Yetki devrinde pilot ne yapar?..
Bazı çevreler sanki bir günah keçisi arıyor...
Değişen angajman kuralları tüm dünyaya ilan edildi. "Başbakan" Ahmet Davutoğlu, "talimatı ben verdim" diye açıkladı. Asker düşmanlığını hortlatma fırsatını yakaladığını zanneden bazı zavallılar, hâlâ düşürülen Rus savaş uçağında "son emir" arayışları içinde... Türkiye'nin egemenlik haklarını dert edinecekleri yerde TSK'da gedik aramaya çalışıyorlar... Aslında semtlerindeki askerlik şubesinin önünde bekleyen Mehmetçiğe sorsalar tüm işleyişi kolayca öğrenebilirler de neyse!.. Kış kışlığını yapacak ya...
Yine de anlamayana davul zurna yapalım dedik; Buna benzer çok sıcak anlarda savaş pilotlarımız nasıl inisiyatif kullanır?.. Bir pilot kokpitte, bazen bir-iki dakikada bazen de saniyeler içinde nasıl karar verir ve uygular?.. Havadaki pilotla yerdeki kumanda sistemi nasıl işler?.. Çok deneyimli bir isme; emekli hava Korgeneral Erdoğan Karakuş'a sorduk.
"Barış zamanı başka, savaş zamanı başka, gerginlik zamanı başka..." diye söze girdi Karakuş Paşa, tane tane anlattı;
"Pilotlarımız bu konuyla ilgili fevkalade seviyede yetiştiriliyorlar. TSK'da Hava Kuvvetleri'nde hava hukukunun dersinin gösterildiği tek yer Hava Harp Okulu'dur. Hava matematiği, hava fiziğinin gösterildiği yer yine orasıdır. Hava Harp Okulu'nda bu derslerle şahıslar büyür. Pilotlar hukuki açıdan herhangi bir sorun yaratmamak, ülkesini zor durumda bırakmamak üzere yetiştirilir.
Bizde maalesef böyle bir olay var; burada yükü pilota yüklemeye çalışanlar hiç uğraşmasınlar. Orada gayet açık görülüyor. Vermiş olduğumuz kurallar bellidir. Ortamın gerilmemesi için Ruslara bildirilen hususlar bellidir. Bizim maalesef RF4 uçağımız düşünce çok kısa süreli bir ihlal yapması sonucunda düşürülmesi uygun görülmüştü. Suriye Hükümeti ve Esad kalkıp ilan da etmişti. Hükümet başkanı konumundaki kişi Esad, marifetmiş gibi 'biz düşürdük' dedi. Sanki Türkiye Cumhuriyeti bu konularda tedbir alamazmış gibi bir ortam yarattı. O barış durumundan angajman kuralları, gerginlik durumuna tırmandı. Gerginlik durumuna tırmanınca sizin her türlü egemenlik hakkınızın çiğnenmesi halinde eğer devletseniz derhal müdahale etmeniz gerekir. Bir hukuk devletiyseniz, egemen devletseniz, Birleşmiş Milletler'in bir üyesiyseniz sizin sınırlarınızın ihlali veya size karşı yapılacak olan tahlilde tehlikeyi bertaraf etme hak ve hukukuna sahipsiniz. Bugünkü ortamda çok fazla yetki dağılmasına gerek olmaksızın her konu rahatlıkla izlendiği için yetki devrinde pilota çok az bir şey kalıyor.
Pilotla ilgili verilecek değerlendirme şöyledir. Pilot zaten belirli noktaya kadar yerden komuta alır. Yerden, 'düşür' derler, o da bu gücünü kullanır. Şu anda kurulmuş olan teşkilat nedeniyle pilota kendisini koruma noktasında, radar ikaz sisteminden kendisine bir füze atıldığı tehdidini aldığı anda o zaman pilotun yetkisi devreye girip, kendisini korumak için füzesini ateşleyebilir. Radarda çizilen görüntü, aynı anda eş zamanlı Diyarbakır'daki, Eskişehir'deki, Hava Kuvvetleri'ndeki ve Genelkurmay'daki harekât merkezlerinde çıkıyor. Bu sebeple komutanlık makamlarında karar verme yetkisi her zaman için en üst makama aittir. Şu anda bu kararı şu mu verdi, bu mu verdi tartışmasının olmasına gerek yok. Pilotlar, uçak ihlal ederse ne yapalım diye sormuşlarsa bu olay bitmiştir.
Bu mesele egemenlik meselesidir. Sizin egemenliğiniz değil mi bu sınırlar. Şimdi herkes anca -Rusya gazı keserse- onu düşünüyorlar, başka düşündükleri bir şey yok. O zaman millet olarak yaşama hakkımız yok. Bir egemen, hukuk devletiyseniz, hukukunuza saygı göstermeyenlere gereken cevabı vermek mecburiyetindesiniz.
Böyle sıcak bir anda uçan bir savaş pilotu ne hisseder, nasıl hareket eder?
O da büyük bir tehlike içindedir. Karşısındaki uçak yaklaştıkça tehlike artar. Çünkü karşısındaki uçağın füzesinin menzili içine girmesi halinde her an korkunç bir tehlike yaratır. Ola ki o uçak SU-24'teki pilot da kilitleyip bir füze fırlatsaydı. Bizimki de menziline girdiği için de düşseydi, pilota ne diyeceklerdi? Pilotun belirli bir noktaya kadar zamanı var. Ondan sonra artık zamanı yok. SU-24 menzile 14 mil girmişse, fevkalade huzursuzluk içinde olur. Alttakiler de her şeyi takip ediyor, ya o pilota 'vur' diyecekler ya da 'uzaklaş' diyecekler.
Son 'vur' emrini, kimin verdiği konusunda bilginiz var mı?
Benim şahıs olarak bir bilgim yok. Ama tabiatıyla en yüksek makamdır. En yüksek makamdakinin zaten ekran önündedir. Hava Kuvvetleri Komutanı kendi odasında da izliyor. Plan Harekât Başkanlığı yapmıştım. Hava Savunma Daire Başkanı'nın olduğu yerde harekât merkezinde devamlı bizim radarların gördüğü her iz izlenir. Böyle bir ortamda hepsi izliyor. Kendi odasından da, harekat merkezinden de daha geniş izliyor.