktığı propaganda ediliyor. PKK’nın IŞİD’le savaşması, IŞİD’e karşı çıkanlar nezdinde onu meşru ve kurtarıcı (!) bir ortağa dönüştürmüş durumdadır.
Türkiye ve Batı medyasında; PKK’yı öven, yücelten ve kahramanlığından bahseden yazılardan geçilmez olmuştur. Televizyonlarda doğrudan ve dolaylı olarak PKK’lı teröristlerin gerçekte nasıl birer kahraman, kurtarıcı ve fedakâr insanlar oldukları anlatılıyor. İnsanlık düşmanı, barbar örgüt IŞİD’e karşı tek başına nasıl mücadele ettiği ve zaferler kazandığı yazılıyor.
Yalnız Türkiye’de değil Batı basınında da PKK’nın “terör örgütü” listesinden çıkmak için büyük bir propaganda faaliyeti başlattığı gözlenmektedir.
Batı’nın en önemli yayın organlarının neredeyse tamamı, birkaç haftadır PKK’nın ne kadar insancıl bir örgüt olduğunu ve ‘terör örgütü listesinde’ kalmaya devam etmesinin ne kadar yanlış olduğuna dikkat çekiliyor.
Bazı yayınlarda PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılması ve ardından silahlandırılması gerektiği de savunuluyor. PKK’nın, uluslararası güçlerle beraber IŞİD’le savaşırken örgüte ‘silah bırak’ demenin komik olduğunu savunan Türkiyeli yazarlar da var. Dahası benzer görüşler bazı ülkelerde meclislerde de dile getiriliyor. Bu yazıların ve girişimlerin rastlantı olmadığı bu konuda bir yerlerden düğmeye basıldığı görülüyor.
PKK’yı sempatik gösteren değerlendirmelerin Amerikan Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) yakın yayınlarda da yer alması tertibin kaynağını gösteriyor.
Doğrudan ve dolaylı olarak Ankara’nın uluslararası kamuoyunu PKK ile ilgili konularda ikna edebilme yeteneğinin IŞİD’le mücadeleye ne kadar destek vereceğine bağlı olduğu söylenmektedir.
ABD’liler Türkiye’ye “Ankara’da Olmayan Müttefikimiz” deme noktasına gelmiştir. ABD ile iş birliği yapmayan Türkiye yerine “Niye Kürdistan’da üslenmeyelim” diyerek İncirlik’in Erbil’e taşınmasını önerenler çıkmaktadır.
“Devrimci şiddet” temeli üzerine örgütlenmiş olan PKK’nın “kural dışı şiddet” uygulaya uygulaya geldiği yer burasıdır.
ABD ve AB’nin terör örgütleri listesinde olan PKK, yakaladığı bu altın fırsatı nakde çevirerek “terörist örgüt” kimliğini atmaya çalışmaktadır. Türkiye; yılanın deri değiştirme operasyonuyla karşı karşıyadır.