Yiğidi öldür ama hakkını ver

İstanbul Burhan Felek Spor Kompleksi'nde 1999-2003 yılları arasında iki tenis kortu, bir açık yüzme havuzu, bir milli takımlar kamp eğitim oteli ve bir İl Müdürlüğü Hizmet Binası ile konferans salonu ve bir kondisyon merkezi yapıp açtık. Atletizm pistini de yapamadan ayrılmıştık. Aradan tam 17 yıl geçti. Kimler il müdürü, genel müdür ve bakan olarak geldi geçti! Hani derler ya "Leyleğin ömrü laklakla geçermiş" diye. Süreçte gelip gidenlerin ömrü de bu tesisleri yapıp tamamlamak yerine eski görevlilere eza, cefa çektirip, onlara eziyet etmekle geçti. Şükürler olsun 8 Şubat Cumartesi günü bir davet aldım. Sayın Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu Bey "Emekleriniz var" diye atletizm pistinin açılışına davet etti. Sağolun Sayın Bakan. Siz sadece 17 yıl bekleyen bir atletizm pistini tamamlamakla kalmayıp ondan çok daha önemlisi "Türk töresi ve sporunda temel olan gönülleri de yaparak" Türk sporunda bir cahiliye dönemine son verdiniz. Boşuna dememişler "Otu çek köküne bak" diye. Size ve ekibinize teşekkür ederim.

GÖLGE ETME

8 Şubat Cumartesi günü Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısını takvimlerinize not ediniz. İddia ediyorum; söz konusu toplantıda Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç ve divan başkanının sözleri de adeta parça tesirli bir bomba gibi uzun süre futbol gündemini sarsıp, meşgul etmeye devam edecek.

* Normalleşme zaman alacak. * TFF Başkanı Nihat Özdemir sıkıntıya girecek. * Hiç kimse "Otorite benim. Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur" diye rüzgâr yapamayacak.

Özellikle Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük'ün mazide ve şimdi, kulübün ele geçirilmesi ile ilgili istinat ve değerlendirmesinin ardından söz alan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un 1- TFF Başkanı. 2- Galatasaray Başkanı. 3-Mühim bir medya patronu ile ilgili değerlendirmeleri; "40 çeri ile koca Çin sarayını basan Kürşat misali" adeta bu cepheye bir "harp ilanı" değilse bile, verilen bir nota niteliğini taşımaktaydı. Biz ise kendisini bu mahfiller karşısında yalnız bırakamayacağımızdan vicdanen bu işe memur olduk. Niye? Mutlu ve hakim çoğunluk yerine haksızlığa uğrayanı korumak içgüdümüzden.

***

Ne yapacağız? Ali Koç haklıysa yalnız bırakmayacağız. Şimdi önce Fenerbahçe Divan Başkanı Vefa Küçük'e gelelim... Mealen ne demiş Sayın Başkan; * Fenerbahçe hep birilerinin iştahını kabarttı. * Birileri hep Fenerbahçe'yi ele geçirmek için kumpas kurdu. * Aziz Yıldırım cezaevine düştü. Fenerbahçe zor durumda kaldı.

Gelelim Sayın Ali Koç'a… Divan'da kendisi ne diyor? "Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir'de de bir tutarsızlık var. Güven ve güç kaybından dolayı TFF'nin yaptırım gücü kalmamıştır. Bu nedenlerle Sayın Özdemir'in TFF'yi yöneteceğine dair bir umudum da yoktur. Yardımdan vazgeçtik gölge etmesin, başka ihsan istemez."

Ben de şimdi iki arada bir derede yıllardır tanıdığım Sayın TFF Başkanı Nihat Özdemir'e soruyorum. "Ben demedim mi Sayın Özdemir? Bu kadar görev ve hizmetin ardından Türk futboluna yapman gereken bunca hizmet ve proje varken her şey bitti de kala kala Fenerbahçe ve Ali Koç'la polemik mi kaldı? Gel bu işi kapat. Yapacaksan Türk futbolunun alt yapı güçlendirme projesine bakalım" diye.